Bilindiği kadarıyla dünyada aklın hakkını vererek yaşayan tek canlı türü insandır.
İnsanlar içinde de ruhundaki ölümsüzlük, his ve duygularındaki sonsuzluk arzusunu dikkate alarak yaşamaya çalışan ise inançlı insandır.
Görüldüğü kadarıyla İnsanların büyük çoğunluğunun gelirken bir şey getirmediği gibi, ölüp giderken de dünyaya ait hiç bir şey götürememesine rağmen, en değerli ve tek sermayesi olan ömrünü sadece dünyalıklar kazanmaya harcaması aklın verilerini mantığın sebep sonuç ilişkisi kurmadan kullandığını göstermektedir.
Oysa mantık her işi sonunu düşünerek, soncunu tahmin ederek yapmayı aklın gereği kabul etmesine rağmen;
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla