10 KASIM ŞİİRLERİ

10 KASIM ŞİİRLERİ

İsmail Kurt 2

Konu:Aşk..

Aylardan kasımdı,bil gül kokulum
Bir güzel aşkın başlangıcıydı
Tanıdıkça seni,sana vuruldum
Kalbimi yoklayan bu ilk sancıydı..

..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Biz Yine Düşüneceğiz; Yunus EMRE, Deyu, Deyu! . = 000.000.017 =

"Gök Kubbe Yerinde İse, Yerküre Bereketli İse; Yunus EMRE Dualarının Kabulündendir! ."

******

http://www.youtube.com/watch? v=FUO0ki_M1Y0
..

Devamını Oku
Gülsüm Bulayır

Seni bana getiren
Bir sonbalar akşamıydı
Aylardan Kasım
Seni benden ayıran yine bir sonbahar akşamıydı
Aylardan yine Kasım
Günlerden Pazar

..

Devamını Oku
Ahmed Ömer Halat

Son zamanları işte bu yıl da güzün,
Bedenimden taştı senden sonra gelen hüzün.
Bedeli neydi bilmiyorum, bitmedi yasım
Yıllar önce sevildiğimi “zannettiğim” bir KASIM

1 Kasım 2007
..

Devamını Oku
Coşkun Özdemir

...
ey kasım
bir sene döndün dolaştın
yine geldin...
nedir senden çektiğim...

sen değil misin baharın katili,
..

Devamını Oku
Bojidar Çipof

Gün; Kasım

Yollar; sarı solgun yapraklara esir,

Bastıkça halı gibi hışırdamaktalar

Havada nem var ve de kasvet
..

Devamını Oku
Ruhi Hatunoğlu

Merhaba
yine seni andım diye
beni bağışla
yarı gecem
ay gecem
gündüzüm gecem
herşeyim
..

Devamını Oku
İbrahim Ferhan

Hani aylardan Kasım ya.. Hani en güzel aşklar kasımlarda yaşanır derler. Ben sende Kasım olmaya geldim bir ağustos sabahı. Seni gökyüzü olarak görüpte geldim.

Evet.. Kasım.. Bir sevdiğim var ilmimde; zaten düşmez dilimden. Ben ona yanık; o bana her an yakın. Sevda ne imiş geç öğrenir insan. Meğer asi olmayacakmışsın hayatta. Gözlerini kırpmayacakmışsın bakarken sevdana. Hani usulca sokulur huzur limana. Hoşgeldin demesini bileceksin.
Sarhoş eder kapatır seni dünyaya; başın dönünce yaşamasını bileceksin. Ya da loş bir ışıkta kalktıysan ayağa; racon deme dans etmesini bileceksin. Kapının diğer tarafında kaldıysan amma; açıp girmesini bileceksin. Tutmaz dalda kiraz; sen ıslatmadan dibini biraz. Emek ister her yapay varlık gibi sevda; tek farkı emeği güç ile değil kalp ile ve çıkan sonucu yapay değil doğal olarak becermektir. Hani sevdanın yapayı olmaz. Unutma saki; en güzel dalışlar okyanusta gerçekleşir. Ha okyanus demişken, büyük oynayacaksın sevdada; kısmayacaksın gözlerini tam açacaksın ve kalbinin çarptığı son deme kadar sevmesini bileceksin..
Sen bana ilim, seni seven bir ben var benden öte; kalbim,
Gözlerin ezberimi bozar, sahi görmemiş gibiyim dimi,
Hatice'tül Kübra gibi anne, dost, eş, sırdaş; varmıyor dilim,
..

Devamını Oku
Hüseyin Avdic

Müslüman Edin Yoga'yı

Haram edeceğinize, Müslüman edin yoga'yı.
Faydalıya sahip çıkmak, medeniyetin gereği.

Berlin, 24 Kasım 2008.
***
..

Devamını Oku
Rana Yavuzer

Sensiz olmak istiyorum
Bu Kasım da
Erken biten gün ışığını katıp önüne soğuk rüzgarları savururken
Sensiz geçsin bu kış da
Ne var
Sinüzit.

..

Devamını Oku
Savan Günay

Döneceğim bekle beni diyordun...
Belki bir temmuz sabahı, daha kuşlar uyanmadan,
Belkide zemheri bir kasım ayazı hava henüz pusmadan
Tarih vermiyordun....
Ama bekle diyordun......

Kaç Kasım, kaç Temmuz sensiz geçti geçti
..

Devamını Oku
Navruz Kaplan

On kasım bu gün unutmuyalım atayı
Kazımışım kalbime atatürkü okuyun
Unutma ölünce annam bana anlatı
Helva yapar dağıtırım Atama az bile

On kasım unutulmaz atam ölmüştür
Yaşıyor kalplaerde ölmedi ki yaşıyor
..

Devamını Oku
Mustafa Sami

Aşağıda anlatılan öykü aylarca önceden başlayıp icra edilene kadar geçen bir zaman diliminin öyküsüdür. Bu öykü, birçok zorluğa göğüs gererek görevlerini özveriyle yerine getiren sivil savunmacılara ithaf edilmiştir.

Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, 19 Ekim 2006 Perşembe, saat 13.30. Genel Müdürlüğün ikinci katında bulunan toplantı odasının kapısı açıldı, görevlilerce salon havalandırıldı, not alınabilmesi için masa üzerine kağıt ve kalem konuldu. Bilgisayar ve yansı makinesi son defa kontrol edilerek çalışır hale getirildi. Toplantı odası Genel Müdürlüğün hizmet binasıyla yaşıttı. Salona ön yüzü kahverengi deriyle kaplı, özel yapılmış ahşap bir kapıdan giriliyordu. Dikdörtgen biçimli salona adımınızı attığınızda ilk göze çarpan sağınızdaki duvara asılı Tepegöz ve Video Projeksiyon Cihazı Yansı Perdesi ile bu perdenin her iki yanında yer alan Türkiye Jeoloji ve Afet Bölgesinin Jeoloji Haritası oluyordu. Salon kapısının hemen karşısındaki köşeden başlayan pimapen pencere, salonun güneydoğu cephesi boyunca uzanırken, altta tül, üstte ise kalın ve koyu renkli kadife perde ile kapatılıyordu. Yansı perdesinin pencere tarafındaki köşede de konuşmacıların kullandığı ahşap bir kürsü göze çarpıyordu. Toplantı salonunun uzun olan her iki cephesinde duvarla birleşmiş şekilde sabitlenmiş ahşap koltuklar diziliydi. Oturma düzenine göre toplantı yetkilisinin önünden ekrandaki perdeye doğru uzanan, ilk bölümü dikdörtgen şekilde yerleştirilmiş, sonraki bölümleri ise her biri kare biçimli ikişer bölümden dört bölümün birbirine eklendiği ve ön sıradaki iki ucun birleşerek bir ok gibi ekranı işaret ettiği açık kahve renkli ahşap masa ise etrafındaki koltuklarıyla birlikte, salonun merkezinden çevreye doğru geniş bir alana yayılıyordu. Salonun zemini ise aynı renkte laminat parke ile döşeliydi ve salonun kuzey cephesindeki duvarda Türkiye Mülki İdare Bölümleri, Türkiye Diri Fay ile Siren Sistemlerini gösteren haritalar bulunuyordu. Yansı perdesinin tam karşısında toplantı başkanının koltuğu ile koltuğun üst tarafında orta boy bir Atatürk resmi vardı. Toplantıya başkanlık edecek yetkilinin hemen yanı başına konulmuş küçük bir masa üzerindeki iki telefon acil görüşmeleri sağlıyordu. Salonun tavanında çok sayıda kristal taşları olan iki adet büyük boy avize sallanırken, perdeler kapatılıp ışıklar yandığında salona loş ışıklarla ağırlaşmış bir ciddiyet hakim oluyor, Genel Müdürlüğün bütün toplantıları da aynı ciddiyet içerisinde bu salonda yapılıyordu. Aynı gün saat 14.00’te başlayacak olan toplantının konusu da İstanbul’da yapılması planlanan ve üç gün sürecek olan Arama ve Kurtarma Tatbikatının hazırlıklarıydı.
Toplantıya Sivil Savunma Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları, Şube Müdürleri ile ilgili Şubelerin Sivil Savunma Uzmanları katıldı. Toplantı salonuna en son Genel Müdür girdiğinde salonda bulunan herkes, makama gösterdikleri saygının bir ifadesi olarak, ayağa kalktılar, Genel Müdür yerine geçip buyurun arkadaşlar diyene kadar da öylece kaldılar. Genel Müdür toplantının başkanlık koltuğuna oturdu, “Arkadaşlar, hoş geldiniz” dedi. Toplantının önemine kısaca değindikten sonra tatbikatı gerçekleştirecek olan İstanbul Sivil Savunma İl Müdür Vekili İbrahim TARI’ya söz verdi. Bu öyküde “Ak Saçlı Kurt” olarak ifade edilecek olan İbrahim TARI; kahverengi gözleri, kemersiz burnu, alnı önden yukarıya doğru başın orta kısmına kadar açık, üst kısımdaki saçlarında daha az olmakla birlikte, yanlarda aklık, aynı zamanda bıyığında biraz daha fazla beyazlık vardı. Stresli ortamda çalışmanın sonucu olduğunu düşündüren ve birbirine paralel olarak uzanan dört çizgi alın boyunca ebem kuşağı gibi dolaşıyordu. 1.75 cm boyuyla, dengeli kilosuyla atletik yapılı bir fiziğe sahipti. 1958 yılında İstanbul’da doğmuştu. İlk ve orta öğretimini Aydın’da tamamladıktan sonra 1980 yılında Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubesinden mezun oldu. 1983 yılında Yalova Sivil Savunma Memuru olarak memuriyet hayatına başladı. Katıldığı Sivil Savunma Temel Eğitim Kursunu birincilikle bitirdi. KBRN ve İlk Yardım Öğretmenliği kurslarına katıldı. 1985 yılından itibaren İstanbul İl Sivil Savunma Müdürlüğünde Şef, Müdür Yardımcısı, İlçe Sivil Savunma Müdürü, Merkez İlçe Sivil Savunma Müdürü olarak görev yaptı. Evli ve iki çocuğu bulunan, 2002 yılından bu yana da İstanbul İl Sivil Savunma Müdürlüğü görevini vekaleten yürüten Ak Saçlı Kurt’un heyecanı davranışlarından, sesinin tonundan belli oluyordu. Tatbikat emrinin Mart ayında İl Müdürlüğüne ulaşmasıyla bütün mesaisini tatbikatın planlanmasına, kurumlarla koordinasyonuna ve nihayet tatbikatın noksansız bir şekilde icra edilmesine sarf etmiş, dikkatini bütünüyle bu tatbikatın işlerine yöneltmişti. Neredeyse tatbikatın hazırlıkları bile uykusunda kendisiyle beraberdi, onunla yatıp onunla kalkar olmuştu. Bu nedenle heyecanı mazur görülebilirdi. Yapılan hazırlıkları anlatma fırsatını kendisine tanıdıkları için Genel Müdüre teşekkür ettikten sonra, bugüne kadar katıldığı toplantılarda edindiği rahatlığa bürünerek, tatbikatın hazırlıklarını ekrandaki yansıyla birlikte anlatmaya başladı. Tatbikatın amacının “Görevli birimlerin afetlere müdahale işlemlerinin nasıl yapılacağının denenmesi, sivil-asker işbirliğinin geliştirilmesi, il arama ve kurtarma planının uygulanması, olası afette görev alacak kamu ve özel kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri (STK) ile tatbikata il dışından katılan Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik ve Ekiplerinin çalışacakları bölgeleri tanımalarının oluşturduğunu” söyledi. Genel Müdürün zaman zaman araya girerek konuyla ilgili sorularına cevaplar verdi. Tatbikatın hedeflerini de; “Kriz Merkezleri ile görev bölgeleri arasında koordinasyon ve işbirliği, bilgi desteği, kamuoyunun bilgilendirilmesi, afetlere müdahalede görevli personelin eğitilmesi, sivil-asker işbirliği ile afete ilişkin hazırlanmış planların, kriz yönetimi esasları ve uygulamalarının, mesajlaşma usul ve esaslarının, haberleşme sisteminin etkinliğinin, NBC ile ilgili ilin imkan ve kabiliyetlerinin, İstanbul Boğazı veya Marmara Denizi kıyılarında meydana gelebilecek deniz kazalarına müdahale imkan ve kabiliyetlerinin, il dışından katılan Sivil Savunma Birimlerinin görev yerlerine intikali ve afet şartlarında görev yapılması ile okullarda deprem tatbikatının denenmesi” şeklinde açıkladı. “Afet 2006 Arama ve Kurtarma Tatbikatının afet koşullarında gerçekleştirilecek bir krize karşı yapılacak müdahaleler ve alınacak tedbirler üzerine bina edildiğini, tatbikatın üç gün süreli sanal ve gerçek zamanlı oynanacağını, 24 saat süreli çalışma planı uygulanacağını, kriz merkezlerinin mevzuatında belirtilen hükümlere uygun olarak çalıştırılacağını, kriz merkezleriyle kriz irtibat büroları arasında mesajlaşma olacağını, tatbikat için görevlendirilen personelin değiştirilmeyeceğini, ilk ve orta öğretim kurumlarının hazırlıklarının deneneceğini” ifade etti. Tatbikata İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Sakarya Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlikleri, İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne İlleri Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Ekipleri ile İstanbul ili Acil Kurtarma ve Yardım Ekipleri, İstanbul Garnizon Komutanlığı, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ile ildeki kamu ve özel kurum ve kuruluşların arama ve kurtarma ekipleriyle sivil toplum örgütleri bünyesinde bulunan arama ve kurtarma ekiplerinin katılacağını; tatbikatın İl Kriz Merkezi Başkanı ve İl Afet Acil Yardım Planında görevli hizmet grupları tarafından yürütüleceğini dile getirdi. Tatbikat koordinatörlerinin İstanbul Valiliği adına İl Sivil Savunma Müdürü ve İstanbul Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü olduğunu açıkladı. Sununun tatbikatın icrası bölümüne gelindiğinde A. Bumin Başkanın sesi duyuldu: “Sayın Genel Müdürüm, müsaade ederseniz tatbikatın düzenlenmesiyle ilgili konuşmak istiyorum. Şu ana kadar anlatıldığı şekliyle İstanbul’da yapılacak olan tatbikat, Genel Müdürlüğümüzce planlanan “Arama ve Kurtarma Tatbikatı” boyutunu aşmış ve bir genel afet tatbikatına dönüşmüştür. Bunun yanında tatbikatın sevk ve idaresinde de Sivil Savunma Teşkilatı anahtar konumda bulunuyor. Bilindiği üzere, afet mevzuatında Sivil Savunma Teşkilatının afet tatbikatıyla ilgili koordinatörlük gibi düzenleyici bir görevi bulunmamaktadır. Ancak bu görev, söz konusu hizmeti yıllardır başarıyla ifa ettiğimiz için illerde valilerce Sivil Savunma Teşkilatına verilmektedir. Bu konuda ilgili mevzuatın da fiili durumla uyumlu hale getirilmesinin Teşkilatımız için yararlı olacağını düşünüyorum.” Genel Müdür Atilla ÖZDEMİR, Daire Başkanı Ahmet Bumin ŞENGÜN’ün haklı bir konuya değindiğini belirttikten sonra “Teşkilatımız bugün gerek afet gerekse arama ve kurtarma tatbikatlarını planlama, koordinasyon ve uygulama safhalarını başarıyla icra eder konuma gelmişse bu durumdan Teşkilatım adına gurur duyuyorum” dedi.

Toplantıda geçmiş tatbikatlarla ilgili anılar da konuşuldu. Bu anılardan en ilginç olanını ise Ak Saçlı Kurt şöyle dile getirdi: “Geçmiş bir tarihte Edirne’de Sivil Savunma Tatbikatı yapıyoruz. Tatbikatın icrasında yangın çıkarmamız gerekiyordu. Bu iş için olay mahalline önceden benzin dökmüştük. Ancak tatbikatın açılış konuşmaları uzayıp tatbikatın başlaması gecikince, tatbikat başladığında tatbikat senaryosu gereğince çıkan yangını söndürmek için harekete geçen itfaiye yangın mahalline gelmiş ama hala yangın çıkarılamamıştı, bir türlü yanma olayı gerçekleşmemişti. Tatbikatı izleyenler de durumun farkına varmışlardı. Sonunda yangın çıkarılmış, İtfaiye tarafından da söndürülmüştü. Bu beceriksizliğe Vali Bey çok kızmış, acımasızca eleştirmişti. Tatbikat bittiğinde Daire Başkanımız Sabahattin ÖZÇELİK Beyin tatbikatı değerlendirmek üzere yaptığı konuşmasını hiç unutmuyorum, Başkanım şöyle demişti: ‘Biz Sivil Savunmacılar yakmayı bilmeyiz ama söndürmeyi ve afetlerde can ve mal kurtarmayı çok iyi biliriz.’ Bu ifade bizleri rahatsız eden yetersizlik ve beceriksizlik duygularını da alıp götürmüştü.” Anıyı dinleyen bütün Sivil Savunmacılar aynı duyguları bir kez daha hissettiler. Genel Müdür de böyle bir teşkilata sahip olmanın kıvancıyla sunuya kaldığı yerden devam edilmesini istedi. Ak Saçlı Kurt yeniden sözlerine başladı ve tatbikatın 7-8-9 Kasım tarihlerinde üç gün süreli ve gerçek zamanlı oynanacağını; Bağcılar, Bayrampaşa, Kartal, Eminönü ve Maltepe ilçelerinde 12 alanda aynı anda arama ve kurtarma, yangına müdahale, gaz-su-elektrik-telefon arızalarına müdahale, NBC ve ilk yardım şeklinde faaliyet icra edileceğini; Bağcılar, Bayrampaşa ve Kartal ilçelerinde çadır kentler kurulacağını; ildeki bütün ilk ve orta öğretim okullarında kamu ve özel kurumlarda 7 Kasım saat 11.00’de deprem tahliye tatbikatı yapılacağını; tatbikatta 5644 personelin ve 1469 aracın görev yapacağını; tatbikatta 257 kamu ve özel kuruluş ile 21 gönüllü kuruluşun görevli olacağını söyledi. Kendilerine güvenlerinin tam olduğunu ve tatbikatı başarıyla icra edeceklerine inandıklarını belirtti. Konuşmasının sonunda da başta Genel Müdür olmak üzere bütün görevlilere teşekkür etti.

..

Devamını Oku
Kasım Kol

Dünya değişti farkında mısın?
Yoksa bu feleğin çarkında mısın?
İnternet, telefon aldı yürüdü
Kasım Kol sen benim ardımda mısın?

Kime mektup yazdın ne bekliyorsun?
Niye dertlerime dert ekliyorsun?
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Toplumu toplum yapan eğitimdir
İnsanlık adına veren eğitimcidir
Sorun ile boğuşmasın öğretmen
Çocuklar için istikbaldir eğitmen.

Yarınlara olsun parola 24 Kasım
Öğretmen özel gündür 24 Kasım
..

Devamını Oku
Tuğrul Pekel

Sahibini Arayan Mektuplar 3



Bu gün 23 Kasım Cuma bir birimize son defa sarıldığımız günün üzerinden bir ay geçti. Hiç aramadın. Sayende söylemiş olduğun sevgi dolu sözlerinin bir değer taşımamış olduğunu anlamış bulunuyorum. Zaman ne çabuk geçti
Bulaşıcı bir hastalık gibiydin, vücudumu öyle bir işgal ettin ki bana vermiş olduğun sevme tutkusu ile sensiz seninle sonsuza kadar yaşarım.
Bu gün 23 Kasım Cuma son defa sevgiyle göz göze gelişimizin üzerinden bir ay geçti. Bilmelisin ki, bu günden sonra seni asla rahatsız etmeyeceğim. Ayak ağrıların hiç aklıma gelmeyecek. Bir daha benim için ağlama zahmetine katlanmayacaksın. İnan İngilizce kurslarına devem et diye baskı da yapmayacağım. Elimde olmadan kendimi unutturmamak için göndermiş olduğum üç beş kontur için de özür dilerim. Bir daha tekrarı olmayacak. Bir daha asla karşına çıkmayacağım. Ama unutmayacağım da. Önce kalbimde sonra şiirlerimde yaşayacaksın.. Eğer ara sıra şiirlerimde sana sitemkar davranırsam, aldırma aşkım Bazen birden kabarıp kayalarını döven dev dalgalara dönüşüyorum. Buda benim kusurum olsa gerek.
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Kararlı olmak gerekir, tez elden
Kısmette var ise korkma selden
Galiz küfür, hep aşağıdır belden
Olacaklardan kaçamaz bu fani beden.

Tarihe bak, ibarettir tekerrürden
Unutma, hatırla, hatırlanır türden
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Kararlı olmak gerekir, tez elden
Kısmette var ise korkma selden
Galiz küfür, hep aşağıdır belden
Olacaklardan kaçamaz bu fani beden.

Tarihe bak, ibarettir tekerrürden
Unutma, hatırla, hatırlanır türden
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

"Hayat Üzerine Düşünceler" Tolstoy =001=

Değişecek Olan; Olaylara Bakış Açımız! .
Toplum Kültürü Değişmeyecek; Belki De! .
Biz Bir Araştırmacılığın Sürekliliğine,
Bir Araştırmacının Varoluşuna Adandık! .

..

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

29,28,27…
Günler geriye doğru işlemekte
Molla Kasım saymakta günleri birer birer
Hani neredeler senin söylediklerin
Çağırdıkların, gelenler, gelmeyenler…

Sormak boşuna, şimdi çalışma zamanı
..

Devamını Oku