SONBAHAR
Sonbaharlar,
Nar kabuğu rengindedir hep benim tuvalimde,
Bakır rengi bir gökyüzü iner üzerime, lodos akşamlarda
Geçmiş yazların kurumuş sevdaları dökülür
Kızıl-sarı yapraklarla
Hüzün ağaçlarından.
Ve bitkin bir soluk düşer yaprakların üzerine, sessiz
İçine sinmiş bir koku vardır, o yazlardan kalma,
Gün batımlarında yayılır havaya;
Kızıl saçlarından...
Ve bir göçmen kuş sürüsü geçer üzerimden
Alır, götürür uzaklara, kalmış son yaz anılarını,
Çaresiz seyrederim
Ümitle bekleyerek bir şeyler düşürmelerini
Kanat uçlarından...
Her sonbahar
Karşı konmaz bir özlem kabarır yüreğimde:
Bir yudum yaz güneşi içmek
Öptüğüm avuçlarından...
Ünal Beşkese
Ünal BeşkeseKayıt Tarihi : 6.2.2016 17:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: Atila Yalçınkaya (Bay, 52) Kime: old Tarih: 12.02.2016 15:35 (GMT +2:00) Öncelikle kaleminizi ve güzel esirinizi kutlarım.Antolojideki sıkıntı nedeni ile bir türlü sayfanıza ulaşamadım.Buraya yazmak durumunda kaldım selam ve sağlıklı günler dilerim. _______________________________________
Hüzünlerin şiirde kalması dileğimle yürek sesinizi tebrik ediyorum Üstadım.
Saygımla.
'baharı bekleyen kumrular gibi sende beni bekle sakın unutma,
ellerim havada gözlerim yolda bir tanrıyı birde beni sakın unutma'
Nar kabuğu rengindedir hep benim tuvalimde,
Bakır rengi bir gökyüzü iner üzerime, lodos akşamlarda
Geçmiş yazların kurumuş sevdaları dökülür
Kızıl-sarı yapraklarla
Hüzün ağaçlarından.
Ve bitkin bir soluk düşer yaprakların üzerine, sessiz
İçine sinmiş bir koku vardır, o yazlardan kalma,
Gün batımlarında yayılır havaya;
Kızıl saçlarından...
Ve bir göçmen kuş sürüsü geçer üzerimden
Alır, götürür uzaklara, kalmış son yaz anılarını,
Çaresiz seyrederim
Ümitle bekleyerek bir şeyler düşürmelerini
Kanat uçlarından...
Her sonbahar
Karşı konmaz bir özlem kabarır yüreğimde:
Bir yudum yaz güneşi içmek
Öptüğüm avuçlarından...
Yazlar sürekli olsa, hüzünlü sonbaharları tanımazdık herhalde. Hüzünler yaşanmazdı
Özlemler de çekilmezdi. Umut, inatla varlığını sürdürürdü. Yine de sonbaharlar da yaşanmaya değer! Şiirde; sürükleyici naif duygular, sevilenin avuçlarındaydı...
Geceye düşen muhteşem şiirinizi kutlarım, saygılarımla...
İmtihanımız imanımız kadar büyük dedik,
Yarım kalan insanlık devrimini tamamlıyoruz,
Biz iman ve insanlık tanımayız diyenler mi? Var.
Onların kim olduklarını şimdi daha iyi biliyoruz.
Daha durun devrim ile ilgili yapacaklarımızın,
Yüzde birini bile söylemedik, son söze ne sakladık bir düşünün,
Son sözü Türk söyler sözünü açın kulaklarını bir daha işitin.
İman gücünün karşısına şeytan elbisesi giymiş gafiller,
Ne kadar şeytanla, maddi silahla gelirse gelsinler,
Geldikleri inlerine yine tıkayarak göndereceğiz bilsinler.
Fitne ve fesattır sizin işiniz Kur’an da yazıyor niyetinizi,
Allah’ınız insafınız yok ki sizin kırk bin insanımızın,
Kanını para ve çıkar için az içmediniz,
Alın teri de çok tatlı gelmişti size şimdi tokadı oradan yediniz.
Dünyada vatan ve millet adına toprak sevgisi kimde var?
Vatansız ve topraksızlar parayla toprak ve vatan mı? Alacaklar!
Yüksek dağlarda kar, alçalmış alçaklar yükseğe çıkmışlar,
Kar gibi eritir indiririz sizi bize demiri eriten Türk derler.
Haddinizi bilin, paralarınızı, satılık ihanet içinde adamlarınızı,
Alın gidin, bizim daha fazla sabrımızı zorlamayın,
Daha ağır ve kaldıramayacağınız kadar büyük cevabımız var.
Atatürk dinsiz diyen dinsizler satılmış sürü gibi adamınız var.
Olsa ne yazar Türkler için başladık yine tarih ancak Türkü yazar.
“Son sözü Türkler söyler, bizi anlamak istemeyebilirsiniz, o zaman tarihe sorun tarih size bizi söyler!” // Önder Karaçay.
TÜM YORUMLAR (22)