Onur BİLGE
Asırlara meydan okuyan ağaçlar vardır. Çınarlar gibi… Toprak ayırt etmez, hava kirliliğine aldırmazlar. Kestane ve ıhlamur gibi gölge ağaçlarıdır onlar. Mekânları kırsaldır, şehirlerin de vazgeçilmezlerindendirler.
Herkesin bir çınarı olmalı, Define gibi. Soğuğa dayanıklı, güneş istediği halde gölgeye katlanabilen, verimli toprakların derinlerine rahatça kök salan, kumula kıraca aldırmadan apartmanlar kadar boy atan… Her türlü doğal olumsuzluklara aldırış etmeden dimdik ayakta kalmayı başarabilen dayanıklı bir çınarı… Pıtrak gibi meyveleri olmalı onun da bizim gibi… Yaprakları terk etse de acımasızca, ellerini bırakmamacasına tutan, dal uçlarından kışa kadar ayrılmayan, kopsalar da kolay kolay uzaklara sürüklenmeyen.
Zamanla yeşeren, tekrar kahverengiye dönerek çatlayan kabuklarını döktükçe güç kazanan, düzensiz dalları kolları, parmakları kalınlaşmış ve deforme olmuş, koca çınar. Altı asırlık İnkaya Çınarı… Nemli topraklara vurgun, dere ve göl kenarlarına tutkun, vadilere sevdalı… Huzur duyan, huzur veren… Gençliğinde oldukça yakışıklı, yaşlılığında heybetli… Yaşlandıkça pürüzlenen cildi çatlamaya başlamış… Derisi soyuldukça beyazlaşan… Derdini döktükçe içi açılan…
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta