1. Mektup (Gidiyorum İşte)

gidiyorum işte gözünaydın
arkamdan su dökmeyeceksin
el sallamayacaksın
beni hiç aramayacak, sormayacaksın
belki de hiç aklına gelmeyeceğim
sen gitmelerine devam edeceksin
sonu gelmeyecek bu gidişlerin
renkli bir kutunun pencerelerinde
parmaklarını tuşlara basarak,
yalan dünyanda kalacaksın
ben gidiyorum işte
sen nasıl istiyorsan öyle yaşa
sevgiden uzak, şevkatten uzak
uzun ve meşakketli bir yol bekliyor seni
çok yorulacaksın hazırlıklı ol
unutma.....
ben yanında olmayacağım
tek başına yürüyeceksin
düşeceksin, kalkacaksın
tutacak bir el arayacak boşlukta ellerin
gözlerinden;

'ahh o gözlerin'

kurumamışsa gözpınarların acılardan
gözlerinden boncuk boncuk yaşlar süzülecek yanaklarına
için acıyacak, için yanacak, aklına gelmeyeceğim..
tenine dokunan hiç bir el olmayacak yanında
ve ben;
senden çok uzakta olacağım, senin uzak kaldığın gibi
ama aklımdan çıkmayacaksın, hep seni düşünüyor olacağım
düşlerimde olacaksın her zaman olduğu gibi
hiç bir rüyam sensiz olmayacak
öpemediğim akgerdanın, okşayamadığım siyah saçların, yanakların
tutamadığım ellerin, saramadığım bedenin
hep aklımda kalacak, sen aklımdan çıkmayacaksın
seni seviyorum dedim anlamadın, inanmadın
ama ben seni hep seveceğim, ilk gün sevdiğimden daha çok
seni asla unutmayacağım ve o yeşil elbisenle
bana geleceğin günü bekleyeceğim
seni çok seviyorum
hoşçakal......