Ben hiç yıkılmadım
Çünkü inancım ve umudum var
İnanç ve umut her şeye yeter
İnanç yoksa umut yoktur
Umut ettim ben
zindan içinde hür kalbimle
Hasretimi hep duvarlara nakşettim
..
Özellikle hali vaziyeti arizali özürlü sorunlu bunalimli takintili sakat ve hastalikli insanlik cikmazlari yapip yaratarak, hadsiz husdutsuz nerde kimde niye ne aradigini bilmeyen mutsuzluklarin dibine düsmüs devrilmis insanlik üstü bir huzursuzlugu yayip salgilayan saldirganligin mükemmel kurgulu esaretine kul kurban edilen insanlik bitmis tükenmisligini soygun vizitesine baglayip sömürü seansina bagimlilastiran bütün kurumsallasmalar derdime derman olsun diyenlerin bütün agri sanci agit figan cirpinislarini kendine müsterisi saglam bilen garantiye almlarin mendebur iblisliginden peydah olan zehir zikkim santiyeciligidir..
Ilim fen tip sanat siyaset inanc ilgi iletisim güvenlik dil taeih cografya edebiyat müzik ahlak ögretim egitimhersey ve hebirseyi INSANLIK BOZUP HARCAMA masrafindan bitirip tüketmeye dair odaklanip konuslanarak, hayat nerde nasil kime ne söylerse söylesin yahut yasam gercekligi ne okutur ögretirse ögretsin kendi körkütük kilitlenmisligi sapkin sabikaliligindan baska hicbir seyi var sayip hic bir degere denk görmeyi anlamlandiramayan sadist yogunlasmalar sahipliligi, herkesi hirsina kapildigi kaltaklik züppelik azmis sapitmis GÖSTERIS CELLATLIGINDAN ölcüp bicip tartiya koyarak, akil ve vicdanin hicbir ihtiyatini gözetmeyen zulmü aciyi siddeti nefreti bagnazligi kücümsemeyi ayrisimciligi irkciligi zorlugu caresizligi igrentiyi tiksintiyi sömürüyü dislayip duvarlastirdigi kalabaliklara hak ve caiz görerek adeta tüm ic bulantilarini disari vuran sümük yahut balgam artigi gibi algilayip davrandigi hal ve vaziyetleri hic cekingesiz bozup berbat edecegi labaratuar denegi veya ömrü vadesi vadesi ölü vizite seanslarina tükenmis esirpazar mutsuzluk müsterisi gibi davranir…
Derman ararken derdin büyügünü bulan nice dönüssüz yolculuklarin ALMAN LOKOMOTIFLi tüm Yeni Dünya Düzeni hirsiz yolsuz haram kin saalgin nefret calkanti kavga kargasa siddet catisma savas silah huzursuzluk ayrisma kalkisma yobazlik karanlik korku dert hastalik pazarcilari kiyasiya ve öldüresiye tüm dünyayi kelepceleyip kilitledikleri böyle bir okuntudan tüm insanligi dilsiz halsiz bilgisiz ilgisiz iletisimsiz köksüz bagsiz tarihsiz yuvasi akilsiz bilincsiz üretimsiz beceriksizkültürsüz egitimsiz yurtsuz bunalimli gerilimli sorunlar icinde bogulup bataklasan kahir yüklü cikmaz ve karanliklar calkantisinda birakirken, tarifesi kesin kayitlarla yazilmis sert disiplinli pürüzsüz ve hastalikli bir receteden dümdüz insanliginin nasil kullanildigini bilip ögrenen makina düzenekli insan basmakalipiligini korkunc büyük gürültülerle calistirip isleten YURO-AMERiKAN talim terbiyeciligi, evini barkini yikip yuvasini yurdunu aklini inancini ahlakini mahremini colugunu cocugunu dünyanin yitikler sokaginda sefil-gurbet ettigi insan sürgünlügüne her türlü asagilayici ve dislayici IGRENTI ve TiKSINTIYLE yanasip yaklasarak sanki kendileriymis gibi dünyayi doyurup besleyen PATRON-TANRICILIGI köpürüp kusarak, tüm esaretine kusattigi küresel tutsakligin üstüne dilenildigi gibi her türlü ic birikintili lanetleyici islayici kücümseyici ve asagilayici bulantilarini sinirsiz sorunsuz sualsiz tükürüp kullanabileccegi `CÖP CANAGI ` gibiye varsaymaktadirlar…
Oysa bir kere yitirilip bin kere kaygisi gayreti güdülmedikten sonra ÖZGÜVEN ve ÖZGÜRLÜK, tüm diger insanlik degerlerini ayaklar altina aldirip kendini hic yerine koyan sapasaglam korku ve karanlik mahkumu zindanligin kulkurbanidir. Bu yüzden herseyden cok, herkesten daha cok kendi hayatinin dört kösesini imar mamur etmeyi özümseyip önemsemeliydi ben insanim diyen her kisi. Bedeni hic bir cekingeye ihtiyat koymadan her buyrulanin emrinde örselenip eilip sömürülüp cöker cürürken, akli –fikri her cagiranin artiz odakli kör ve bulanik bakislarindan kendini düzeltip düzenleyeceginin manyakligiyla teryüz takaslarda havailik gezip dolasiyorsa, tam da günün birinde gününe katlanilmaz hastalik dert sorun ariza aksaklik dengesizlik bozgun bunalim sürgün ve sefalet yüleyerek vizitesinde DERT DiNLETME seansina siraya girdigi soygun sömürü talan yagma vurgun tecavüz isgal baski saldiri sermayedarliginin has müsterisi olarak oyundan oyuna gelip ele avuca düsecektir.
Yani kendi hayatini kendinden bulmali bilmeli saymali görmeli duymali dinlemeli davranmalidir ki insan, tüm haksizligi yasal kilan haydut veya haramiliklerin en uygundur beklentisi yolunda yoksun yoksul sefil gafil kimsiz kimsesiz koyup birakan cirpinip kivranmalarina türlü cesit ecel korkusuyla ecir sabir ceken ezilmis sömürülmüslüge terbiyelenip talim olmayaydi. Olmayaydi ki, sevgiye siginip ask ile görüp duyup düsünüp davranip emekler sarfederek akil fikrini en güvenilir ve en samimi fedakarlikla barindirip koruyup kollayip besleyip büyüttügü cocuklarini tüm ortak yasam sevincini birlikte kurtarip paylasmanin horantaligindan (özgürlügü ve özgüveni yerinde olan) insan degerinde gecim dengesini ve huzurunu bulaydi.
Bu böyle degilse eger…
Her güttügü köpekcesine ZAGARLANMAYI kendine ISID ve PEKAKA kiralik katilligi olarak ezip bozup kurup kurguladigi tüm isgal, savas,sürgün,catisma, bölme, parcalama, kalkisma kavga ve kargasalarin dörtbr yanina hortlatip kudurtarak, azdirip kiskirtip kuduzlastirdigi katilligin en karanlik yerine kendini isinlayip hörpnmez kilan Yuro-Amerika, Rus, Israil, Japon, Kanada vesair vesair…
..
Bir yildiz daha kaydi
yuregimimin gok yuzunden
ve ben bir dilek tutum
gecenin sessizliginde
kimi bagtil inanc der
kimi benimgibi hayal kurar
inanmasada ve bir yol cizilmistir
..
Var ise, bu yaşamda ŞEYTAN...
Onu alıp, bunu satar,
Düşürür İnsanı İnsana,
O ŞEYTAN ya..
Ben bi-çare İnsan
..
Ağlayamıyorum...
Ağlamak yasaklı şehir; gözyaşlarım şehre esir... Fakir düşler yüreğimi dağlamış, inanç kendini kahırlara vurmuş, hayat yüzünğ karaya dönmüş, gece ayazı buza kesmiş...
Solgun yüzüm aynadan ibaret değil; benliğim benden geçmiş, elimde değil... Ağlamak yasaklı şehir... Kırılan hayallerden artakalan vurgunda, yokluğuna köle edilen bedenimin sessiz haykırışları bunlar.. Titreyen ellerimin umutsuz çığlıkları göğsümde...
Duyuyor musun?
..
arayışındaki birkaç damla gözyaşıdır belki
umuda yönelik bir arayış...
sevdiğine; değer verdiğine...
ölüm korkutmazdı beni böyle...
ya da herhangi bir kaza...
sen gidince anladım; kaybetme korkusunu...
bir sabah gidişini düşündükçe
..
Kaçakçılığın eline düşmüşlerin anısına biraz ağladıktan sonra, biraz da kendi halime ağlamayı becermiş olayım diye: kaçakçılığın eline düşmüşlüğümüzün görüntüleriydi onlar, biraz düşüncemden ay ışığı altında mektuplarıma akıttım sızıyı.. yaşama dargın değilim… yeryüzünü sevmeye de yorgun değilim… kimi sivriliklerin ayrışmalarına kırgın değilim… gerekenin yapılacağına dik duracak başım…
Göktürk – Oğuztürk – Atatürk bu aşk ile imanı, insanlığı uygarlığa korumayı üstlenen fedakarlıklardır. Bu fedakarlığa yardım edenlerdi belki geçmişte atalarınız, bugün sözde ayrışmaya kurtlanmış ciğerlerliklerinizle daha kaç topluluk hastalığınıza ölecek, iyileşmeye bu inatlıkla saldırı güçlerini güçlendirmeye bu sinekliğinizde, kim daha insan diyecek sana… Sana insan demek bu kadar mı suç? Bu kadar mı insanlığı yormaya güveniyorsun, bana bir şey yapmaz bunlar diye? Çevrende öldürdüklerine bu kadar mı umursamaz kalacağına inanç besliyorsun arsızlığında? Arsızlığın insan ahlakı olduğunu kim öğretti, hangi tarihten bu öğreti fazilet olarak anlatıldı? İnsan olmak emeğinden bu kadar mı tiksiniyorsun? Bu kadar mı değer biçiyorsun kendine? Bu değere kendini haklamaya yürekliysen, ben mi yüreksizim kokuşmuşlukta yaşamaya boyun eğecek kadar insanlıktan vazgeçmişlikte ezilmişliği alkışlamaya coşmuşlardan kurtulmaya, kokuşmuşluktan o sefilliği kurtarmaya? Sen silah tutabiliyorsa ellerinle, ben yüreğimin kanadıyla çiçek taşımaya güzelliği kirletir miyim o vahşetine ve o vahşetinde çiçeğimi açtırır mıyım kokuşmuş haline büründürülsün diye?
Kaçakçılığın eline düşenlerin anısına, sürünür müyüm daha sürtüklerle? Onlara insan yüceliğinde bir Fatiha barındırmak için çırpınan yüreğimde, bedenim sessiz durabilir mi? Sızılarda kıvranan bedenler görmekten haz alanların tedavisi düşünülmez, onlar tümördür, kesilip atılınca sağlığına kavuşan bedenler görülmeye değer kazançtır insanlığa… Sızılarda kıvranan bedenler görmekten haz alanlar insan demeyi bilmez ki, hastadır, bu hastalığa hiç insanlık teslim edilir mi? Tedaviye gecikir mi insanlık? Hasta hastayı tedavi eder diye mi kuruldu hastane, ıslah evi? Bir kalp hastalığı derneği, bir şeker hastalığı derneği, bir kanser hastalığı derneği hangi amaca hizmet eder? Bu hizmeti yargılamak isteyenler Milletin meclisine mi yerleştirilmeli? Orada mı tedavi hizmeti kuruldu? Hekimler, doktorlar bu yüzden mi milletvekili oldular? Orada, onlarla mı olacaklarmış sapık insanlık?
Ah, aşk olduğum ‘düşünmek’ varlığı… ah, düşünme faziletini çiğnetmeye çirkeflikler… ah, Türkün doğuşudur düşünmek! yüceliğini tırnaklamaya coşanlar… düşünmek bir sonuç diye bağıran sefillerin öğrenmişliklerinden kanayan ve kanatılanlar… düşünmek bir çözüm varlığıdır, dayatmacılık değil… Ey sefil kürt dedirtilen insan topluluğu! Seni kurbanlık koyun seçmişliğe bu rızalığın neden? Sen Kürt değil, bir ulus varlığının kolu, eli, ciğeri, böbreği olabilmeyi öğrenmiş bir insan topluluğu varlığısın! İnsan olmaya bir millet bütünlüğüne Türk Milleti diyen ulus uygarlığına sinekliği konsan ne olur, konmasan ne olur? Sinek de bir yaşayan varlıktır. Nerede pislik olursa orada yaşam bulur. Çöplük sistemi insan doğması kadar hızlı gelişemediği için sinekler odamızda da yaşıyor, zararsız olmalarına çare bulmaya emek ol biraz…
..
Hangi yağmurda sızdın içime bilemiyorum ki! Kanıma karıştığın günün adını koyamıyorum. Sahi; damarlarımda gezinirken,zamanın hangi dilimindeyiz sen çözebiliyor musun?
Nasıl da üşüyordum sensizliğin anemisinde! Güneşe nankörlük ediyormuşum, onun suçu değilmiş sıtmalanmalarım. Özür dilerim Güneş! Bana yanlış anlatmışlar, yakıcı-kavurucu ve göz kamaştıran sen sanırdım, sitemim bundandı. Darılma ama bir BULUT seni emekliye ayırdı. Artık bir BULUT'un göğsünde düşlere yatıp, söndürüyorum seni. Saçlarımı O'na okşatıyorum ellerimi de O ısıtıyor.
Gündüzler de geceler de aydınlık ve BULUT'lu. Artık debelenmiyorum güneşli günleri seviyorum diye! Işık, gördüğün değil hissettiğin kadar aydınlatmakmış ruhunu...
Tek düşmanım rüzgar artık. Doğayla bile kavgaya başladım. O sesini yükselttikçe, bakışlarımla şimşekler çaktırıyorum. Daha galip olanda malup olanda belli değil. Sanırım uzatmaları oynarken bile, kim bilir kaç mevsim değişecek. Hem ne önemi var ki? Tabiatla kavgaya tutuşan ben değilmiyim, bir de mevsimleri alırım karşıma...
..
HİÇ DURMADAN
Hiç durmadan yürüyelim
İslamın nurlu yolunda
Ayırmasın Allah bizi
İnanç ve imanımızdan
..
Tefekkürdür şuurun gönlündedir şuudun
Şuurluysa inancın şuurludur imanın
Şuurla aldığını şuurla verirsin
Şuurunu kaybedersen yaşama sevincinde kalmaz
İdrakin yükselirse eğer şuurlu inanç olur yolun
Bütün kaynaklar şuurla beslenir
..
Kabiliyetlere Zemin; ANADOLU AŞKI Adına! .
=Kemal KABCIK ve de YEREL GÜNDEM=036=134=
Gücü Yeten; Sorumluluk Almaktan: Kaçmaz! .
"İTİRAFLARIM" Adlı Kitaptan;
Kısa Cümle Derlemeleri:
..
Hayatın haklı çıkması bıçak açmayan ağızların kanıtı mıdır duyguların hukukunda.
tam olarak güvendiğinde,
değer yargıları istismara uğrarsa eğer
iflah olmaz güvensizlikle
icgüdüselliğe terfi etmekte var.
Umut ve inanç yitimi iflas düşünülmüyor sonrasında..
..
Kabiliyetlere Zemin; ANADOLU AŞKI Adına! .
=Kemal KABCIK ve de YEREL GÜNDEM=036=133=
Gücü Yeten; Sorumluluk Almaktan: Kaçmaz! .
"İTİRAFLARIM" Adlı Kitaptan;
Kısa Cümle Derlemeleri:
..
Bilen de, bilmeyen de, matrix filmine gider,
Beğenmelere bakıp, of, ne yaman filmmiş der!
Halbuki panteizmi bilmeden anlaşılmaz,
Vermek istediğinin hiç farkına varılmaz.
Bir çoğu salak görünmemek için he, he, der,
..
Bir başkadır ülkemiz..
Havası,suyu,toprağı
Rüzgarı bir başka eser,yazı sıcagı,
Kışı, soğuğu...
Baharı yeni umutlar yeşertir.
Güzü,en hazin acılar ucurur gider
Bir başka dalgalanır bu ülkede bayrak
..
Biat-aidiyet
bedeviliğin koşulsuz kabulü
itaatsizliğin ne kadar özgür
inanç olduğunu bilselerdi
tanrıya bile bu kadar yük binmeyecekti.
yolsuzluğun
..
Riyakarlığın prim yaptığı
yararcılık felsefesinin akıl sanıldığı
yönetim erki taraftarları;
inançlar
ve
toplumlar
..
TARİH SAYFASINI ATLAMADAN OKU; İZ BIRAKANLARI TANISIN KARANLIK! .
O DOST KUDRETİN GÜCÜNÜ TANIMAYAN; KARANLIKLAR İÇİNDE BENCİLDİR! .
BENLİĞİNİ YENEMEMİŞTİR ve BOŞ HAYALLERE ADANMIŞTIR: BİLEMEZ Kİ! .
Sen; SEVGİYE İNANÇ GETİR! . Sen; SAYGIYI KUŞAN! İNCİTME YİNE DE! .
KAVGANIN SONU: BİRİLERİ; HASTANELİK, BİRİLERİ; HAPİSHANELİKTİR! .
..
TARİH SAYFASINI ATLAMADAN OKU; İZ BIRAKANLARI TANISIN KARANLIK! .
O DOST KUDRETİN GÜCÜNÜ TANIMAYAN; KARANLIKLAR İÇİNDE BENCİLDİR! .
BENLİĞİNİ YENEMEMİŞTİR ve BOŞ HAYALLERE ADANMIŞTIR: BİLEMEZ Kİ! .
Sen; SEVGİYE İNANÇ GETİR! . Sen; SAYGIYI KUŞAN! İNCİTME YİNE DE! .
KAVGANIN SONU: BİRİLERİ; HASTANELİK, BİRİLERİ; HAPİSHANELİKTİR! .
..
4 kutsal din olabilir
lakin kutsallığı kutsayan
5.inanç özel mülkiyet
Paranın;
dini-imanı ve milliyeti yok azizem
..