1/:
Yasak bakışlarıma binip bir sabah
Kimsesiz ve habersizcesine...
Usulca dalıversem turkuvaz gözlerinin dibine,
Bekle beni Alamutta...
Ey Haşiş cemahiriyesinin melikesi Vildane...
***
Toza batsa toynağım Horasan yollarında yani ipekten...
Bir yorulsam, bir yorulsam ki sormayın,
Ilık Isfahan hamamlarında terlesem ah!
Ve bir sabah, selam sana Alamut!
Vakit erken, Hasan Sabbah’ın henüz patlamamışken esrarı
Zamanıdır şimdi gizli işlerin sayın ki kaynar kurnaların önü kadın tarlası
Ki onların göğüsleri buram buram kevser sütü buhurdanı firdevsten.
İşte, kıskanışım bundan seni herkesten...
Beşli çatma belikleri şahmaranım ey!
Zamanıdır be, dalıversem turkuvaz gözlerinin dibine,
Ey Haşiş diyarının melikesi Vildane...
***
Sonra yine küheylan, yine doru ve yine yılkıdan aparılmış...
Ucu kırılmış bir Sarıkamış kılıcı, ustası palabıyıklı...
Yırtıp hayalimi bir çarşaf gibi dibine kadar Horasanın
Yasak, evet bilirim ki yasaktır Ademe cennet ama,
Arzu işte, Kamber diye bir adamdan hediye...
Kayalar mı doğurdu sizi ey yeşil yosunlar? Üfleyin yüreğime...
Yoksa omuz omuza şu kaçak harmanı dağlar...
Etmeyin bire yanık yüzlü ağalar. Etmeyin zalım beğler.
Gözlerim onsuz neyler bu nisanda ve Alamut’un pusunda?
Onsuz n’ider bilemem ki ıpıssız gecelerim ey!
Zamanıdır aslında yusyuvarlak bir burca usulca tünemenin,
Ah ki ah, yani bir dalıversem turkuvaz gözelerinin dibine,
Duy artık beni, Haşiş diyarının melikesi Vildane...
2/:
Alamut bir cinayete daha hazırlanıyordu sanırım,
Bir akşamüstüydü; ha karardı, ha kararacak dizlerim
Düş(ü) yordum kat be kat. Yakaladı bakışlarım son anda
İstedim ki o anda... Haddanede, kızgın potalarda erisem
Yürüsem doludizgin... Sarp cebelde kaygan karı dizleyerek yürüsem…
Eylül hışırtısıyla mart havalarında bir turaç sürüsü.
Ve dikensiz arazilerde ardımsıra bir kısrak yaylası deli toynak
Yeleleri ulu ferman... Kuyrukları kırk bin kere düğümlü
Sonu ölümlü bir koridorda koşmanın arsızlığını bilen var mı aranızda?
Ah be ah, yine aldı bakışlarımı haşişin esrik dumanı,
Tam karşımda şu an ve tomurcuk memeleri süt buhurdanı…
Marta durmuş toynakları zamansız şahlanmada acımasız fedaiyanın
Bu sıra kapı aralarında sekişen kızların döşleri telaş içinde
İşte, bu benim; Sabbah'ın taht odasında saklı yüreğim,
Zamanı be, o anda dalıversem turkuvaz gözlerinin dibine,
Ey Haşiş diyarının melikesi Vildane...
***
Bura gayya ve burada ben yanarım kime ne?
Bile yanar bir mart akşamında ağustos... Yanar zemheri,
Fedaiyan, geri basın bre ve uzaklaşın Alamut'umdan,
Zalim bir emirle yakmayın düşlerimin boz bulanık karelerini,
Çözün ellerimi, bağlayın yüreğimi...
Yani etmeyin zalım ağalar... Etmeyin Sabbahoğlu beğleri...
Bırakın bozkırlara ciğerimi ve yedi katlı semaya çırpa çırpa uçurun beni,
Yoksa yosun tutmuş gözlerim... Onsuz neyler gözlerim ey!
Özlerim Alamutun en daracık mazgalından bakan gözleri...
3/:
Horasan bir yana, Alamut bir yana yaslanır bu şiirde,
Kırılınca kalemim o an, esir düşer bakışlarım zafersiz bir cephede vay be!
Olur biter her şey sonsuzluğa doğru koşan fettan bir savaşta yani...
Bir anamı özlerim, bir de turacı gökyüzünde; derim ki kendi kendime:
Tam zamanı, Alamutta bir kızıl akşam,
Aha şimdi zamanıdır, ışıklı bir kılıç ya da baldıranla sevişsem!
Aksa canım... Sihirli nağmeler gibi vaha dibi gözbebeğine...
Hey be, neredesin; ses ver Haşiş diyarının melikesi Vildane...
***
Alamut ki bir esrik adamlar hayalidir, kızıl ve tam da ciğerden
Usul ve utangaç ve zalim yani... Itırlı yaban ağaçları yol kenarınca...
Kahverengi, ucu yanık tasvir gibi duvarlar boylu boyunca,
Baksam birer birer tüm cebel şeyhlerinin sağ gözlerine,
Salyangoz kıvrımı koridorlarında kalenin, yitirsem yüreğimi,
Haykırsam: Hey Vildane! ...
Ben burdayım... Yani Alamut’tayım!
Olacak, olmalı kız, ben ki şu an asla yitmez bir umuttayım...
Etmeyin dağların kızıl gözlü ağaları... Etmeyin Haşhaşiyun beyleri...
Germeyin ufkuma öfkeli bedeninizi,
Ben ki amet yozgati yani mongolyan karahitaylarından,
Ellerinizi çekin Alamut kalesinin mazgallarından.
Yoksa gözlerim onsuz neyler? Neyler onsuz ey!
Ya da bensiz neyler Vildane?
Şiir olur virane...
***
Kayıt Tarihi : 17.3.2006 13:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)