Siyaseti severdim, insanca yapılırken...
Pisliğe bulaşınca, sıdkım sıyrıldı benim!
Bir küçük paye için bir kula tapılırken,
Siyaset illetiyle yolum ayrıldı benim...
Menfaatler olunca düşüncelerin özü,
Zoruma gitti benim o kulvarda hız yapmak!
Beşik bebelerinin makam olunca gözü,
İçimden hiç gelmedi kirli köşeler kapmak...
Vatan, millet, Sakarya diyerek koşturanlar
Peşe takılanların çelmeleriyle düştü...
Meydanları hınca hınç doldurup coşturanlar
Düşünce, bütün millet tepesine üşüştü...
Nasıl düşer ki insan, böyle naçar illete?
Nerden bilecek reyin çeyreğe bittiğini?
Kömürle sürdüler tüm karayı bu millete;
Ne bilsin ki garibim ucuza gittiğini...
Babam demişti bana tam yarım asır önce:
"Siyaset sanki pıtrak, takılmasın paçana..."
Unuttum öğüdünü ecel alıp gidince,
Şimdi sıkar oldum hem, uçana hem kaçana!
Oysa birey olmanın tek yoluydu siyaset!
Ya, verdik nemiz varsa hakkından gelemedik!
Ya, seçilenin derdi olunca tek riyaset!
Kantarın topu kaçtı, hiç dengeleyemedik...
Antalya-2013/05
TDK:
Pıtrak: Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine
takılan bir yıllık otsu bir bitki...
Birey: Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert...
Riyaset: Başkanlık, reislik...
Kayıt Tarihi : 21.5.2013 09:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Şakir Taşçıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/05/21/080-kantarin-topu-kacti.jpg)
TÜM YORUMLAR (17)