17 ağustos Kabusların yıldönümü

Selma Güneş
174

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

17 ağustos Kabusların yıldönümü

O boğucu sıcağın gecesinde..sere serpe uykulara daldık..
Bir esinti uyuttu derin uykulara..vakit 03.05
Tarih 17 ağustos 1999..
Bir gecekondusuna beş daire kazanmıştı müteahitten....
Zaten köylüsüydü,bir daireyi fazlaya çıkarmıştı..
Bir ton hurda demirden arttırmış,bir iki ton çimentoya, bolca kumu katmıştı...
Akıllı adamdı vesselam..hemşosuydu..o kadar kıyağı olacaktı artık...
Sağolsun...ikigöz gecekondudan..dikmişti..koca apartmanı dört ayda...
Belediyecilerde damgayı vurmuştu,dün akşam ki eğlenceden sonra...
Karar vermişti zaten..oda olacaktı müteahit..
''Para bu işte ''dedi.. yan döndü yatağında....mutlu.. paralı..uyudu...
Giriş daireye oturttuğu anasının..babasının hatırlarını sormuş...
Hayır dualarını almıştı...huzurlu..gururlu..uyudu..
Kim uğraşacak sigorta işiyle,ne olacak sanki...taş gibi apartman...

Gökyüzü kırmızı ya çalmaya başladı..köpekler havlamaya..uzaklardan..
Toprak aralanmaya başladı,sular ısınmaya.....
Bir talaz,bir tufan,sallanmaya başladı yere değen ne varsa...
Uyandı..kalkamadı..yeltendi..koca gardolap bacaklarının üstünde idi....
Yanına bakmak istedi..ne otuz yıllık hayat yoldaşı vardı..ne yan duvar...
Anammm dedii..babam..çocuklarımm....
Bu felaket nedir... Allahımmm....deprem oluyordu....
Çatırtılar...çığlıklar..toz duman...bir anda bahçe kapısının sivri demiri girdi koluna..
Şaşkın..acıyla haykırarak bakmaya çalıştı,sağına soluna...
Sesimi duyan varmı diyordu bir yerlerden boğuk bir ses...
Sonra o da duyulmaz oldu....
Ağzına dolmuş kumları tüküremedi..kurumuştu ağzı...
Kırık kemiklerinin acısını unutmak istercesine sımsıkı yumdu gözlerini...
Kelimeyi şehadet getirdi, içinden son bir gayret..
Ölüm'ün serin esintisini hissetti..uyudu....
İki göz gecekondudan dikilen apartmanı mezarları olmuştu...
İyiki çocukları o gece erken uyumuştu...
Gün ışıdı.. felaketin üstüne...deniz ayrı,toprak ayrı almıştı içine..yutmuştu canları
Mahşer günümüydü Ya rabbim...Binlerce el binlerce tırnak toprağı kazıyordu...
Anaları,bebeleri canlarını arıyordu...her çıkarılan cana.. vakitsiz bayram yapıyordu...
Ölümün ellerine tutundu binlerce el... karıştı toprağa gözyaşları sel.. oldu sel..
O sabah çocuklar babasız..anasız.......sevdalar..yarsız kaldılar..
Hayatın ortasında....yapayalnız,...artık...hep yalnızdılar....
Çaresizlik,acı...merak..oldu yaşamları
Kimseler unutmasın o yaşanan anları....
Yapmasınlar... kimseye isimsiz mezarları.....

Selma Güneş
Kayıt Tarihi : 15.7.2007 21:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


17 ağustos 1999....bir gecede ağaran saçlar,..kaybolan canlar,o sabah büyüyen çocuklar....deprem kabusu....unutmayın...unutturmayınn! !

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Sesimi duyan varmı ?

    17 Ağustos depreminin sembolu olmuştu bu cümle ' Sesimi duyan varmı ? '

    Allah hiç bir millete felaket vermesin.
    Ama felaketlerin şiddetini arttıranda biz insanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen hırsları olsa gerek.

    Yüreğinize sağlık, selamlar....

    Cevap Yaz
  • Osman Karahasanoğlu
    Osman Karahasanoğlu

    17 ağustos Kabusların yıldönümü

    O boğucu sıcağın gecesinde..sere serpe uykulara daldık..
    Bir esinti uyuttu derin uykulara..vakit 03.05
    Tarih 17 ağustos 1999..
    Bir gecekondusuna beş daire kazanmıştı müteahitten....
    Zaten köylüsüydü,bir daireyi fazlaya çıkarmıştı..
    Bir ton hurda demirden arttırmış,bir iki ton çimentoya, bolca kumu katmıştı...
    Akıllı adamdı vesselam..hemşosuydu..o kadar kıyağı olacaktı artık...
    Sağolsun...ikigöz gecekondudan..dikmişti..koca apartmanı dört ayda...
    Belediyecilerde damgayı vurmuştu,dün akşam ki eğlenceden sonra...
    Karar vermişti zaten..oda olacaktı müteahit..
    ''Para bu işte ''dedi.. yan döndü yatağında....mutlu.. paralı..uyudu...
    Giriş daireye oturttuğu anasının..babasının hatırlarını sormuş...
    Hayır dualarını almıştı...huzurlu..gururlu..uyudu..
    Kim uğraşacak sigorta işiyle,ne olacak sanki...taş gibi apartman...

    Gökyüzü kırmızı ya çalmaya başladı..köpekler havlamaya..uzaklardan..
    Toprak aralanmaya başladı,sular ısınmaya.....
    Bir talaz,bir tufan,sallanmaya başladı yere değen ne varsa...
    Uyandı..kalkamadı..yeltendi..koca gardolap bacaklarının üstünde idi....
    Yanına bakmak istedi..ne otuz yıllık hayat yoldaşı vardı..ne yan duvar...
    Anammm dedii..babam..çocuklarımm....
    Bu felaket nedir... Allahımmm....deprem oluyordu....
    Çatırtılar...çığlıklar..toz duman...bir anda bahçe kapısının sivri demiri girdi koluna..
    Şaşkın..acıyla haykırarak bakmaya çalıştı,sağına soluna...
    Sesimi duyan varmı diyordu bir yerlerden boğuk bir ses...
    Sonra o da duyulmaz oldu....
    Ağzına dolmuş kumları tüküremedi..kurumuştu ağzı...
    Kırık kemiklerinin acısını unutmak istercesine sımsıkı yumdu gözlerini...
    Kelimeyi şehadet getirdi, içinden son bir gayret..
    Ölüm'ün serin esintisini hissetti..uyudu....
    İki göz gecekondudan dikilen apartmanı mezarları olmuştu...
    İyiki çocukları o gece erken uyumuştu...
    Gün ışıdı.. felaketin üstüne...deniz ayrı,toprak ayrı almıştı içine..yutmuştu canları
    Mahşer günümüydü Ya rabbim...Binlerce el binlerce tırnak toprağı kazıyordu...
    Anaları,bebeleri canlarını arıyordu...her çıkarılan cana.. vakitsiz bayram yapıyordu...
    Ölümün ellerine tutundu binlerce el... karıştı toprağa gözyaşları sel.. oldu sel..
    O sabah çocuklar babasız..anasız.......sevdalar..yarsız kaldılar..
    Hayatın ortasında....yapayalnız,...artık...hep yalnızdılar....
    Çaresizlik,acı...merak..oldu yaşamları
    Kimseler unutmasın o yaşanan anları....
    Yapmasınlar... kimseye isimsiz mezarları.....

    Selma Güneş

    tebrikler,teşekkürler
    Selma hanım
    bende bir gölcüklü olarak yaşadım depremi,bu acılarımıza ortak olmanızdan dolayı ayrıca teşekkürlerimi sunar güzel anlatımlı şiirinizi beğeni ile okudum
    Rabbim bir daha kimseye yaşatmasın böyle acılar

    osman karahasanoğlu

    Cevap Yaz
  • Bekir Urfalı
    Bekir Urfalı

    allah hiç kimseye böyle acılar yaşatması.(amin)

    Cevap Yaz
  • Çiğdem Kekeç
    Çiğdem Kekeç

    aslında çok dersler verildi bizlere, çok sebepler... fakat önemli olan bu sebepler miydi bilmiyorum... yaprak dökümlerini izlemekle yetinmek... anlamsız ve bir o kadar da inançsız düşüncelerle... oysa her felaketin amacı, ders çıkarabilmekti... acılarla ve derslerle dolu zamanları tekrar andım... o korkunç günü bu günmüş gibi yaşadım...kaleminize sağlık... şiirle kalın efendim...

    Cevap Yaz
  • Burhanettin Akdağ
    Burhanettin Akdağ

    Bu acıyı ben o yıllarda insanların gözlerinde yaşadım.
    Çok gidip geldim yardım amacıyla o bölgelere.

    Duyarlı yüreğinizi kutluyorum.

    Saygıyla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (13)

Selma Güneş