Onur Bilge - 0385 - TEKViN Şiiri - Antol ...

Onur Bilge
1710

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Onur BİLGE

Penceredeki çiçeklere de bahar gelmişti. Hızla uzamaya, yayılmaya başlamışlardı. Okuldan gelirken, yol kenarına bırakılan tomurcuklanmaya hazır şeftali dallarından işime yarayanları alıp eve getirmiştim. Uygun olanları, gerekli gördüğüm saksılara saplayarak çiçeklere dayanak yapmıştım. Yayılan dalları toparlayıp kurdelelerle onlara bağlamıştım. Bir süre sonra, çiçeklere dayanak olmaları amacıyla diktiğim dallardan hayat fışkırmaya başlamıştı. O, çiçeğe hazırlanan taptaze dallar, başlamış oldukları işi tamamlamış, pembe çiçeklerle donanmışlardı.

Olduğu yere yığılıp kalmış, saksısına yapışmış bakımsız mum çiçeğini yerinden kaldırabilmek için güçlü desteklere ihtiyaç vardı. Uzun, dolgun ve çatallı dalları toprağına saplamıştım. Kalınlarının bile çiçeklendiğini görünce, onların ince ve genç olanlarını kanırtarak alıp iki camgüzeli saksısına saplarken ağaç olabilmeleri umudu içinde dua etmiştim. Zayıf bir ihtimaldi ama olabilirdi. Gerekli şartlar sağlanmazsa olmayabilirdi de… Sadece taşıyıcı olarak kalabilirlerdi. O kırılgan dalları itinayla toparlayıp çok sıkmadan, iki tarafı da incitmemeye dikkat ederek onlara bağladım. Biliyordum, çiçeklenmeyeceklerdi. Çiçeklenme zamanları diğer saksıdayken geçmişti. Çiçeklenecek olsalardı, o zaman çiçeklenirlerdi. Üstelik ağaçtayken taşımakta oldukları o tomurcuklar olgunlaşmaya fırsat bulamamışlardı. Üzerlerinde, belli bir orana göre dizili başka kabarcıklar vardı. Yaprak veya filizler için olabilirlerdi.

Budama zamanı mıydı? Tam çiçeğe durmuşken… Yeşerecekken… Hangi acımasız el doğramıştı bunları? Kollarını, bacaklarını… Niçin?

Tamamını Oku