Onur BİLGE
"Sibel,
Şimdi o ağacın altındaki masamız bomboş. İskemleler kimsesiz. Ortalık sessiz, zaman ve mekân sensiz… Hava puslu, gözlerim buğulu… Umutsuzluların en koyusunu yaşadığımız duraktayım. Senden kilometrelerce ıraktayım. İçim sıkılıyor, kalbim sıkışıyor, ruhum daralıyor. Gözlerim çiselemeye devam ediyor. İşaret parmaklarımın dışını ıslatıyor yaşlar. Birazdan çözülür boğazıma tıkanan düğüm, bir hıçkırık tufanıdır başlar.
Sana ağlamayı yasaklayan ben, gözyaşlarımı saklayan ben… En çok yağışlı günlerde dışarıya çıkmayı neden seviyorum, biliyor musun? Gözyaşlarım yağmur tanelerine karıştığı için… Yağmur saklıyor yaşlarımı. O benim sırdaşım, yoldaşım, samimi ve vefalı arkadaşım…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta