Onur BİLGE
“Bir masal anlatayım mı size? ” diye sordu Define, sandalyesinin arkasına yaslanarak.
Hava kararmış, yıldızlar yerlerini almıştı. Zaman, alıp başını gitmiş, akşam yemeği vakti gelmiş, geçmek üzereydi. Ben çok acıkmıştım, yanımdakiler de öyleydi mutlaka ama sohbet, baldan tatlıydı. En güzel yemeklerden daha iştah açıcı ve leziz… En mükellef ziyafet sofrasından daha ihtişamlı, her yemekten doyurucu… Evlerimize, yerlerimize geç kalacaktık, yemeğe beklerlerdi ama hiçbirimiz yerimizden kıpırdamadık.
“Çok geç kaldık ama olsun, dinleriz tabi, anlat! ” “Oldu olacak, kırıldı nacak! ” “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! ” “Merakta kalacağımıza, geç kalalım, dede! ..” gibi sözler söylendi. Tıp oyunundaki gibi olduğumuz yerde, olduğumuz halde kaldık. Heykel gibi… Put kesildik! O, başladı ballandıra ballandıra anlatmaya…
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta