-I-
Ey ilahi ateşin göz yakmayan dumanı
Güneş misli nurundan bir nebze kalbe dökül
Ey Allah’ın resulü ey şefaat ummanı
Sensin bu kâinata bahşedilen son ödül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Ey ilahi ateşin göz yakmayan dumanı
Güneş misli nurundan bir nebze kalbe dökül
Ey Allah’ın resulü ey şefaat ummanı
Sensin bu kâinata bahşedilen son ödül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Bir gece güneş indi doruğuna Hira’nın
Nübüvvet nuru bindi üzerine buğranın
Duvarları çatladı o Eyvan-ı Kisra’nın
Nurunla şekil aldı maddede her molekül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Sana Allah adıyla ‘oku’ dendi ya Resul
Mübarek bir gecede ilk emrini aldı kul
Vahdete giden yolda huzuru buldu yoksul
Ve kalp kalbe yüründü bu yolda usul usul
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Ya Muhammed sen geldin bitti cehalet çağı
Sığındığın mağara ağzı örümcek ağı
Kör etti batıl gözü, göremediler dağı
Seninle aydınlandı karanlıklarda gönül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Işıktan hızlı Burak bir tek seni taşıdı
Beyti Makdis üstünden ta Sidre’ye ışıdı
Sabahında Ehl-i Beyt heyecandan üşüdü
Sana hangi dağ engel sana hangi yol müşkül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Cihat dedin, ölümü şerbet yapıp içtiler
Bedir, Uhut, Hendek’te canlarından geçtiler
Nur düştü yüzlerine ve cennete göçtüler
Aşkı için çilede gülün dalında bülbül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
-II-
Sen ki günahkârların en büyük umudusun
Sana biat etmeyen kalbe yazıklar olsun
Onları ümmetine kabul et, şefaat sun
Aşkın ile açıyor dağda menekşe sümbül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Senin gözüne bakan gözler ne şanslı gözdür
Senin yüzüne dönen yüzler ne nurlu yüzdür
Senin dilinden düşen sözler ne doğru sözdür
Sevginle oluşuyor gönüllerde tekâmül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Sensiz, sahra çölünde kalbi günahkâr üşür
Sensiz şahlar krallar ve de hükümdar üşür
Hasretinden yanarken içimde rüzgâr üşür
İnan ki hasretine edilmiyor tahammül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
-III-
Bulanık akıllara billurdur hadislerin
Karanlıkta kalana pür nurdur hadislerin
Yüreği kuruyana yağmurdur hadislerin
Bu yağmurla sevgiye dönüşür gönülde kül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
‘İlim Çin’de de olsa al’ diye buyuran sen
‘Oku’ emrini bize ilk önce duyuran sen
Bilginle cehaletten bizleri koruyan sen
Seni adres gösterir gönülde her teamül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül
Rabbim, beni affından haberdar eyle n’olur
Muhammed Mustafa’nın ümmeti eyle n’olur
Coşari denen kulu tövbekâr eyle n’olur
Rabbim gülizarımda her daim açsın bu gül
Selam sana çölleri cennete çeviren gül...
Sayın Coşar; emeğinize, yüreğinize sağlık, günün anlamına uygun mükemmel bir eser...Alkışlıyorum,tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta