14 Şubat
Sevgilim bugün bizim günümüz
Sevgilim can olsun ömrümüze ömrümüz
Vücut bulsun birbirinde sevgimiz
Sevgilim ayrılmasın sonsuza dek elimiz
Sevgilim aydınlansın aşkımızla yolumuz
Sevgilim meyve versin çiçeklerle dalımız
Sevgilim aynı gökte olsun güneşimiz ayımız
Sevgilim sensin içimdeki aşkın adı
Sensin Rabbimin gönlüme koyduğu rızkı
Sensin gönlümün niyazı ve muradı
Sevgilim sensin çağımın miladı
Sensin ömrümün dönüm noktası
Sensiz yollarım kesik ve eksik
Sensiz gündüzüm bile karanlık
Artık her sabah günüm iki kez aydınlık
Her sabah uykudan uyandığımda
Şu gören gözlerim seninle aralansa
Her gözümü açıp sana baktığımda
Öyle yakışıyorsun ki sabahlarıma
Günüm güneşten önce seninle aydınlansa
Güneşin sıcaklığını iki kez yaşatanım
Yağmurdan sonra o toprak kokum
Yağmur olur yağarsın mısralarıma
Sonra o mısralardaki yağmur damlaları
Tomurcuk olur yağar gamzelerine
Nefes olur yaşatırsın sol yanıma
Sol yanım adanmıştır son yanına
Unutma ben hep seni yazacağım bana
Sana çıkacak yollar çiziyorum bana
Yolun bana, hasretin, özlemin bana
Her ne varsa senden yana bana çıksın
Hiçbir şikâyetim yok inan bundan yana
Sevgilim uçsuz bucaksızsın sen bende
Ne desen bende sana sınır çizemem
Sınırım sensin benim senden gidemem
Gözlerim gözlerinde mesafeler katederken
Kimse giremez seninle benim arama
Söyle kim varsa aramızda
Yakarım onu dünya söndüremez
Sevgilim karanlık gecelerimde seccadem gibisin
Alnımı her koyduğumda aydınlanan
Sevgilim sen varsan evimin her yeri cennet kokar
Sen baktığında gözlerim ibadete durur
Huzuruna vardığımda Rabbimin
Bedenimden önce secdeye durur kalbim
Cennetimi esirgeme benden bak köylü kızı
Bak gözlerime bitsin bu sonsuz acı
Sen Rabbimin dilime bağışladığı en güzel kelamsın
Sevgilim, muradım, niyazım, alın yazım
Bana senin olduğun geceler lazım
Çölde olsa bulunduğun şehrin
Ben yüreğindeki denize hasretim
Gözlerine bakamadığım an başlar gurbetim
Sen güneşin doğuşu,
Sen içtiğim çayın demi,
Sen yağmur yağdıktan sonra çıkan toprak kokusu,
Sen benim birleşen yollarım,
Sen Şiilerimin açıldığı uçsuz bucaksız denizim,
Senin gözlerine baktığımda kefenimi giyer gözlerim
Korkarım bir an gözlerimi gözlerinden ayırmaktan
Korkarım sen yanımdayken
Sana çıkmayan yollarda dolaşmaktan
Korkarım senden uzakta kaybolmaktan
Ben hep gözlerinde kaybolmaya alışmışken
Sevgilim ruhun ruhuma adanmışken
Nasıl yaşarım seni uzaktan
Sevgilim düşüncelerimin tutunduğu
Yıldızlarımın parladığı,
Her baktığımda seni gördüğüm gökyüzümsün
Sen benim karanlık gecelerde
Seccadeye düşen gözyaşlarımın aydınlığısın
Geceye karanlık diyene inat
Seni sevmeye seni anlatmaya doyamıyorum
Seni sevmekte yazmakta hal oldu bende
Rahatlıyorum seni yazdığım her hecede
Kayboluyor çığlıklarım her gece bitişinde
Sevgilim sen benim kelimelerle anlatamadığım
Mısralarla yazarak bitiremediğimsin
Sen benim doğuşuyla yıldızların kaybolduğu güneşimsin
Sen benim sensiz kaldığımda
Kalbimin benden firar edişisin
Sevgilim çayımın demisin içtikçe içtiğim
İçtikçe seni yazdığım
Yazdıkça sana yaklaştığım
Yaklaştıkça yandığım
Yandıkça kül olduğum
Savrularak kaybolduğumsun
Sevgilim yazım baharım
Senin aşkından ıslanmazsa kuru kalbim
Söyle Nasıl müjdeler baharı
Sevdanla sırılsıklam olmayınca
Senle hemhal olmayınca
Nasıl sana benzetirim mevsimleri
Oysa her şeyin başlangıcı sensin
Başlangıcı sen, bitişi sen, sınırı sen…
Çünkü sen benim solumsun, devamımsın
Durduramıyorum mısralarımı içinde sen olursan
Hani demiş ya şair:
“Adının geçtiği cümlelere nokta koyamıyorum”
İşte bende nokta koyamıyorum senin adının geçtiği mısralara
Ama iki nokta var: biri sen biri ben.
14.02.2015
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 17:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)