İNANÇ ŞİİRLERİ

İNANÇ ŞİİRLERİ

Rahim Recep Akdora

İNANÇ GÖZYAŞLARI / RAHİM RECEP




Rudozem Rodop dağlarında bir madenci kasabasıdır. Yunanistan sınırında, ahalisi Pomak Türklerinden oluşur.; dinine çok sadık insanlardır.
Dağlarının altı tıklım tıklım madenlerle dolu olup her taraf didik aranıyor ve harıl harıl maden çıkarılıyor dağların altından. Tabii bu den çalışmalar yeni işçilere bazı bilgiler verilmesi gerektiğinden zaman zaman kurslar organize ediliyor ve bu kurslara bacacılık hakkında pratik bilgi vermek için bir iki aylığına bu kurslara gönderiliyordum. Bu son kurs çok gergin bir döneme gelmişti. Lakin gitmem deme lüksüne sahip değildim.
..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Bilgi Kirliliği

Günümüze kadar gelebilen eski öğretilerde neden en çok “İtaat” konusu vardır, hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm; geleceğe eser bırakanların hemen hepsi gücü elinde bulunduran diktatör ya da kral türü kişiler olduğundan halkın itaatini kutsallarla sağlamışlar! Halktan olan hakikati dillendirenler zaten pahalı kağıt ve tabletleri kolayca kullanamaz, kullansa dahi kral ve diktatör hatta din adamlarının aleyhinde bir şey yazamaz! Bu durumda günümüze ulaşan bilgiler kral mezarlarından ya da kralları öven, itaati emreden yazıtlar olacaktır. Bu nedenle tarihsel nakiller güvenli değildir! Bilimsel incelemelerle varılan sonuçlar ise zaten yorum olarak görülmeli. Demek ki tarihsel verileri sadece bilgi için kullanmalı, tarihsel verilerde takılı kalmak tam bir felaket olur. Eski zaman egemenlerinin bıraktığı bilgileri tekrarlamak olur. O dahi potansiyeli eski zaman ulularına kaptırmak olur. İnsanlık bilmeden eskiye esir olur veya eskici olur!

Günümüzde bile bu bazı toplumlarda böyle değil mi? Taze bilgileri bile korkudan yazamıyor insanlar, bilgi daha üretim aşamasında sınırlanmış oluyor. Padişahım çok yaşa diyenler ne yazarsa halk onunla idare edecek. İtaat ediyorum o halde varım diyecekler.

Güya konusunda uzman bazı kişilerin saçmalığa varan hatta saçmalığı aşıp küstahlığa varan hallerini gözlemledim! (Benim kürtaj konusunda şahsi kanaatim cenin canlandığında kürtaj için geç kalınmıştır.) Eleman kürtaj konusunda karşısındaki aciz kadına diyor ki; “Beden senin ama karnındaki senin değil! ” onlar devamını getirmedi ben hayalden devamını yazacağım. Peki kadının karnındaki kimin? Birinci cevap için “Erkeğin de hakkı var.” Diyelim. O halde erkek ve kadının rızası varsa ve cenin canlı değilse; kime ne? İkinci cevap; “Tanrınındır” şeklinde olur ise ne olur? Bu durumda Tanrı ile o kişiler muhatap olur! Yani Tanrı adına birileri insanlara kural koyduğunda zaten sorun oradan çıkıyor. Kutsal kuralları Tanrı koyar ve sadece inananlar içindir onlar da, zorlama olmaz. Kişi hak ve özgürlük kapsamında olan kurallar ise zaten toplumun yasama kurumlarınca yapılır.
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Karınlar tok oldu mu akla şükür gelmiyor,
Hak’la, maneviyatla, bağlantılar kopuyor…

İtaatkârlık bitip, nankörlük gelişiyor,
Nefis yetki alıyor, kibirlenme artıyor…

Sıkıntılar döndüğünde, önce üzülüyoruz,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Öğle vakti geçmekte, ramazan ayındayız,
Vatandaş tam saygılı biz, hür toplumlardanız…

Burası il merkezi, kimimizse oruçlu,
Şahsımız dolaşıyor, cadde lokanta yolu…

Bunlar da kardeşlerimiz, içte oturmaktalar,
..

Devamını Oku
Kerim Baydak

Atatürk***(Akrostiş)



A kıl ile topladı, milleti dağılmaktan.
T ürk’e yaraşır bir millet çıktı bu savaştan.
A şk ile, inanç ile, yardım istedi haktan.
..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Gözlemlerim
Musevilerin ve İsevilerin Allah inancı konusunda çok fazla delil bulma gayretinde olmadıklarını; Müslümanların ise aşırı gayret içersinde olduklarını görüyorum…
Peygamberlerin çoğunlukla Yahudi olması ve Kuranda bile Yahudilerin seçilmiş olduğu üzerine işaret olması; zaten “Seçilmiş ırk” olduğuna inanan Yahudilerin imanını kuvvetlendiriyor olabilir. Belki bu yüzden iman konusunda çok fazla delil peşinde değiller. Belki de dini, metafizik boyutunda değil de siyasi ve toplumsal boyutta yaşamayı seçiyorlardır. Daha çok insanın kendi dinlerine girmesi gerekmiyordur. Çünkü herkes Yahudi olsa üstünlük de çok anlamlı olmayacak.
Çoğunluk olarak Dünya’da ilk sırayı alan Hıristiyanların daha fazla tebliğci (misyoner) oldukları görülüyor. Hatta sömürgeleştirdikleri toplumları bile Hıristiyanlaştırma gayretindeler. Tabii ki sömürgeler Hıristiyan olunca kurtulmuyorlar! Belki daha az sıkıntıya maruz kalma ümitleri oluyor. Bu yüzden özellikle alt sınıfı oluşturan eğlence ve hizmet sektöründekiler boyunlarında “haç” kolyesi ile daha sık görünüyor. Hıristiyanların da iman konularından ziyade siyasi ve toplumsal ikna metotlarını tercih ettiklerini gözlemliyorum. Özellikle süper güce sahip, zengin ülkelerde Hıristiyanların etkin olması ikna metotları arasında inancı o kadar önemli kılmıyor. Güç kendiliğinden ön plana çıkıyor.
Gelelim Müslümanlara! Neden iman konusunda daha fazla delil peşindeler? Birinci unsur, İslamiyet sadece din adamlarına has değil, bireysel sorumluluklar daha ön planda. Bu bireysel vazifelerin yapılması için inancın sağlam olması gerekir. Bir diğer husus İslam dini akıl dini olduğundan herkes aklını işletme çabası içinde. Osmanlı İmparatorluğunun güçlü olduğu (Duraklama ve gerilemenin başladığı) son dönemlerinde inanç konusunda akıl işletmeye çok fazla gerek yoktu; kuvvet iş görüyordu çünkü… Günümüzde İslam coğrafyası geri kalmışlık ve fakirlik içersinde olduğundan; ikna edici olarak elinde akıldan başka güç kalmamış denilebilir. Bu yüzden iman konusunda ikna olmak ve ikna etmek için akıla yöneliyor.
Sözün değeri kısalığında diyorum ve kesiyorum.
Saygılar
..

Devamını Oku
Işık German Ersoy

Ne inanç
Ne töre
Ne de insanlık
Kalmamış
Karanlıklara
Bürünmüş Dünya
Kimin eli
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Madem inanç süsünedir bu düşkünlük
Heyecanına ise -kargalar gülüyor, Tanrı ne yapsın-
Sünnet mi var acaba diye sevinecek yerde
Meğer bez çaputa merhametmiş dua dillerde
Korkuyla yaşanılmaz inanç bilmez misin?
Hele korkutmak için hiç kullanılmaz din
Az mı bekaretler bozuldu çarşaf altından
..

Devamını Oku
Osman Karahasanoğlu

Doğru söze ne gerek,
Bize düşer.
Haklısın demek.
Dediklerini yapacak,
İman,inanç gerek.
Arkasında duracak,
İradeli,sabırlı,
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Topraklara saldırmalar nedendir

Tanımadıkları bilmedikleri
Topraklara saldırmalar nedendir
Yoksul yorgun millet görmedikleri
Topraklara saldırmalar nedendir

..

Devamını Oku
Necdet Erem

Ey İnanç,
Ey Kutlu duygu,

Gel de içimi doldur,
Hayatımın anlamı,

Vereceğin güvenle,
..

Devamını Oku
Zeki Tüyen

gerçek gibi gözlerdeki bakışlar
tümden barışa yönelik her düşünce
yitmiş özdeksele sargınlığımız
yüreklere sonsuz inanç düşünce

hadi gel ozanca konuşalım artık
daha bir güçlensin soluğumuz
..

Devamını Oku
Duysal Danğal

Kafirlerin beş vakit secdeye durduğu biriyim ben
alkollü gözyaşlarımda abdest alınan...
İnanç ararken yanlış kıbleler bulan
hayırsever biriyim ben;
adayacak kalbim var dediğimde;
kalp nakli bekleyenlerin kapımı aşındırdığı..
Ve yalnız biriyim ben;
..

Devamını Oku
Alper Kürük

Sevmek yakar sevilmek ferahlatır
İnsan oğlu her zorluğu atlatır.

Sevgide sadakat,sevgide hatır
Aşkın hassaslığını hatırlatır.

Sevgiler büyük hedef zor varılır
..

Devamını Oku
Adnan Deniz

Türk Bağımsızlık savaşının temellerinin atıldığı, Çanakkale’nin geçilemeyeceğinin bütün dünya’ya haykırıldığı 18 Mart 1915 Çanakkale zaferi Türk Tarihinde ve Dünya Tarihinde Önemli Bir Yer tutar. Çanakkale’deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düşenler sonunda, önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri yenilgiyi aldılar. Böylece onlar, zaferi Boğaz’da, Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler. Sonunda binlerce insanın ölümüne neden olan bir insanlık dramı ve Türk Milletinin unutulmaz zaferi kaldı.
Çanakkale zaferi Türk Milletinin Yeniden Dirilişinin Başlangıcıdır. Türk Milletinin inanç ve azmi, Modern Teknolojilere üstün gelmiştir. Mağlup edilemez denilen iki süper gücün İngiltere ve Fransanın’da yenilebileceğini bu zafer bütün dünya’ya göstermiştir. Bu zafer sonunda İngiltere, Fransa ve Rusya’da Ekonomik sıkıntılar baş göstermiştir. Bu zafer sonrası çarlık Rusyası çökmüş, Rusya 1.dünya savaşı dışında kalmıştır. Rusya’da Bolşevik rejimi kurulmuştur. Çanakkale zaferi,1.dünya savaşının uzamasına ve dünya haritasındaki sınırların değişmesine yol açmıştır. Bu zafer, Avustralya ve Yeni Zelandalıların milli bilinçlerinin oluşmasına yol açmıştır.
Türk milletinin vatanı koruma azmi ve ruhu teknoloji ile kaybolmuş, insanlığını kaybetmiş batılı güçlere büyük bir ders vermiştir. Almanyanın doğu cephesindeki harekâtı kolaylaşmıştır.
Çanakkale savaşı bir ölüm kalım savaşıdır. Türk milleti gelecek nesillerin varlığı ve bağımsızlığı için hayatını feda etmekten hiç çekinmemiştir. Öyle ki; «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir»Diyebilecek kadar cesur bir komutanı, Türk Milleti, Anafartalar kahramanı M.Kemal Atatürk’ü bu zaferle tanımıştır. 'Biz Çanakkale'de bir Dar-ül fünun (Üniversite) gömdük.' Diyen M.Kemal Atatürk, Çanakkale’de yüz binden fazla okumuş ve aydın’ın kaybedildiğini vurgulamıştır. Çanakkale’de ölmesini bilenler Türk Milletinin Tarih boyunca yaşayacağını kanıtlamıştır. Ancak, Çanakkale’de “Size ölmeyi emrediyorum” komutunu verebilen, savaş alanlarında binlerce kişiyi gözünü kırpmadan ateşe sürebilen, bu yenilgi tanımayan kumandan, Çanakkale’de ölen düşman askerleri için söyledikleri; “Burada bir dost vatanın toprağındasınız-Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz-Sizler artık bizim evlatlarımız oldunuz” aslında, O’nun ne denli bağışlayıcı, insan sevgisi ile dopdolu olan yüreğinin ne kadar ince duygularla yüklü olduğunu göstermektedir’’
Çanakkale Savaşında kullanılan 4.000 parçadan oluşan özel ve orijinal malzemelerin yer aldığı Çanakkale Seddülbahir 1915 Gezici Savaş Müzesi ilçemiz Karacaoğlan Kütüphanesinde 25.02.2010 tarihi itibariyle 3 gün süreyle tarihi eserleri sergilemiştir. Kozan Halkının bu sergiye olan ilgisi takdire şayandır. Türk Milletinin Tarih’ine sahip çıkışının göstergesi sayabileceğiz kozan halkının bu duyarlı davranışını takdirle karşılıyorum.
Kozan Belediyesi Kültür hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen Gezici savaş Müzesi, Kozan halkını çok Mutlu etmiştir. Ayrıca, ‘Seddülbahir 1915 Gezici Müzesi’ sorumlusu emekli TRT daire başkanı Cengiz Yürükaslan’ın konuşmacılığını yaptığı Çanakkale zaferi konulu bir konferansın kozanda düzenlenmesi ve aşırı ilgiye mazhar olması da Kozanlının Tarih’ine verdiği değer açısından ibret vericidir.
Kozan halkının böyle etkinliklerle buluşmasında emeği geçenleri Tebrik ediyorum.
..

Devamını Oku
Recep Özcan Çalışkan

Doğ gönlüme, maneviyatım, ilahi takdirin
Olgunlaşmış benliğim, Rabbim'in kuluyum,
Gelecek faziletlerim,Mevlam'a niyaz ederim,
Umutlarım yeşersede, kal gönlümde cennetim,
Mutluluk esintilerim,inanç dolu benliğim,

Günlerim fanidir, uğruna gözyaşı dökeceğim,
..

Devamını Oku
Şerif Erginbay



Ay krallığı hükmediyor geceye. Suskuyu perçinliyor
yıldızların uysal köleliği.

Ağırlaşıyor gözlerde biriken nem.

..

Devamını Oku
Mahzun Doğa

Yollar birikmiş yine yüzüne
birikmiş
eskimiş
azalmış
yıkılmaya yüz tutmuş yollar yüzünde
şimdi'den tez dileklerle
umut
..

Devamını Oku
Mustafa Cilasun

Ey can...
Korkma, ayağa kalk
Bilinçaltında ne varsa, artık kaldır at
Uyutanlar, uyuşturanlar, ezbere boğanlar artık yok işte
Bilinç her geçen gün şafak gibi sinelerde sökün edince, aşk hissedilince
Yürek gücü başkalaşır, dağların yükünü taşır, kıtaları fethe kalkışır, inanç hakikatse
Nice asırdır nesiller heba edildi, kul emperyalizmin köleliğine mecbur hale getirildi, örtbas edildi
..

Devamını Oku
Ömer Ekinci Micingirt

Sevgi helâl lokmalarda yetişir
Hakikat bir dava vatan kıble bir

Şuursuzluk ülkemde mi kalacak
Kirli asrın dudakları kirdir kir

Sağ sol Laz Kürt kime oyun oyuncak
..

Devamını Oku