Kızgın rüzgârlar esti o kızıl dudaklardan,
Titredi, ona doğru savruldu dudaklarım.
Kollarımda süzüldü, bin nazla, bin işveyle,
İpek tenin tuzuyla kavruldu dudaklarım...
Baharın coşkusuyla, açılmış çiçek gibi,
Öpülmeyi bekleyen masum bir bebek gibi,
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu kez yaşanan aşkın simgesi 'dudaklar' olmuş... Eğer aşktan tat alınacaksa o tadı yürekler kadar dudaklar da almaz mı...
Sayın şairimizin zarif ve güçlü kaleminden., kendisine yakışan güzel bir şiir...
Kutluyorum sayın Ünal Beşkese...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta