10 Züğürt Usta Şiiri - Mehmet Hanifi Ekici

Bazen konuşsan bir türlü,
Konuşmasan bin türlü.
İki arada bir derede kalıyor inan.
Neticede insansın duygu taşırsın.
Bazen sıvazlarken,bazen kaşırsın.
Bana ne demek her zaman kolay.
Gelir başından,geçer bir olay...

Ömür bir zinettir ne dersiniz
Ekonomi,sosyal hayat,siyaset...
Seni igilendiren konular elbet
Bir de kötü ise sende gidişat,
Kör zarı istediğin kadar düşeş at...

Bizim züğürt Usta balonun biri,
Tam üç asırlık rengin bilgileri
Niyeti ise yapmaktı bir Truva atı
Ve en az olmalıydı üç ayak.
Olsaydı iyi olurdu biraz da kıyak...
Özen gerektirir yapımı her ayağın,
Ayaklardan sonra, geçtim ben bu kıyağın...

Birde baktım ki...
yazboz tahtasına dönmüş ayaklar
Ne yapsa,ne etse bir yerler kopar.
Doğru dürüst ne malzeme,ne edevat
Elindeki keser berbat mı berbat
Çivileri tutturamıyor ne yapsa
Bari yaptığı işten biraz anlamış olsa...

Git gel,Yat,kalk,gez uyu, ha uyu
Ha koptu,ha kopacak bizim atın kuyruğu.
Peste ne? Desinler diye,İşinde ciddi!
Tam yirmi dört saat koşuşturur mucidi
Yaptığından billahi de anlamaz,
Görünce,acıdım haline dinlese biraz.
Ne var sanki kim edecek buna ittiraz...

Yok illa da bir şeyler tutturacaksa,
Hem elini,hem yüzünü batıracaksa,
Dinlemez ki seni...

Oysa işi zor mu zor

Sarmışsa dört yanını alev ile kor
Ah ustam bir anlasan...Ustalığın
Tutmadı,tutmuyor!
Ayaklar eğik duruyor,
Oysa seninki
Yıllar önce kaybedilmiş bir yarış
Dudaklar uzanmış bir karış...
Özgürlük,adalet,eşitlik orkestrası
Eşliğinde Dünyada hem
özgürlük ve barış.
Sana daha çok yol lazım
yol uzun ömür kısa
Züğürt Kazım
Bu ayakları yeniden doğru dürüst
Taktırmak lazım...
Tekrar kopmasın diye
Hazım hazım...