Onur BİLGE
“Eserekli,
“Elin başına dolu yağar, benim başıma deli yağar!” derdi analığım. Sen de aklını kaçırdın, Eserekli! Estim akıllı, uçtum fikirli… “Bir dur!..” diyorum. Kaptan’ı dinlemek istiyorum, seni değil! Yeteri kadar dinledim seni. “Koca Burun… Öyle mi! Aldım alacağımı ben senden! Koca burnumu hiçbir işine sokmayacağım bundan sonra. Boşuna beynimin içini oyma! Dırlanıp durma!
“Yağmur yarım saat ara verdi mi, hiçbir yerde sudan eser kalmazdı. Toprak aç kurt gibi emerdi ortalıkta çamur su, ne varsa. Yer yer zerzemin denilen, asıl adı zir-i zemin olan yeraltındaki tabii kanallardan akar giderdi denize. Adalya, kalkerli arazi üzerine kurulmuş bir şehirdir. Toprak kazılınca içinden falezlerdeki taşlara benzer oluklu, enteresan şekilli por taşlar çıkar. Bunlar sellerin meydana gelmesini, sokakları ve evleri su basmasını önler.”
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta