Onur BİLGE
Kurt gibi acıkmışım. Çaylarımızla tostlarımız gelince fark ettim. Bir ben değildim, iştahla atıştırmaya başlayan. Masadaki herkes öyleydi. Sanki can alıcı geliyordu arkamızdan!
Acelemiz de vardı. Sırf açlıktan değildi. Bir an önce yemek faslının bitmesini, dedenin kaldığı yerden sohbete devam etmesini istiyorduk. O, takma dişleriyle yiyordu ama hiç de bizden geri kalmıyordu. Yalamadan yutmak mı deniyordu, ne deniyordu?
Sarı ışık altında ılık bir arkadaşlık… Gülüş cümbüş, sıcak bir dostluk… Beraberliğin anlatılmaz tadı… Birlikte yenen tostun lezzeti… Yenilenen çayların buğusu… Su bile lezizdi, doğrusu… Sürahiler, bardaklar dolusu… Yürekler dolusu sevgi… Gönüller dolusu yakınlık…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta