zzzzzzzzaz AKINCILAR Şiiri - Yorumlar

sevgili ünal hocam yahyakemalin bib atlı akınlarda çocuklar gibi çendik cümlesinden yola çıkaraka yazdığınız bu tarihi kahramanlık şiirinde

Bu yolda, bazen yolcu, bazen de hancı olduk,
Feodal zalimlerin bağrında sancı olduk.

Türklüğün umuduyduk, gururu, kıvancıydık,
Biz, o, ölümsüzleşmiş 'BİN ATLI AKINCI'ydık...


diyerek finalideharika bağlamışsınız ne yazıkki fpdal zalimlerin evlatları hala bu tarihi türrk akıncılarnın kahramanxa savaşlarını unutmamaış olacaklar kihala abadolu üzerinde kardeşi kardeşe düşürmek için aramıza fitne fesat sokmaya devam ediyprlar hala sevr paçacvrasını uygulama sevdasıyla lozanı yrıtmaya çalışıyorlar şiiiri ve sizi kutluyorum

Öncelikle şiirsel güzelliği., anlatım ustalığı için içtenlikle kutluyorum sayın Ünal Beşkese... Şiirde kullanılan dilin d'li geçmiş zamana ait olması da bugün geldiğimiz noktanın o günlerin çok ters yönünde bir yerlerde olduğunu gösteriyor... Bakanların bile ekranlara çıkıp adalet ve yargı hakkında utanmazca 'oğlan bizim-kız bizim' dediği günümüzde Polonyalı haline şükretsin...
Tekrar kutluyorum., saygı ile...

ŞİİRİN ADINI OKUYUNCA ÇOCUKLUĞUMDAN EZBERİMDE OLAN:

'Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik' dizesi aklıma geldi.


Hikayesinin finalindeki espri çok hoştu.Şiiri okurken gurur duydum.. Kutluyorum

değerli yürek sesinizi üstadım. SAYGIMLA...

'a AKINCILAR




AKINCILAR

'Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik' (*)

Haçlı zihniyetine, bu ulusun hıncıydık,
İşte, o şiirdeki 'bin atlı Akıncı'ydık.

Hepimiz Malkoçoğlu, ya da Evrenos Bey'dik,
Yazdığımız destanla, tarihin önündeydik.

Bir at, bir kılıç, bir de sağlam bilek ve yürek,
Îmanımız da tamdı, başka silah, ne gerek...

Rumeli'den batıya, fırtına olduk estik,
Avrupa'nın âşina olmadığı bir sestik.

Karadağ, Eflak Buğdan, Budin kalesi bizim,
Yankısıyla ürperdi gök, ezan sesimizin.

Türk'e, İslama düşman küffar içine daldık,
Tuna'nın suyu ile abdestimizi aldık.

Zâlim Haçlı soyundan yer yer intikâm aldık,
Ve masumdan, garipten, 'yiğit' diye nâm aldık.

Ordularla boğuştuk, gerçi sayıca azdık,
Fakat, kahramanlıktan yana destanlar yazdık.

Serden serlere uçtuk, biz sanki kanatlıydık,
Yarımız şehit olsa, biz yine 'bin' atlıydık.

Ne ordular bozuldu, ne kaleler devrildi,
Türk tarihinin yönü, 'yükseliş'e çevrildi.

Kaç ulusun kaderi yüklendi sırtımıza,
Vistül'den su içirdik yorgun atlarımıza,...(**)

Çocuğa, yaşlılara, masuma saldırmadık,
Zaten 'âmân' diyene hiç kılıç kaldırmadık...

Bu yolda, bazen yolcu, bazen de hancı olduk,
Feodal zalimlerin bağrında sancı olduk.

Türklüğün umuduyduk, gururu, kıvancıydık,
Biz, o, ölümsüzleşmiş 'BİN ATLI AKINCI'ydık...

Ünal Beşkese

(*) Yahya Kemal Beyatlı
(**) Bkz -Şiirin hikâyesi



Ünal Beşkese


....Buşiire yorum yapmak beni aşar ..Sadece saygıyla eğiliyorum okyanus ötesi yüreğinizin önünde..hürmetle ellerinizden öperim hocam..NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!...

Türklüğün umuduyduk, gururu, kıvancıydık,
Biz, o, ölümsüzleşmiş 'BİN ATLI AKINCI'ydık..kaleminize yüreğinize sağlık okurken şiiri tüylrim diken diken oldu..kutlarım ÜNAL BEY ..10 ANT

Kaleminden kılıç 'sesini kahramanlık naralarını duyar gibi oldum..Masallah diyorum yazan kaleme ..
Yüreginize emeginize saglik, yazan ve yazdiran dosta selam olsun

Sevgi&saygilarimla

Türklüğün umuduyduk, gururu, kıvancıydık,
Biz, o, ölümsüzleşmiş 'BİN ATLI AKINCI'ydık...

Sayın Beşkese şiirinizi okuyunca çok çok duygulandım. Akıncılar soyundan biri olarak...Kutlarım, kaleminiz hiç durmasın. Alkışladım, saygılarımla...

Unutturulmak istenen milli duruşu ve iftihar duyduygumuz türklüğü hatırlatan bu güzel şiiri okumak ayrıcalık.Barbar diyen zihniyetlerin aslında bizden çaldığı medeniyeti bizlere unutturmasıda tartışılmalı.Türk milletinin asaletini gün yüzüne çıkartan şiiri ve Ustadı kutlarım.Saygılarımla.

İçim titredi Abi..
Hele hikayesini de okuyunca..

Yıl 82'.. Almanya'da öğretmenlik yapıyorum.
Haziran ayı içinde 15 günlük Pfingstferien tatili vardır ve yaz tatiline yakın olduğu için Almanya içinde gezerek geçirirdim.
O yıl, Füssen'e gitmiştim. Yakındı görev yaptığım yere de. Alpler'in eteklerine kurulumuş Kral Ludvig'e ait bir şatoyu merak etmiş, 2.gün hala oradaydım.
Bir salondan içeri doğru girdiğimde karşımda bir odanın kapısında Osmanicheraum yazıyordu. Merakla içeri girdim.. Biraz ilerledikten sonra karşıma bir Osmanlı Sipahisi çıkmaz mı? Olduğum yerde donup kalmıştım!
Öyle canlıydı ki, gözlerimin içine bakıyor, bir eli belinde asılı kılcının kabzasında, diğer eli de meydan okur bir tavırda açılmıştı.
Neden sonra büyükçe bir cam bölmenin içinde olduğunu ve üzerinde Türkçe Almanca açıklamalar bulunduğunu fark ettim. Gidip merakla okudum..
Göğüslüğü, miğferi ve kılıcının kabzası som altındandı. Odayı Kanuni Sultan Süleyman tefriş etmişti. Odaların duvarları ve zemini Osmanlı halıları ile süslenmiş, duvarlarda zamanın el işlemeli figürleri, kakma ve oyma sanat eseleri asılıydı.
Sipahinin karşısına tekrar gelip biraz geri çekildim ve seyretmeye başladım. Hiç farkında bile değilim, heyecanımdan gözlerimden yaşlar dökülüyor, bir Alman Hanım da eliyle siliyordu.. Bir ara kulağıma:
'-Türk müsün' diye sordu.. Ben de biraz gururlu bir eda ile 'evet!' deyince:
'- Ağla ve övün..Hakkındır, çok asil bir milletin evladısın sen' diye tutup yanaklarımdan öptü..
Sakinleşince ben, dışarı çıkıp cafede birer kahve içelim teklifinde bulundu, gidip birlikte kahvelerimizi içtik, sohbet ettik kendisiyle..
Türk Tarihi hakkında öyle ayrıntılı bilgi sahibiydi ki hayret etmemek elde değildi...

İşte böyle Abi..
Türkler Avrupa'ya medeniyet götürdü, adalet götürdü, 'GERÇEK HÜRRİYETİ' götürdü. Bize barbar diyenlerin kendileri barbardı asıl!

Şiirinizi gururla okudum. Türk olmaktan, Türk doğmaktan bir kez daha mutlu oldum..
Tebrik, takdir ve teşekkürlerimle Abi..

Ülkemizde kara bulutların dolaştığı, umutlarımızın git gide azaldığı bu günlerde, şiirinizi okumak milliyetçi duygularımızı galeyana getirdi... Sanki bulutların arasından bir ışık sızdı yüreğimize... Bu güzel vatan bu günlere nasıl geldi? Asla unutmamalı...
Coşkun yüreğinizdeki ilham hiç bitmesin efendim. Selam ve sevgilerimle gönülden kutluyorum...