Onur BİLGE
Işıl’ın şakasının ardından gelen ciddi söyleşimizden sonra yaratılanlara bakış açımız farklılaştı. Etrafımızdaki her şeye daha dikkatli bakmaya, üzerinde düşünmeye ve o şeye, birbirimizin dikkatini çekmeye başladık. Kimimiz gökyüzüne bakıyor, bulutları seyrediyor kimimiz ayaklarımızın altındaki Bursa’yı seyrediyorduk. Bazı arkadaşlar, birbirlerine, ilk defa görüyormuş gibi bakıyor bazıları da çevredeki çiçekleri inceliyordu. Düşündükçe ve konuştukça; mesele, gittikçe derinleşiyor, inceliyordu. Herkes ince eliyor, sık dokuyordu. Âlimin dediği gibi kâinat kitabını okuyordu.
Birkaç genç Bediüzzaman’a, yani zamanın en iyisine gelerek, devrin değişmesinden, artık okullarda din ağırlıklı derslerin okutulmadığından yakınmışlar:
“Biz, yolumuzu nasıl bulacağız? Allah’a nasıl varacağız? ” gibi sözler etmişler. O da:
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta