KİM BİLİR...
'Öldük, ölümden bir şeyler umarak,
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
Nasıl hatırlamazsın o türküyü /......' (*)
Sevdik, sevgiden bir şeyler umarak,
Bakışlarının boşluğunda bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamam o türküyü:
'yemenimde hâre var
yüreğimde yâre var
ne ben öldüm, kurtuldum,
ne bu derde çâre var'**)
Türküde bir göz yaşı,
Şiirler, sabır taşı...
Yaş yetmiş dokuz
Yolun neresindeyim? (***)
Bu, her şeyim olan şehrin
Susuz deresindeyim.
Hem, derenin çamur dolmuş dibindeyim
Ve bir damla çamurlu suda
Soluk almak için çırpınan bir balık gibiyim...
Ne gün doğuşları görmüşüm, sevdalı şarkılarla
Ve ne gün batımları,
Bulutların kızıllığında tutuştuğum,
Boğamaz, bitiremez beni bu çamurlu su
Duygularım, ne bir yakınmadır,
Ne de ölüm korkusu...
Bulutlar, yerde olup biten her şeyi görür,
Bazen üzülür, ağlar, bazen sevinir
Fakat hiç bir dilekleri olmaz yerdekilerden,
Bütün duyguları, sadece kendilerinindir.
Şiirler de bulutlar gibidir;
Meselâ; bir vefa dilenişi değildir bu şiir,
Belki hoşgörüdür, belki isyan, belki de sitemdir
Kim bilir...
Ünal Beşkese
(*) :) Cahit Sıtkı Tarancı' dan
(**) Eski bir İstanbul türküsü
(***) Cahit Sıtkı Tarancı'ya atıf
Kayıt Tarihi : 19.12.2015 19:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mesut Özbek
Hiç bir yorum bu hüzünlü seslenişe teselli olamazdı.
Hüzün yüklü,sitemkar bir şiirdi.
Kaleminizi yürekten kutluyorum.
10 puan+ selamlar.
Ünlü şiirlerden alınan bölümlerle kendi anlatmak istediklerinizi ne kadar ustaca bağlamışsınız Ünal Bey.... Çok değişik ama mükemmel bir yaklaşım....
Şiir dilinizi ve sizi içtenlikle kutlarım..... Saygılarımla.........
TÜM YORUMLAR (22)