-* Öylesine gecelerden………………..
Öylesine gecelerden birindeyim işte! ...Naturel classic dinleyerek yatağımda,yorganın sarmadığı yalnızlıkla
Kah düşünüp kah söyleştiğim yastığımla baş başa.
Ben’i bana yansıtan aynanın karşısında opium la tütsülenerek…Naturel classic dinliyorum dedim ya..gecenin bu saatinde daha doğrusu yeni bir günün yalnızlıkla döllendiği saatte.
Dışarıda coşkulu bir yağmur…öfkeyle homurdanan gök yüzüne karşın,içerde kuş cıvıltıları ve inleyen flütte “ seni, sesini” arıyorum. Tavandan sarkan ampul gerçeğe kör edercesine kamaştırıyor gözlerimi, güneşim olup. Kamaştırıyor…
Güçlükle seçiyorum aynada Ben’i. Bir yarım bende, bir yarım sende olan Ben’i
Tütsüden yükselen dumanlar dans ederken için için yanıp küllenen başı boynunu büküyor.Daha fazla direnmeden dökülüyor…küllerin boyun eğip dökülüşü aşka getiriyor közünü, yeni küllere gebe bırakıp. Flüt susup, piyano başlıyor.Her tuş tınısında, her kuş cıvıltısında içimin kelebekleri uçuşuyor meydan okurcasına sinsi sinsi gülümseyen yalnızlığa “Hadi..hadi nerdeysen çık! ”dercesine
Hadi nerdeysen çık! ...
Çık dercesine, yakama yapışan yalnızlığa.
Yatağın içinde yorganın sarmadığı yalnızlıkla odamdayım.
Uzak,
İçinde ulu ağaçların boy verdiği bir ormanda. Yapayalnız,...kendimleyim, Ben’leyim.
Yürüyorum… yürüyorum…. sonunda sen olan yolu.Yürüyorum. Yol vermez gibi görünen ağaçların arasında göğe uzanan başlarından sonsuz maviyi arıyor gözlerim. Fısıldaşan yaprakları duymak istercesine, pür dikkat kulaklarım.Duyduğumu sanıyorum, suskunluğunla öfkeni yüzüme nasıl haykırdığını…haykırışların da bile sevginin, aşkının saklanamaz olduğunu
Yoksa…
Yoksa yanılıyor muyum?
Yürüyorum ayrımına gelene dek, mutsuzlukla-mutluluğun
Acıyla-sevincin kesiştiği kavşağa…nedense yollar karışıyor birden
Dallardan kuşlar havalanıyor, ötüşlerinin yerini kanat seslerine bırakarak. Mavi gitgide koyulaşıyor. Özgürlüğe kanat çırpan kuşların gölgeleriyle, koyulaşıyor mavi.
Karanlık kaplıyor her yeri.
Korkuyorum.
Büyüyor adımlarım.
Sana gelmek istiyorum.
Bir umut vardı, her gün sarıldığım sığındığım düşlerimin arasında. Bir umut!
Yüreğimde yüreğini duyumsatan, en giz yerinde yüreğimin. Sevginle günbegün büyüyen, aydınlanan, her gece söyleştiğim yıldızın- yıldızım vardı. Karanlıkta bile gülümseyen…..
Aşk’ın vardı…Tüm kapıları açmıştın bana sevgiden yana.
Oysa,
Oysa… benim kanayan yaralarım vardı, daha henüz kabuk bağlamayan.İçime gömdüğüm acılarım… Bir volkan gibi nasıl, ne zaman patlamaya hazır olduğunu bilmediğim…içimden atamadığım acılarım vardı.
Artık “gel” demeyeceksin.
Küskün yüreğin.
Ellerin tutmak istemeyecek ellerimi.
ya gözlerin? ...yollara bakmayacak uzun uzun.
Konuştuğun duvarlar sağır ve dilsiz olmuşlar.
Odandaki ışık kör…ayna küskün.
Uykuya dalarken sarıldığın yastık neden yerde?
…Ve,neden geceleri adıma verdiğin yıldıza…gündüzleri gülümsememe benzettiğin güneşe kapalı perden.
Neden?
Neden kapalı perden? Neden….neden kapalı perden? Tüm yolları tüm kapıları kapatmışsın. Görünmez duvarlar örmüş, aşılmaz setler çekmişsin aramıza. İstesem de ulaşamıyorum sana. Seninle tamamladığım tümcelerde sözcükler eksik kaldı. Anlamları yok artık.
Şimdi dışarıdaki fırtına yüreğimde kopuyor.Coşkuyla yağan yağmur penceremi dövüyor ısrarlı damlalarıyla. Perdeyi aralıyorum…perdeyi aralıyorsun. Karanlık. Yıldızını arıyorum yıldızsız gecede. Sense başka yıldızlar yerleştirmişsin göğüne.
Başımı cama dayıyorum,başını dayıyorsun cama.Göz gözeyiz ama görmüyorsun.
Oysa sana ne kadar yakınım bir bilsen.
Oysa seni ne kadar seviyorum, ne kadar sen doluyum bir bilsen…
Cama yapışan yağmur damlalarını birlikte sayıyoruz aslında.Buğulanan cama adını yazıyorum. Sonra
Seni seviyorum…
Seni seviyorum…
Seni seviyorum…
Seni seviyorum yazıyorum. Bilmiyorsun.
Başım düşüyor omzuma, ağlıyorum. Başın başka omuzlarda
AĞLIYORSUN….
Kayıt Tarihi : 18.7.2006 15:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sıradan olma özelliğinden kurtularak ''karmaşık yapılı ,bilinci sarsıcı'' bir başata dönüşü müdür o özel geçişi ''öylesine'' yapan?
Bilinmez ,diyemeyeceğim.Çünkü ,sesin hem kendi gerçeği hem de frekansları her şeyi imliyor.
Sayfada kaldığım süre içinde dramatik bir tiradı;iletisindeki med cezirleri dinleme olanağı buldum.
Ağlayan ve başka omuzlarda ağlayanların sevinin ikilemli hallerine ayna tutuyor.
Öylesi bir görüntüyü şiir aracılığıyla tanıklık etmeyi istemezdim.
Ama ,bu harika yazınsal metnin Kalem'ini; Can Kardeşim Leyla IŞIK'ı tebrik etmeyi çok istiyorum.
Erdemle.
Ve Garcia Lorca'nın Hüzünlü Balad' ını eşlik ederken seyrettim satır aralarında..
''Anımsarken usul usul yüreğim, çok uzak günleri artık'''
Evet işte o zaman usul usul ağlarız, söz geçiremeyiz gözyaşlarımıza....
Kutluyorum sevgili arkadaşımı........Hüznüm sevdi.....
Benzetmek azdır ölüme
Kim uğrarsa bu zulume
Gündüzü olurmuş gece...
Z.MÜREN
Bu şarkı sözleri geldi aklıma ve şiirinizle daldım gittim.
Tebrik ve saygılar.
ne çok parça buldum sesinizde bana bakan
nasıl geç kalmışım tanımak için şimdi ona hayıflanıyorum
tebrikler leyla hanım
TÜM YORUMLAR (13)