Bilindiği kadarıyla dünyada aklın hakkını vererek yaşayan tek canlı türü insandır.
İnsanlar içinde de ruhundaki ölümsüzlük, his ve duygularındaki sonsuzluk arzusunu dikkate alarak yaşamaya çalışan ise inançlı insandır.
Görüldüğü kadarıyla İnsanların büyük çoğunluğunun gelirken bir şey getirmediği gibi, ölüp giderken de dünyaya ait hiç bir şey götürememesine rağmen, en değerli ve tek sermayesi olan ömrünü sadece dünyalıklar kazanmaya harcaması aklın verilerini mantığın sebep sonuç ilişkisi kurmadan kullandığını göstermektedir.
Oysa mantık her işi sonunu düşünerek, soncunu tahmin ederek yapmayı aklın gereği kabul etmesine rağmen;
beklenmedik bir fırtınaydı gelişin...
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
Devamını Oku
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını