yarım yüzyıl kadar önce, bu ülkede 'Yüksek Adalet Divanı' adı ile bir rezalet yaşandı.
'Sizi buraya getiren kuvvet, böyle istiyor' diyebilen ve o talimat gereğince karar verdiğini adeta itiraf eden Karagöz sesli bir başkanla, onun Hacivat sesli savcısı,, üçü gerçekleşen bir sürü idam kararı verdiler.
O kararlarla idam edilenler, elli yıldır, bu milletin büyük çoğunluğunca kahraman oldular milletin gönlünde.
Fakat, o rezil mahkemenin bu Karagöz başkanıile Hacivat savcısı, aradan geçen bunca yıl, adalete sürülmüş pis lekeler olarak, tiksintiyle anılıyorlar, rahmetle bile değil...
Bu gün de ilginç bir gelişme yaşanıyor ülkemizde.
Türkiye Cumhuriyetinin Genel Kurmay Başkanı, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapse mahkum ediliyor yine bir mahkeme tarafından.
Hem de, gerçekten bir terör örgütü kurup 30-40 bin vatandaşımızın ölümüne ve devletin taşıyamıyacağı kadar ağır bir mali yüke neden olan katil başı,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,