1/:
Ya Yakhya!
Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in...
Uçuşur ya turnalar kentin saçlarında,
Geç kalmanın hırsıyla hışırdamada,
Kanatların tılsımlı telleri.
Ve kaçtır kuşlara inat,
Kalemler karalar aşkı meydanlarda.
Kendimizin kırdığımızı bilmez yüreğimiz,
Sarışın sayfalardan kanımız akar.
Bir terli omza yaslanarak bu ağustos gecesi,
Ağlamak gelir Ya Yakhya,
Benim ve havarilerin içinden.
Yorgunluk atılır mı dingin yataklara?
Yanınızda yatıyorsa ölümün zenaatkarı.
Ağlıyorsa alem çağlardan beri,
Bil ki sudan bir boşluğun içindesindir.
Son bir kez daha geriye bakmak yetmez,
Karaları görmek için puslar içinde.
Giderir mi hasreti sallanan eller?
O eller ki,
Bazen sevdayı,
Kimi zaman ölümü derer ürün olarak.
Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya.
Ey Yakhya...
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 17:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!