12 eylül olmasa ppk ve bölünmenin eşiğine geldiğimiz süreç olurmuydu soruma EVET denildi olmazdı.. O dönemi yaşayan birinin çocukluğunu dile getirdim..
ÇALI- sh 1280-
öncesi 12 eylül ve sonrasını göremeyenler olarak devam edecek..
&&&&
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Sadece göz yaşlarıma yol verdim dizelerin başlığına...
Gerisi olduğu gibi geldi...
Şiiri, olduğunca ve şiir gibi değerlendiren biri olarak, bu dizelerin içeriği konusunda, değerlendirmeyi bir tarafa bırakıp, kendimi yaşadım...
Hasbelkader yaptığım site gezintisinde, bu kalemi görmüş ve tanımış olmakla, mutluluk duydum.
Başarı ve mutluluklar dilerken, sayfanıza tekrar döneceğimi bildiririm.
Sevgi ve selâmlarımla...
12 eylül olmasa ppk ve bölünmenin eşiğine geldiğimiz süreç olurmuydu soruma EVET denildi olmazdı..
…………..
Sn. ÇELİKLİ, 12 eylülle ilgili şiirleriniz son derece hüzünlü ve çekilen acıları dile getiren Özellikle Ülküçülerin çektikleri çileleri gözler önüne seren, ve vatanını canı pahasına korumuş, vatanını karşılıksız sevmiş ülkücülere reva görülen zulümü inkar etmek mümkün değil, ancak şiire başlamadan yazdığınız yukarıdaki yazınıza hiçbir şekilde katılmam da mümkün değil…Bu vatanın yıkım temelleri 1968-1969 yıllarından itibaren 1980 yılı 12 eylülüne kadar sürmüştür., daha dün gibi hatırlıyorum, 1976 yılında bir gazetede (Harğün-Ortadoğu) gazetesinde çıkan bir resim ve bu resime de ilave manşet yazısını okukurken taa o zamanlardan memleketimin bu gün kü halini görür gibi oldum gazetede BİR EŞEK RESMİ VARDI EŞEĞİN BÖĞRÜNE –TÜRK- DİYE YAZILMIŞ, VE EŞEĞİN YANINA DA İKİ ÇOCUK KONARAK ZAFER İŞRETİ YAPTIRILMIŞTI, YANINDAKİ LEVHAYA DA PKK YAZILMIŞTI. İŞTE TAA O ZAMANLARDAN GAZETE YAZISINDA BU PKK HAREKETİNE DİKKAT EDİLMESİ DEREKİR DİYE DE EKLEMİŞTİ …
Yine bu ayrılıkçı fitne hareketin kökleri Osmanlıya kadar dayanmaktadır. Bu bakımdan yukarıdaki yazınızı tasvip etmem mümkün değildir…
Ayrıca, 12 eylül ile ilgili görüşlerinizi başka bir göz ve görüşle değerlendirerek yorumda bulunmak istiyorum,,,Türk Milletinin tarihinde Orduları hep kutsal olmuştur ve hiçbir zaman bu kadar yıpratılıp bu kadar üzerlerine yüklenilmemiştir..Kime baksak, kime sorsak herkes darbe-ihtilal karşıtıdır, bununla birlikte herkes darbeci düşmanıdır..Ben daha dünü hatırlıyorum da 1974-1977 yılların da Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulunda okurken Hacettepe’nin oralardan geçemediğimizi, geçsek dahi kurşun yağmuru altında kaldığımızı hafızamızdan silip atmamız mümkün mü...Karanlık bastığın da Sıhhiye meydanında gönlümüzce şöyle bir yürüyemediğimizi hüzünle anıyorum….Kars’a, Diyarbakır’a seyahat edemediğimizin resmini unutamıyorum. Tabi adım adım rejim değişikliğine gidiş provalarını da.. Bu Örnekleri çoğaltmak mümkün..Şimdi böyle bir karanlık ortam içerisinde 1980 yılına yaklaşırken, biz Halk olarak şunları demiyor muyduk, -Bu gidişin sonu ne olacak, bu vatanın bir sahibi yok mu, bu vatanı kurtaracak yok mu diye bağırmıyor muyduk, işte böylece ordumuzu halk olarak topluca darbeye bizler teşvik etmedik mi…Ancak bu darbenin sonucunda (Masum Ülkücü gençler büyük ızdıraplar çekmiştir ve bu konu ayrıca tartışılacak bir olayadır) darbe yapılmadı mı, şimdi kim ağzını açsa o yılların faturasını Ordumuza çıkartmaktadır. Ve hatta daha da ileri giderek, yönetime el koyan ordu mensupları yargılanmalıdır diye bas bas bağırmaktadırlar. Ordumuza verilmiş bulunan vatanı koruma ve kollama görevi çerçevesinde ordumuz görevini yasal çerçevelerde her zaman yapacaktır yapmalıdır, yapmadığı zaman işte o zaman ALLAH bilir Ordumuza ne kefenler biçenler olacaktır…
Bizler, halk olarak yasama-yürütme-yargı olarak görevlerimizi hakkaniyet içerisinde yaparsak o zaman hiç kimsenin darbe-ihtilal olacak korkusuyla yaşamasına gerek kalmayacağını düşünmekteyim yani darbeye gerekçe yaratmamak lazımdır..
Yukarıda bahsettiğim üzere Türk Milletinin tarihinde hiçbir zaman yaşanmamış bir biçimde Ordumuz üzerine taarruz edilmektedir bakıyorum da (sağcısı, solcusu, dincisi, milliyetçisi, pkk sı) hepsi bu konu da haksız bir tutum içerisinde ordumuz üzerine yürümüşlerdir..
Olan bunca olaya bakarak bir senaryo üretmek gerekirse, insanın aklına şöyle bir şey geliyor, Rusya da 1917 komünist devrimi ile iran islam devriminin de gerekçelerine bakıldığında, insanlar fakirleştirilip, yönetimlere esir hale getirilmişler, orduları ve hukuk-yargı değişik bahanelerle yıpratılmış, halk hem hukuktan-yargıdan hem de askerlikten ve ordudan soğutulmuş, insanlara korku salınmış, herkes aynı noktaya yönlendirilerek düşünce birliği oluşturulmuş ve ayaklanma başlatılmış sonrası belli …ve işte …bir oyuna mı geliyoruz acaba diye düşünmekten de kendimi alamıyorum..
Bu yorumuma ve yazınıza yorum olsun diye bir senaryo ve göreceli düşünce tarzındaki şiirimi de eklemeden edemeyeceğim.
Ben bu şiirleri yazan sayın şaire ÇELİKLİ’ye yağcılık olsun diye güzel ve olumlu şeyler yazamadım belki ama, İçimden geldiği gibi dümdüz bir şeyler ekledim, kalanını siz değerli dostuma bırakıyorum.Saygılarımla..Erdal YILMAZ
Bu günlerde, daha dün yaşananlar tekrarlanmaktadır o bakımdan aşağıdaki şiirimi de bu yazıma ek yapıyorum
Saygılarımla…Erdal YILMAZ
ORDU DÜŞMANLARI
Taraf’mısın nesin
Kimin taraf’ındasın
Düşmanların Türler mi
Düşmanların Türkiye mi
Düşmanların Türk Ordusu mu
Söyle
Taraf’mısın nesin
Kimin tarafındansın
Anlaşılan
Sen de
Ordu düşmanlarındansın…
….
Amaçlarını anlamayanlar anlasın
Anlaşıldııı
Sen herhalde başka ordusundansın
Türk Ordusunu mu başkalaştıracaksın yoksa
Bunu herkes biliyor oysa
Onun için mi
Ağır ağır adımlar atıyorsun
Orduyu hukuku baltalıyorsun
İran mı zannettin burayı
Sivil ihtilale hazırlanıyorsun
Yaptığın haksız işlerin,
Adına da demokrasi diyorsun
Meydanları boş buldun
Atıp tutuyorsun…
Unutma
Halk ben’im
Millet ben’im
Vatandaş-yurtaş ben’im
Düşün biraz sen
Aklı selim…
Ordu vatanı korur
Ordu milleti korur
Ordu cumhuriyeti korur
Ordu ilke ve inkilapları korur
Bunlara zarar geldi mi
Darbesi de olur
Planı da olur
Bu da gayet normaldir böyle
Ya senin
geride
Daha ne planların var söyle…
……
Bunların olmasını istemiyor isen
Yaptığın olumsuzluklarla
Gerekçe yaratma kardeşim sen
Yaratırsan
Olan olacaktır
Ordu,vatanı koruma ve kollama görevinde
Gerekeni yapacaktır
Bu da gayet normaldir.
İşte ben, bir halk’ım, millet’im vatandaş’ım
Bunu da gayet normal karşılarım
Burası benim vatanım.
Ya ibni veled ya ibni kasım…
……
Ordu kimin..?
Türk milletinin
Ordu kim…?
Sen, ben, o, oğlum, babam, eşim
Amcam, dedem, namusum kardeşim…
Bayrağım Vatanım ekmeğim aşım
Ordu
Senin neyin...!
Düşmanın, ran’tın, siyasetin oy’un
Amacına ulaşmak için
Senin yaptığın haksız bir oyun
Adını da demokrasi koydun…
…..
Sen kimsin nesin
Türk ve Türkiye düşmanlarıylamısın
Yoksa onlardanmısın
Sakın ha unutma
Ordu Türk milletinin
Ne yaparsan yap
Onu gözlerden uzaklaştıramayacaksın…
…..
Taraf’mısın nesin
Kimin tarafındansın
Hukuku Orduyu yıpratırsın
Unutma haa,
Bir gün sana da gelir sıra
Çevirdiğin dümenlerinle
Sen de yargılanacaksın
O zaman hep
Korkularınla yaşayıp
Uykusuz kalacaksın…
Erdal YILMAZ -25.01.2010- Kayseri
ne de guzel anlatmissiniz.bende kendimi buldum siirinizde.kaleminize saglik efendim.ilhaminiz daim olsun.hurmetler sayin hocam.
Bir hüzünlü öykü bir o kadar gerçek ve akıcı bir şiir ve de hepsinden öte insanı olgunlaştıran bir yaşanmışlık vardı şiirinizde....
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta