2 Şiiri - Yorumlar

Neden,sevgi deyince,hatırıma VATAN gelir ?...
Uğurunda şehit olup,kefensiz yatan gelir...?
İnsan deyince,îmânlı,doğru,sâf,mert,yiğit ;
Düşkünlere yardım edip,elinden tutan gelir...?

Yol deyince, aklıma,İNSANLIĞIN YOLU gelir...
Neden,HAKK diyenlere,çile,belâ dolu gelir...?
İnsanlar insan olsa,insanca yaşasalar ;
Belki bütün kötülükler gider,DÜNYÂ düzelir...

Neden,bütün insanlar,bırakarak hırsı,kini ;
ALLAH'ın emirlerine uydurmazlar kendini ?...
Yalnız değirmenci değil,akıllı her yaşlı genç ;
HAK'K'ı tekbirleyerek,yüceltmeli bu hak dini...

Tabiâtın kânunu,her şey kaderiyle doğar...
Su ağar,yağmur yağar,ışık karanlığı boğar...
Rüzgâr sert estiğinde,her şeyin hâli değişir ;
Bu arada yağmur ve kar,elbette eğri yağar...

Yazarım da iyi kötü şiirden ve şairden anlayanlar anlar,
Onlarda binler içinde bir elin parmakları kadar...

Üstad,erken yaşama veda etmemiş olsa , çok büyük eserlerin altına imza atardı.
Yazdıkları yazacaklarının teminatıdır.
Günün köşesini ve '' ebedi aleme kavuşan şairi'' kutluyorum.Saygılar.


İstanbul Sevdamdır.
Dr İbrahim Necati Günay

Evet, dünyamızda sorunlar ve sorular hiç bitmeyecek... Şairler bu yüzden alışılagelmişliğe aykırı düşünse de, hep ihtiyar değirmenciye imrendiğinin ipucunu verir şiirinde..Dünya görüşümüz farklı olsa da ben bu şairi seviyorum, neredeyse bir şiirini mırıldanmadığım gün yoktur..En çok da İstanbul'da Boğaziçi'nda bir garip Orhan Veli'yi anıyorum...Şiirseverlere saygılarımla..

Bu şiiri çok beğenmiş 3 yıldır tekrarlıyorlar
Bu yıl iki defa
Memlekette şiir kalmamış herhal...

şiirden anlamayan kişilerin acemilikleri nasılda belli oluyor... şiirde din olgusu arayan bir zihniyetin şiir yorumu yapacak kadar küçülmesi eminim orhan veli'yi gittiği yerde baya güldürmüştürrr.....bende gülüyorum

yaşadıkça dünyada sorular bitmeyecek
sorularım bitince dünyadan göçmem gerek

orhan velinin hayatı beni hem çok şaşıtmış ve bir haylı üzmüştür....genç yaşta.....talihsiz bir kaza...Allah rahmet etsin............sevdiğim şairlerden biride orhan veli......bu güzel şiirleri bize hatıra.........

Neden liman deyince
Hatırıma direkler gelir

her limana indikce o direklere dayali
kim bilir ne mahur mahzunluk yansirdi
ben ise ahsap ne varsa cizerim gözlerimde

Ve acık deniz deyince yelken?

kanat acmak bir umuda, bilinmeyene
acik denizde balik göcünü seyredalarim
hayalimde her sekil, renk, boyda kümelerce

Mart deyince kedi,

nankör diye o söz yilisik daha kücükken
kulaga, dimaga, mart gibi saskin tutumlar diye belki

Hak deyince işçi

emek veren diye belki, kol el emegi diye ama
beyin emegi ipe sapa gelmezlik mi olsun ki
bilgi yetersizligine yüklenme! merhamet et! belki
ama isciligin de emegi sekillenecegine hazir mi
acimak bir care mi, hak gercek anlamiyla nerde
kim bilir...
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allahma inanır düşünmeden?

degirmen deyince rüzgar enerjisi üreten
tarlalarda bir plantaj cizilir gözlerimin önüne
civil civil dönüsen yesillikler icinde bir vadi sanki
degirmenci deyince una bulanan kurt gelir aklima
ardi sira tüm masal, öykü, tarihlere uzanirlar sonra
kimbilir o dogada tanridan baska ne anilabilir di ki
tanri güzelligi doga güzelligine esdegerlige örnekler
kim bilir...

Ve rüzgarlı havalarda
Yağmur eğri yağar?

biri kizgin bilgisi kör bir hararet
boynu bükük daha sefile karsi gibi
belki gecer akildan bazi bazi, kim bilir
belki bir sarhosluk cizelgesi dosdogru
ve sade, saydam coskunun dansiydi o
kim bilir...
gezinilen, görülen, duyulan neler nelerdi
hepsi bir baska yerde ayni tutumlardaydi, neden
hepsi baska baskaydi ve ayni yerde daha, nasil
o baska bu baska ben baska bu noktalar, ne olsun
kim bilir...

ve ne cok belgeselliktir bu her biri ? imgeleriyle
o sadelik, o aranis, o vurgu, o betim, bitimler...
ne cok degisim, dönüsüm icerikliginde malzemeler
hic düsündüler mi acaba ben kimim diye
not ederken, bakinirken, dinlerken, izlerken
hep onlar mi oldular zaman zaman ruhlariyla
can ve duyumlari, yillariyla tüm fedakar bedellerde
bazen dönüsleri iclerine, ben niye sefilim diye
birden kendilerini belki hatirladiklari, kimisi ise
hep bastan kararli donatimla bu alana hizmeti
sadece bir zaman degerlendirmesi diye yatirim
...kim bilir....kim bilir...
her misranizla varolun, olumlu, yapici
yönlendirici, neden olmasin hatta cosku seli
belki bir firtina hircin, deli...neden olmasin...
hepsi akilli, hepsi deli, hepsi hakim, hepsi hekim
ben ortada bir tekim, bir direk, bir kavanoz, cila
neden olmasin bugün bu degil, yarina su olmaz

ruhlariniz sâd, topraginiz bol olsun
bazen bir nokta kadar degerlerde
kimine ihtiyacina yem, kudurmaya
kimine bir yol, bir yordam o izlere
kimine bambasit hala bu bir ?
ben ihtiyacimi bulabiliyorum hep
biraz ondan, biraz sizden anlagim kadar
ve her kezinde ne cok artiyor dilek istegim
bazen yetmiyorsunuz, yetmeyeceksiniz
az mi yasiyorum sanki bu korkuyu, duyumu
siz rahat uyuyun bugün de dahilerimiz var
emekleri, ümitleri, cagdan alip caga akan
siz kendi zamaniniza yetip yetmediginiz gibi
hala bu kargasalar yarina da akacak,
elbette...
bakin,
bir sorunuz sadece neler deprestiriyor
bazen kimlik, bazen olay, bazen sanat duygusu
ee, biliyorsunuz, sizler de öyleydiniz belki fazlaca
sanat aski, coskusu ne hos bu manzaralar...
ruhunuz sâd, topraginiz bol olsun
kendimizi yontmaya ne hos neden oldunuz
siz de öyle yapiyordunuz bir evveliyle, degil mi?
bu ne cok misralarinizdan hem anlasiliyor ki...
sanat ve bu bir ?
ne hos baslangic
ne hos acimlama, genisleme
ve ne hos bir sonuc....

şimdi bunun rakı içmesiyle ilgisi yok,o açıdan bakarsak Necip Fazıl da bir zamanlar ateistti.

Kısacası benim vurgulamak istediğim,her şiir eleştirilir,kutsallaştırılmamalıdır.

Ayrıca bendeniz şairleri sağa sola ayıramam,bu bence sanat açısından büyük kayıp olur.

Neden Abdürrahim Karakoç'u eleştirdime gelirsem,o okuduğum şiirini Abdürrahim Karakoç da beğenmiyordur bundan eminim,belki de en başarısız şiirlerinden biriydi.Şair ismine bakmamak lazım şiiri okurken,bazen 17 yaşında bir çocuk kocaman sözler söyleyebilir mesela.

Dante'nin de çok kötü şiirleri var,Nazım Hikmet'in de ilk şiirleri şiire benzemez,Ahmet Haşim'in ilk şiirleri Servet-i Fünuncuları taklitten öteye gidemez,Özdemir Asaf bir şiirini on kere siler yazar siler yazar beğenmez...örnekler çoğaltılabilir.İnsanoğlu mükemmel olmadığı için,şiir de kusursuz olamaz elbette.

Sezai Karakoç'a gelirsek,Ben Kandan Elbise Gİydim şiirinin altına bakarsak Sezai Karakoç'u en çok savunan yorumcu benimdir herhalde ,bir yanlışınız var.Ayrıca dediğim gibi onu da eleştirebilirim,kendi bilgim dahilinde.

Kesim konusuna gelirsek..
Hilmi Yavuz,Nurulah Genç,Sezai Karakoç,Necip Fazıl vesaire vesaire..çok daha eskilerine de götürebiliriz bu isimleri,kitaplarını bularak veya para verip alarak veyahut eskilerin şiirlerini internetten bularak okudum,inceledim hepsini.Siz ne kadar seviyorsanız Kaldırımlar'ı ben de o kadar seviyorum Sakarya Türküsü'nü,Mona Roza'yı ve diğerlerini.

Okudum

Okuyorum öyleyse varım .

Valery ,ilk dize tanrıdandır ,demiş,siz de bunu ciddiye alıp kutsallaştırıyorsunuz şiirleri,gerek yok.

Şairi değil şiiri eleştiriyorum her defasında dikkat ettiyseniz.Ve bu şiirin altındaki şu yorum beni rahatsız etti etik açıdan,çünkü direkt şaire yönelen bir söz,dil uzatma..

'Orhan Veli Kanık edep fakiridir...
O şiirde basitliği edepsizliği temsil eder.Şehveti şiire aksettirecek kadar düşük, bir şairdir.
Bu benim Orhan Veli haakındaki görüşerim...
İsmini çok duyduğumda dolyaı bütün şiirleri kitabını almıştım...Verdiğim paraya yazık bee'

Ve buna cevaben Orhan Veli'nin Türk şiiri için değerini anlatan sözcükler kullandım.Tabi ki şiirine gelirsek,bu şiiri diğer bazı şiirleriyle karşılaştırıldığında olumsuz şeyler görebiliriz-yani eleştirebiliriz ama 'şiiri'.

Ömer Taşoğlu,hassasiyetinizi anlıyorum,ama ben şaire değil,şiire bakıyorum,nüans farkı burada işte.

İyi günler,