Züldar Begüme Sekizinci Güzelleme
8/:
Hayal ülkemin begümü Züldar:
Akşamüstlerinin dayanılmazlığıdır
Gölgemizi sündüren beklenen yere.
Güneşin insanoğluna armağanı ise kendi gölgesidir,
Yani Züldare güneş yoksa gölgede yok.
Ay da durur bu yüzden güneş donarsa,
Varsa aşk ateşte var,
Hararet de üzerimizde,
Ve yüreklerimizde...
Öyleyse kız Zül...
İşte at, işte yüreğimdeki terkim,
Atla ve sür en yakın Ahmetistana.
O Ahmetistan ki koyun gözlerinin türkü yurdudur,
Babamın hediyesi olan aculluğumun,
Ve annemden miras kalan,
“Sev beni seveyim seni,” şart koşmuşluğunun,
Bıçkın delikanlı bıçak sırtıdır...
Eyvallah Zü...
Yeşiliydi son kalan sonbaharların tek tük,
Ve aşka süzülen balların acılı dibiydi,
Yüreğimde kuduran denizlerin tuzlu gözyaşıydı,
“Gitme kal,” diyen hasretimdi,
Belki de bilinmeyen kadrimin son harfiydi...
Yani önemli bir tarih parçasıydı bendeki son tortun.
Yaylalarımın obruğu Zül kız...
Bil ki hatta büzülür ve ilelebet kalırsa,
Kırılgan kalbin acul yalnızlığı o son zamanda,
Ve yollanırsa güneşe yan yanalığımız
Gel bakire yıldızların tutalım şeffaf bedenini.
Yani delişmen arzumuzu yetik kararlara bırakalım,
Ve üşümüş ellerine gecelerde ayazın...
Sabrımın sabırsız ölçüsü Zü...
Sevdamı ve sebatımı deneme,
İstasyonumuzdan son tren kalkar iken ne olur?
Gel ve al tut ey sevdanın arsız dızmanı,
Züldar'ı bin saplı yüreğinden ve beni,
Saçlarımız dolansın rüyanın bileklerine,
Bilirim şimdi uçmağa durdu bil cümle çavuş kuşları,
Bu yüzden dökülür mavi şerareler aşkın üstüne,
Cibril'le senkrona keser gökyüzünde kozmik hız,
şiir ilinin ölümsüz burcundasın,
Sen ey begüm kız...
Arzın semaya hurucundasın,
Yıldız yıldız...
Ah hırsız!
Kayıt Tarihi : 1.4.2006 13:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!