Onur BİLGE
Bursa’daki ilk yılımın defteri, benim için kârla, ülkem açısından zararla kapanmıştı. Annesi babası yanında olan mutlu öğrencilerdendim. Parasal hiçbir sorunum yoktu. Bir taraftan çalışarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyor, onun huzurunu duyuyordum. Çevre edinmiştim. Pek çok arkadaşım vardı. Başta Define olmak üzere en yakın dostlarım Viranecilerdi. Bir yıl daha bitiyordu. Geçen yılın olaylarını şöyle bir hatırlamaya çalıştım.
Suriye'den kaçak olarak Türkiye'ye giren silahlı anarşistlerle güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda, askerlerimizle köylülerimiz yaralanıyor, şehit oluyorlardı. Sabotajları engellemek için havaalanlarına komutanlıklar kurulmuştu. On bir ilde sürmekte olan sıkıyönetim sadece Sakarya ve Zonguldak'ta kaldırılmıştı. Milletvekili Abdürrahim Türk arabasında öldürülünce, iki aşiret birbirine düşmüş, on iki kişi ölmüştü.
Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir, Mıgırdıç Yanıkyan isimli bir Ermeni tarafından öldürülmüştü. Ermenilerin, Marsilya'daki bir kilise avlusuna diktikleri Türkiye aleyhtarı bir anıt nedeniyle Fransa'yı protesto etmiştik, Türkiye Büyükelçisi yurda dönmüştü.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta