Bir zamanlar memleketin birinde annesi, babası ve iki ağabeyi ile birlikte yaşayan bir kız varmış.Büyüdükçe, bir kır çiçeği gibi güzelleşen kız, daha 15 yaşında, herkesin dikkatini çeken bir güzel olmuş,
O civarda yaşayan üç namus düşmanı, kıza göz koymuşlar, her fırsatta türlü şekilde taciz etmeye başlamışlar kızcağızı.
Zavallı kız, korkudan evden çıkamaz olmuş.
Fakat bu da çözüm getirmemiş duruma, bir gece bu üç ahlaksız kapıya dayanıp, kızı zorla dağa kaldırmak istemişler.
Kızın ağabeyleri ve babası, onlarla boğuşup adamları kaçırmış ama, ağabeylerden biri, aldığı bir bıçak darbesi sonucu vefat etmiş
Anne, iki göz, iki çeşme, baba perişan...Ertesi gün, kızın elinden tutup, oranın en büyük devlet adamının önüne çıkmış babası, durumu anlatmış.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Evet şu anda da politika ver kurtula gidiyor,istiklal caddesinde BDP toplantı yapıyor,eşkiya başına özgürlük diye bağırıyor,onları protesto edenlere gaz onlara kolaylık sağlanıyor,Diyarbakırda yerel bir televizyon yayınları ile eşkiyaya özgürlük yürüyüşü organize ediyor RÜTÜK ceza vermiyor fikir özgürlüğü olarak değerlendiriyor.Gezi olaylarını naklen veren televizyonlara ceza yağıyor Mesut Özbek
Hocam bir hikaye bir kurgu olsun millete anlatılan kötü bir kurgu olsun ve öylece kalsın dilerim.;(;(
Yüreğinize sağlık....
Sayfanıza geldiğimde hikaye okuyacağımı düşünmüştüm ama yazdıklarınız hikaye değil günümüzün iç acıtan gerçekleri.. Her gün mutlaka birkaç kez okuyor seyrediyoruz.. Duyarlı yüreğinizi gönülden kutluyorum. Saygılarımla..
Başta değerli Şair sayın Beştepe ve katılımcı arkadaşların güzel sohbeti ve acı gerçeklerle, bir kez daha bazen hayatın çekilmez çileleri olduğunu görmek çok üzücü.. Bunların da çoğu kez insanlar tarafından insanlara yaptığı gerçeği daha da acı..Paylaşımlarınıza teşekkürler
Çok ibret verici bir hikâye... Yurdu bölmeye çalışanlar, yavaş yavaş türlü oyunlarla, zarar verip ele geçirmeyi planlıyorlar. Dilerim ki, iş işten geçmeden o 'büyük adam'lar
uyanır da, silkelenir.
Allah düşmana fırsat vermesin.
Kutlarım efendim. Saygılarımla... Tam puan.
Neyse, gene akıl vermiş,
kimi de başka türlüsünü
yapmış, bu olmuş bir hikaye
Adam kızı kurtarmış, eh ne de
olsa kahraman biri ya, bu sefer
kurtadığı musibeti kendisi
uygulamış.. Gene sizin hikayedeki
kahraman biraz daha insaflıymış.::)
Bizim ki en ünlü olduğu içim öyle yapmış,
Öyle olunca mahzuru da olmazmış.
SAYGILARIMLA
ÜSTADIM TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER
'Ver, kurtul.....' Formül bu... Kısa, basit ve 'vermeye alışık olana', vermeye taşeronluk yapana...
Hikaye, 'sarı öküz' hikayesini çağrıştırdı bana... Bilen elbet bilir, ben kısaca anlatayım...:
'Sürü halinde yaşayan öküzleri sürekli tehdit eden bir grup aslan varmış. Etraflarında dolaşırlar, birbirlerinden ayrılmalarını beklerlermiş boşuna...
Çünkü içlerinde 'Boz Öküz' varmış ve sürüye liderlik eder, bir arada tutarmış hepsini...
Böyle olunca aslanlar saldırsa bile boynuz darbelerinden kurtulamaz, sırt sırta veren öküzlere bir türlü diş geçiremezlermiş...
Artık aslanlar bölgeyi terk edip, avlarını başka yerde aramaya karar verdiklerinde, içlerinden en çelimsiz olanı söz istemiş:
'Siz bana bırakın, sürüyü ben dağıtacağım' demiş ve bir beyaz bayrakla yaklaşmış öküz sürüsüne... Elbette onu boz öküz karşılamış ve ne istediğini sormuş, o da:
'- Size saldırdık, rahatsız ettik ama inanın içinizdeki sarı öküz yüzünden oldu hep.. Çünkü sürekli gözümüzü kamaştırıyor, ilgimizi çekiyor... Verin bize sarı öküzü, size bir daha saldırmayacağız, sözümüz söz' demiş...
Boz Öküz dönmüş sürüye, olanı biteni anlatmış... Elbette önce tepki göstermiş sürüdekiler, 'hiç birimizi vermeyiz' demişler...
Demişler ama... Aslanların varlığından sürekli tedirgin olanlardan bazıları alttan alta konuşmaya başlamış, 'sarı öküz yüzünden rahatça otlayamıyoruz, gece gündüz topluca bulunmak zorunda kalıyoruz' diye söylenmeye başlamışlar...
Ve gün gelmiş, bunlardan biri söz istemiş:
'Sarı Öküzü verip kurtulalım, hiç değilse sürü rahat eder...'
Birkaç cılız itiraz olsa da, sürünün çoğunluğu kabul etmiş ve sarı öküz sürüden dışlanıp, atılmış aslanların önüne...
Bir süre sarı öküzle doymuş aslanlar... Ama karınları acıkınca yine yönelmişler sürüye ve 'kara öküzü verin, kurtulun' demişler, ardı kesilmemiş isteklerinin elbette 'boz öküz, kır öküz' diye diye devam etmişler...
Sonunda sürü o hale gelmiş ki, ne başlarında lider kalmış, ne de savunacak kadar sayıları ve dirençleri... Bir gün sürüye saldıran aslanlar hepsini boğazlamış ve zaferlerini ilan etmişler!
'Ver, kurtul...' Formül kısa, net ve basit... Ta ki 'verecek hiçbir şeyi kalmayana kadar...' Namus ve onur da buna dahil, hem de öncelikle elbette.....
Ne diyebilirim ki Abi? Benim bildiğim 'namusunu ve onurunu kaybeden, her şeyini kaybeder...'
Kıssadan hisse için teşekkür ederim... Kutlarım duyarlı tavrınızı...
günümüzde yaşanılan olaylar..hikaye değil hergün benzerini duyuyoruz.devlet sahip çıkıyor tabii yapanları serbest bırakarak zavallı kızlarıda yurda yerleştirerek..hatta 9..10 yaşındaki çocuklar içinde kendi rızasıyla diyebiliyorlar..emeğinize sağlık Ünal hocam ..
Keşke bu anlattıklarınız hikaye olsaydı ama
Bu vatanı bölmeye parçalamaya satmaya kalkanlar bilsinler ki önlerinde dağ gibi duran pırıl pırıl bir gençlik ve ülkesine sevdalı vatanseverler var..
Saygılar hocam...
bence durup dururken gelmemiş aklınıza Ünal bey.. her gün haberlerde daha bulüğ çağına bile ermemiş hatta akli dengesi bile olmayan kızlarımızı kirletenleri devlet eliyle nasıl serbest kaldıklarını okudukça daha ne hikayeler anlatıla gelir.. ibret olur mu ders alınır mı.. ı ıh!! benim hiç umudum yok.. böyle sapkınlıklarda dişe diş göze göz mantığını şiddetle istiyorum.. hatta daha da gaddarlaşıp insanlıktan çıkmayı .. o çocukları doğuran analara verilmesini istiyorum canilerin, pis sapıkların.. devletin işi bunlara yasa çıkaracağı yerde, vekillerim nasıl çok maaş alır diye bütçe ayarları telaşına girmeleri kabul edilir gibi değil.. ne demeli bilmiyorum ki...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta