10 KASIM ŞİİRLERİ

10 KASIM ŞİİRLERİ

Ali Rıza Ünal

Bize kafir demiş,molla kasım efendi,
Diyelimki doğru demiş hoş demiş,
Biz aşk okuduk,ayn şîn kâftan içeri,
Sen elif bile bilmedin,molla kasım efendi.
Razan..
..

Devamını Oku
İbrahim Eroğlu

YAĞMURUM OL.....
Gurbette akşam ağır ağır gelir.önce deniz kararır, sonra yalnız yürekler....
çocukluğuma kadar üşüdüm yine, aylardan kasım...
gözlerinde dünyanın tüm akşamlarını ya/kasım var.!

yalnızlığıma bir çay ısmarladım yine,
akşam geceyi ben de heceyi büyütüyorum, ki tek heceli alfabemde AŞK SEN'din...
..

Devamını Oku
İkram Gökhan Akcebe

Ah be Kasım!
Ne de sıcaksın.
Kış öncesi,
Yalancı baharsın.

Ah be Kasım!
Senden sonraki,
..

Devamını Oku
Alev Yavuz

Çul oldu ipeklerim, kül oldu kilimlerim
Dünya malı dünyada, ahrete dileklerim
Helâlden ekmek yesem, buz pınardan su içsem
Kelâmımla kalp dersem, Latifeyle güldürsem

Ağrısız olsun başım, alayla kalkmaz kaşım,
Gülerim doya doya, tadı yerinde aşım
..

Devamını Oku
Kazım Bükülmez

Türk Milleti bugün on Kasım,
Bugün büyüktür benim yasım,
Atatürk ayrılmıştı aramızdan,
Bugün yaslıyız,çünkü on Kasım

Eğer ki bugün Atatürk olsaydı,
Türkiye böyle sahipsiz olmazdı.
..

Devamını Oku
Fuat Eriçok

kanun yazan hukukçu
onaylayan devlet adamı idama evet derken
suçlu gördüğünün öldürülmesini isterken
bir câni gibi davrandığını düşünmez mi hiç?

bir katilin bile öldürülmesi
cinayet değil midir?
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Kuran, iman, ahlak, nedir haberi yok,
Üç beş hurafeye hep, din der geçinir...
Bir yatıra gitmiş, horoz adamış ya,
Kasım kasım kasılır, dindar geçinir...

08.06.2007
www.ekremsama.com
..

Devamını Oku
Murat Tali

Yaşamın bize bir ödül olarak verdiği en değerli hazinelerimiz olan çocuklarımızın geleceğini tayin eden siz değerli öğretmenlerimize adanan bu değerli günde bir arada olmaktan onur duyuyoruz. Bir tohum olarak ellerinize teslim edilen çocukların, bir fide sonra fidan ve nihayetinde meyve veren bir ağaca dönüştüğü aşamada, ideallerinizle ve çabanızla onları değerli kılmaya çaba gösteriyorsunuz.

Bir ülkenin geleceğini, gelişimini, kalkınmışlığını inşa edenler öğretmenlerdir. Ressamı, müzisyeni, mühendisi, milletvekili, doktoru ve hayatta başarıya ulaşmış dediğimiz her bireyin toplamında sizler varsınız. Yaşadığımız coğrafyada bizi geleceğe taşıyacak olan kişilikli ve kimliğini sahiplenmiş çocuklar yetiştirmede sizlerin payı çok büyük olacaktır.

Yaşadığınız zorlukların ve koşulların yetersizliğinin sizi yıldırmayacağına ve yarınlarımızı inşa edecek çocuklarımızın, bugünden zorlukları kaldıracak ve geleceği mutlu kılacak onurlu bireyler olarak yetiştireceğinize inanıyoruz. Atatürk yokluklar üzerine kurduğu cumhuriyeti çocuklara (23 Nisan) , gençlere (19 Mayıs) ve öğretmenlere (24 Kasım) emanet etti. Bugünü size hediye eden ve sizlerin bu emanetin en güçlü taşıyıcıları olarak gören Atatürk’ün dediği gibi “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”

Yaşamın tüm güzellikleri sizlerle olsun. 24 Kasım Öğretmenler Gününüz Kutlu olsun
..

Devamını Oku
Sevgili Özbek

Baş Öğretmen Atatürk

24 Kasım öğretmenler günü vesilesiyle, İnternet, Vikipedi ve Sinan Meydan’ın « Sarı Paşam » kitabından faydalanarak, Ata’mızı birlikte okuyalım.

Atatürkün dünya görüşünün temelinde muasır medeniyet dediği İlim ve Bilim (Batıya özgü) Medeniyeti ana fikri yatmaktadır. Atatürk, Doğulu ve İslami bir toplum olan Türk Toplumu için Tanzimattan beri yenilenme ve bilime yönelme hareketine inanmıştır. Onun bu inancı tavizci değil, mutlak ve radikaldir. Onun Batıcılığı tavizci değil, bütüncü ve samimidir.

Atatürk 10 Ekim 1923 de Fransız yazarı Maurice Pernot’ya verdiği bir demeçte şöyle söylemiştir: Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket devamlı bir istikamet muhafaza etti. Biz daima şarktan Garba doğru yürüdük... Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiyede asri binaenaleyh garbi bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmek arzu edipte garba yönelmemiş olan millet hangisidir? -diyordu.
..

Devamını Oku
Mürsel Adıgüzel

24 Kasım Öğretmenler Günü

Değerli arkadaşlarım. Bugün Mustafa Kemal Atatürk'ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet mekteplerinin açılışını yaptığı gün dür. Bu gün ilk olarak dilimize ve sesimize uyan bugünkü alfabenizin kabul edilişinin ardından, herkesin okur yazar olması anlamınını taşıyan gündür. Mustafa kemal Atatürk’ün Başöğretmenlik unvanını alması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin O yüce insana bu unvanı vermiş olması çok önemlidir. İşte bu nedenle, bu gün 24 Kasım, Baş Öğretmenlik günüdür ve O yüce insanı şükranla anıyorum. Bu hatırlamayı yaparken, şunu da vurgulamak istiyorum. Bugün, 1980 ihtilalinin mimarından olan ola, o günün Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Sağlam'ın hatırlaması sonucunda, böyle bir günün varlığı böyle ortaya çıkmış oldu.
İşin özü, bu gün Atatürk'e Baş Öğretmenliğin gecikmeli olarak, 1981 yılında verilmesidir. Bugün Atatürk’ümüzü anma günüdür ve ülkemize has bir gündür. Bütün dünyadaki gibi kutlanan bir öğretmenler günümüz halen yoktur. Bu durumu görmemezlikten gelenlere hala bir anlam veremedim. Ya dünyaya uyarsın, ya da kendi kuruluş tarihine. Dünya 5 Ekim diyor. Bizde Öğretmen okullarının açılışı olarak 16 Mart diyorsak, neden kabul görmediğini hala anlamak mümkün değil. Neden ve niçin bu dayatmanın yapıldığını anlamak mümkün değil. Neden bütün temel gerçekleri göz ardı edip, kaçıyoruz.
Bakın değerli okur ve yazar arkadaşlarım. Toplumları yönetenler ve yönetilenler diye ikilemli düşündüğümüzde, kimlerin kimlere ne sunduğu ortaya çıkar. Gelin Hey dünyamızın güzel insanları. Gelin birlikte oturup düşünelim. Düşünelim ki, yaşanır bir dün yayayı nasıl kurabiliriz. Düşünelim ve kafalarımızı o temel ilkelere yoralım. Çağdaş bir dünyayı yaratmak için, o felsefeyi bilen öğretmenlerin yetiştirilmesi sağlayalım. Onlarda, önce çocukların nasıl yetişmesi gerektiğini bilsin ve o felsefe biliminde yetiştirsinler. O kişiler anne baba olduklarında, sosyal genleri düzenli olan çocuk sahibi olsunlar. İşte mutlu bir dünya düzenini bu şekilde kurulur derim. Bunun ölçütü de düzenli bir ”eğitim-öğretimle” oluşur. O zaman kaliteli insanlara sahip olmuş olursunuz.
Bu dünyanın çok değerli ve güzel insanları, artık uyumayalım ve uyanalım. Öğretmeni açlık ve saf alete terk etmeyelim. Onların bütün günlerine saygı duyup kutlayalım. Onların toplumumuza daha faydalı olması yönünde, bütün imkânlarımızı kullanalım. Aksi halde geleceğimizin başı dik nesillerin yetiştirilmesi, mümkün olmaz ve hayal olur. Öğretmenlerin 'sosyal-ekonomik ve kültürel' düzenlerini korumazsanız, onların okutmuş oldukları öğrencilerine, simit satmasını engelleyemezsiniz. İşte bu çarpıklığı durup düşünmek zorundayız.
Bütün bu olumsuzlukları düzelmeden, hiçbir kimse gelişen dünya düzeni içerisinde, evrensellikten bahsetme hakkını kendinde görmemelidir. Bugün öğretmenlerimizin günüdür deyip, o anlam da kutlamak hiçbir zaman öğretmenin sorununu çözmez. Onların içinde bulunduğu şartların ve sorunların ele alınarak çözüme kavuşturulmadıktan sonra. Kutlamanıniz hiçbir anlam taşımaz. Kendi kendimizi kandırmamıza gerek yoktur. Bugün,Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün almış olduğu unvanının günüdür ve o anlamda kutlanması gerektiği gerçeğini bilmeliyiz. Öğretmenlerimizin gününü de gün gibi kutlamanın gereğini yerine getirmesi gerekir diye, düşünüyorum.
..

Devamını Oku
Osman Erkin Yalı

Tanrı,vermiş güzelliği,kasım kasım kasılıyor
Etraf da,bu kadar genç var,ille bana asılıyor.
Dedim; Senin derdin yok mu,aklın kısa,paran çok mu
Para,benim ilgim değil,derdim sensin dedi,gitti.

Adam evli,kadın evli,ona buna takılıyor
Fotoğrafla,görüntüyle,magazin de basılıyor.
..

Devamını Oku
Müşerref Bayhan

HAYAT KISADIR
BİRAZ HAYAL
BİRAZ AŞK
VE SONRA ALLAHAISMARLADIK

Verlaine’ nin La Vie ’ sinden Atatürk tarafından çevrilmiş. Çoğumuzun farkına varmadan yaşayıp gittiği elliyedi yıllık kısa bir ömür ve çağları aşan bir dünya görüşü. Hayatın kısalığına dair duyguyu manevi olarak hissetmiş miydi bilmiyoruz. Düşünce ve eylemlerindeki kararlılığa bakılırsa bilincinde olduğu kesin.

..

Devamını Oku
Naime Erlaçin

bir yanım yara
her bir yanlarım yara

düşünce sen olunca çocuk kalbi taşıyorum
küçük Buruşuk'u yazmış Ahmet Erhan son kitabında
ne de babayiğitti hani
köpek değil aslan parçası sanki!
..

Devamını Oku
Gökhan Tavşan

Bu gün 24 kasım
Sarmış herkesi bir gül nazım
Senin tek kelimen yeter herkese
Bu gün 24 kasım öğretmenim

Hatalı yazdıysam özür dilerim
Satırlarda sıralanmaz sevgin
..

Devamını Oku
Osman Nuri Özpekel

“Makamları ve üstâdları zikreden Rast Kâr-ı Nâtık’dır”
(Atmış altı makam, seksen altı bestekâr ve müzisyen ile iki devlet adamı ismi zikredilmiştir)

Kâr-ı Abdülkā dir ile Rast getirdim ben sözü Abdülkā dir Merâgî (1360 - Mart 1435)
Sonra Pencügâh’e Hâfız ile çevirdim yüzü
Hâfız Post (1630 - 1694)

..

Devamını Oku
İsmail Türkmen

Kiminde sözlerin anlatılacak
Kiminde gözlerine şiirler okunacak
Yarın on kasım izindeyiz..
Milletçe gözyaşı dökeceğiz
Sağanak olup akacak gözyaşları
Meydanlarda hüzün bakışlar
Yarı inecek ülkemde bütün bayraklar
..

Devamını Oku
Eminnur Acar

Kasım ayı, karanlık bir ay sanki
Atam gitti, söndü ışıklar
Yolundan ayrılanlar, kaybolacak
Akrep burcunun ayıdır, kasım karamsar
Kasım ayı, evinden çıkma hısım ayı
Kar kıyamet, kış başlıyor demek
Vergi ayı, dert ayı demek
..

Devamını Oku
Mustafa Doğmuş

Bize de Kasım'da geldi
Rüzgarı bize daha başka esti Kasımın
Gökyüzü bize daha maviydi

Direnmeyi öğrendik biz kasım
Senin katı havana rağmen
Senin sert havana rağmen el ele yürüdük biz
..

Devamını Oku
Funda Gülseven

Sabah mahmurluğunda hayata karşı uyanmaya çalışırken uzaklardan, umutlarını yüklediği, hasretlerini bezediği diyarlardan bir dost selamı geldi sanal ortama inat bir sıcaklıkta... 12 yıllık dostluktan yansıyan bu sıcaklığı bir anda ruhsal titremeye, duygusal kıvranmaya bürüyen ise dostunun onunla paylaştığı şarkı oldu...

Nilüfer’den... İnkar etme...

Şarkıyı açıp dinlediğinde ilk düşündüğü, ilk hissettiği şey aşksızlığa mahkum kalışıydı... Aşkı özlediğiyle yüzleşti önce... Sonrasında aşka dair korkularıyla... ‘Aşkta gözüm yok, hatta istemiyorum, zaten aşka gücüm ve inancım yok! Ama bari az da olsa birinden hoşlanabilseydim’ diye mırıldandı, derinliklerinde haykırarak... Aşka dair hasretiyle, aşka dair korkulu güvensizliklerinin oluşturduğu ritmik senfonin hüzünlü ezgisi çınlıyordu yine ruhunda... Unutmaya çalıştığı geçmişi, yaşayamadığı bugünü ve gözlerini belirsizliğe diken geleceği nota nota çınlıyordu işte yine...

Aşksızlığa mahkum olmuş ve kurumaya yüz tutmuş duygularını bir umut yeşertmek, diriltmek amacıyla yine yazıya dönmüştü yüzünü... Satırlarına yansıtacağı sevgiyle içindeki sevgiyi arayacaktı... Arayacaktı ki derinindeki hazineyi gün ışığına çıkartıp başkalarına sunabilsin, paylaşabilsindi...
..

Devamını Oku
Erol Uludoğan

Kasım on Atamın ölüm yıldömümü,Kasım on evlilik yıldönümüm
Kasım on ayrılık günüm.Tesadüf bu ya Her on Kasımda öldüm,
her on kasımda yeniden doğdum tesadüf bu ya on kasımda
öleceğim belkide zaten hiç yaşamadım binlerce kez dünyada ölmüşüm
..

Devamını Oku