“Kıyametin kopacağını bilseniz de, elinizdeki fidanı dikiniz”
Gidin sayın kaç milyon ağaç diktik diyenler!
Köklerini değil de, dallarını saymışlar...
Ormanları keserek, rantlarını yiyenler;
Yeniden dikmek varken, olanı da soymuşlar!
Bir çok seçenek varken, ormanı yol yapanlar;
Yolun hemen yanından parselleri kapanlar...
Bir tek yaratan varken, çok paraya tapanlar;
Kocaman bir milleti, saf yerine koymuşlar!
Para için dinlenmez, ne yaprak, ne dal/budak!
Kimi yok yere keser, ne ağız kor, ne dudak!
Kiminin derdi odun, kimi Noel'de adak...
Canım yeşillikleri, görün nasıl yoymuşlar!
Enselerinin kutru, çoktan metreyi aşmış...
Zenginlikte ünleri hududu çoktan aşmış!
Kasalara sığmayan, kutulardan da taşmış!
Ne karınları ne de, aç gözleri doymuşlar...
Kürsülerden bağırıp, halk için ant içenler;
Adaleti hiç edip, Ömer'den rol biçenler...
Halkın kutsallarıyla bir de dalga geçenler;
Cami yeri diyerek, tüm doğaya kıymışlar!
Mesele İslam değil, egoizmin bir türü...
Doğruyu demek lazım, bunlar oydan ötürü!
Gaye namaz kılmaksa, cami mi yok bir sürü...
Allah'tan önce bunlar kör şeytana uymuşlar!
Antalya-2015/01
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 20.1.2015 22:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!