Onur BİLGE
“Sorunların Gelini,
Söz hapishaneden ve Dostoyevski’den açılmışken, Ölü Evinden Anılar adlı kitabından, şu anda aklıma gelen ilginç bir olayı nakletmek istiyorum. Dostoyevski, sürgündeyken hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkilerini gözlemlemiş. Okuyunca hayretler içinde kalmıştım.
Mahkûmlar arasında yaşamakta olan bir köpeğin hareketlerini takip etmeye başlamış. Yanından geçerlerken mahkûmlar onu tekmelemekte, o da olayı aynen kabullenmiş, olduğu yerden kıpırdamamakta, yanına biri yaklaşınca anında eğilerek tekme yemeye hazır vaziyete geçmekteymiş. Yanından geçenler tarafından sürekli tekmelenmekte, hiç de rahatsız olmuş görülmemekteymiş. Dostoyevski de köpeğin yanına yaklaşmış ve diğerlerinin aksine onun başını okşamaya başlamış. Köpek şaşkınlıkla bir süre ona bakmış ve acı acı havlayarak süratle yanından kaçmış. O günden sonra onun yanına asla yaklaşmamış, gördüğü zaman hemen oradan uzaklaşmış.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta