12 EYLÜL VE ON İKİ YAŞINDAYIM
Ağustos ayının akşamıydı, çoluk çocuk ve mahallenin dedikoducu anneleri çekirdek çıtlatırken
Toroslardan beklenmedik sıcak kavurucu bir rüzgar esti aniden,
birlikte ürperdik!
En tecrübeli anne, en yaşlı mahallenin kadını, ekşiyen yüzünde çok az saklı mutlu çizgilerinden sıyrıldı yüzü,
Gözünde, yani yorgun ezilmiş, dizleri kireçli, başını dağlardan esen korkunç düşler yüklemiş sıcak rüzgara çevirdi,
Issızca söylendi:
Felaket geliyor, acaba deprem mi olacak, bizi yakıp yıkacak?
Oğlu üniversite öğrencisiydi o zamanlar, ama lümpen
O sadece depreme yorumladı o sıcak rüzgarı
Ne kadarı tuttu bilmiyorum yaşlı ananın, depremin
Sonrası günler merakımız bitti!
Öyle alevlerle geldi ki 12 eylül 1980 sabahı,
Güneşi bile öldürmüşler, siyah beyaz televizyonunun açılma saatinden çok önce
Şahlanan at tarihin kanlı pisliği kusunca üzerimize,
O
Vakit anlamıştık karabulutlar çökecek üzerimize
Marşal yardımı, menderes hükümetine,
Kapatın tüm Atatürk devrimlerinin fabrikalarını, kapatın tüm devrimlerin aydınlatan ışıklarını, biz veririz size ne gerekirse…
Jeep, ikinci dünya savaşından kalan hurdalar ordumuza verilince
Gebelik sonrası,
Zeytin ağaçları…
Belki yeniden dünyada baş vermesinler diye
Kestiler binlercesini;
köklerine asit döktüler: odunlarını Amerikan gemilerine yüklediler;
Gölgesinde namaz kılanlar…
Türküsü hazırdı: zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman…
Pamuk
Zeytin
Toprak…
Ya alllah bismillah!
Kıytırık jeep nato hediyesi…
İçinde yüzbaşı, bizler çocuğuz, sohbet ederken kürt komşularımızla
O
Jeepten
İğrenç bir hışımla indi komutan
Tüm gücüyle bize saldırınca, çocuğuz daha,
Korkup kaçtıydık, cipteki askerler inmediler
O bir yankee kahramanıydı… tokadı Osmanlı!
O gün
“Bizim çocuklar başardı “ diyen kimdi, bilmiyorduk
Hangi çocuklar neyi başardılar, bilemedik yıllarca
Şimdi,
Onların askerleri çoktan başarmışlar anlayınca
Ya allah bismillah, vatan millet,
Ya don, ya para, ya koko, ya da silah,
Vatan ne de toprak, ne toprakta yeşerecekler!
Emperyalizm kazanıyor şimdi, gölgesinde namaz kılanlar
O ağaçların dallarına azıklarını asanlar ve öğle güneşinden
Kaçıp gölgesine sığınanlar, kundaktaki bebeğin gölgesini kesenler
Gölgelerinden korkanlar,
Korkak yalnız sürüler
Sürünenler,
Düşlenmez beyinler,
Nasırlı ama verimsiz eller,
Acılı türküler uğruna acı çekenler
Acıyı bal eylemeyi alışkan yürekler
Birgün devrimin serin gölgesinde toplanacaklar
Ve o gün,
Defterler renkli cıvıl kuşların sesleriyle müzikleşecekler
Hakan KARADUMAN
12 EYLÜL 23
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 19:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!