1/:
Nazlı ve somsiyah atlara bindiler...
Ürkek ürkek,
Ve yorgun madencileri alacalı akşamın.
Bir elleri kara kınalı çamur,
Öteki şakakları soluk ve sarı ter…
Uzandı ölümlerin sahtiyan soluğu dağlara anneler,
Karakollar teyakkuz tedirginliğinde şu an,
Zemzemini tadıyor baldıran duruşlu madenlerin,
Son sularını yudumlayan çorak dudaklı madenciler...
***
Ah madenciler...
Yürekleri kara kuruma dalan siyahi madenciler,
Damları mezar gibi sessiz madenciler...
Niceler şimdi onlar?
Neciler? ... Madenciler…
2/:
Balyozlar avaz avaz kendi ağıdını yakmaya durdu.
Umutlar kanat çırpmada lacivert semasında hayallerin.
Kıvılcım kayalıklarında aşk ki en kavisi...
El aman metal zulmünden...
El aman damar damar kıyamet...
Yüreği yangın yeri madenciler nihayet,
Gümrah kısraklara binecek.
Kamçıları ortanca külünk,
Balyozları kırbaç kırımı,
Yarını ve bugünü kara kömür ile karıştıran madenciler...
***
Ah madenciler...
Yürekleri kara sevdalara dalan siyahi madenciler,
Buğday rengi şakakları katran türkülü madenciler.
Onlar niceler bu dem?
Neciler? ... Madenciler…
3/:
Gül ektiler mezarlarının içindeki minik ülkeye.
Ve balyozların sapına sarmaşıklı koyungözleri...
Külünklerin moraran öfkesine kırmızı cevher…
Her seher o madenciler,
Bindiler nazlı ve ürkek atlara.
Ölüm süründüler kırlaşmış şakaklara.
Dağlara uzandı onların arkalarınca,
Pörsümüş anaların acılı ağıtları,
Yağız atları yağız gecede, yağız dehlizlere,
Korkusuz ama ürkek, dalıp gittiler.
El aman maden zulmünden!
El aman öksüz kıyamet! ...
Nihayet,
Damları mezar suskunu madenciler...
Onlar niceler gündüz karanlığında; kim bilir?
Neciler?
Bembeyaz kahramanlar
Simsiyah madenciler...
***
Kayıt Tarihi : 1.4.2006 13:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!