Onur BİLGE
Define, meşhur sandalyesinin yerine, Duygu’nun komşusunun evine fazla gelen koltuğu koymuş, artık ona kurulmaktaydı. Oldukça eski, içi saman dolu, bordo yüzü solmuş, iyice aşınmış fakat rahat bir koltuktu. Ahşap arkalığında, kol uçlarında ve ayaklarında el emeği oymalar vardı. İskemlesi kadar kolay olmasa da bir süredir oradan oraya onu sürüklemekteydi. Ne ehlikeyif insandı!
Ona geçer geçmez, elcik kedi ayaklarına sürünmeye başlar, karşısına geçer, gözlerini gözlerine diker, kucağına atlamak için sağ elini sağ bacağına vurarak:
“Sarı! Haydi, gel bakalım! ” demesini dört gözle beklerdi.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim