02 Rengi Olmayan Şemsikamerler

Züldar Begüme Yirmi İkinci Güzelleme
1/:
Hayal ülkemin begümü Züldar:
Ateş güvercinleri sarmış süreyyayı,
Görüyorum göğün alt ucundan bile meteor tarihini,
Ya sen Zü? ...
Biliyorum sana gelmek zor bu anında tevarihin,
Çünkü şimdi çamur zamanı yıldızlar sokağında.
Ve zira başlıyor yine gözden ırak yuvalarda,
Sevdalı kırlangıçların felsefi sarmaşması.
Her gece nasıl yolunursa,
Kahpe karanlığın alaca kanatları,
Işığın ve aşkın oğullarınca,
İşte öyle bir erezyona sığınmadayız bu demde.
Bu yüzden yalvarırdım aşkın tahriratına,
Şakağımdaki vadiye yazdırırdım ben de seni,
Sevdasının tapusunun peşindeki herkes gibi.
Karanlıklara da düşe yazsa da alın yazımın derin izi,
Korkma Zü... Artık yıldızlardan bir parçanın,
Ebedi sahibiyiz biz de.
Renkleri olmayan şemsikameri,
Artık neyler ki yedi tonu birleyen güneş?
Düşlerden bir düştür bizimkisi de Zü,
İşte şu anda yaşadıklarımız,
Ya da ömrümüz üzerine oynadığımız satranç,
Hamlesini bir türlü bırakamadığımız.
Son virajda bıraktığımız ya da...
Zü...
Bir eylül akşamı çalınırsa kapın,
Yine gelen yağmurlarıyla eski dostundur bil ki...
Yazar ki aşk ehlinin el kitabında:
Mayısın bulutlarına konan kuş ıslanır. Bir...
Yolunu hiç görmeden yürüyen yolcu... İki...
Bir de yoksul rüzgarlara binen süvari... Üç...
Atlar biri, ikiyi ve üçü...
Senin ağlayan yüzün de
Metropolün arka sokaklarında,
Yitirdiği kendi suretini arar bulacakmış gibi.
Oysa Zü, eskimiş şiir kentine göz atan herkes görür kendini,
Ah bir baksa ya Zü sana, İştar kendi kapısından...
Uçan kuşların sesi halbuki,
Sadece kanadının hışırtısıdır.
İç cebimizde bir sandukasını taşırız da,
Enfusi aynaların, bakmayız dönüpte bir kez.
Son yolculuğumuzda düşürdüğümüz suret ise
Kızıl gökyüzünün son parçasıdır belki de.
Onun için masallarda anlatılan düşlerimizde,
Herkes kendinin fotoğrafının keçiyolunu arar.
İşte o an sonudur aynanın önünün.
Cibril'le senkrona keser gökyüzünde kozmik hız.
Sen ey begümler şahmaranı beyaz kız,
Şiir ilinin ölümsüz burcundasın şimdi.
Arzın semaya hurucundasın,
Yıldız yıldız...
Ah hırsız!