Bir zamanlar memleketin birinde annesi, babası ve iki ağabeyi ile birlikte yaşayan bir kız varmış.Büyüdükçe, bir kır çiçeği gibi güzelleşen kız, daha 15 yaşında, herkesin dikkatini çeken bir güzel olmuş,
O civarda yaşayan üç namus düşmanı, kıza göz koymuşlar, her fırsatta türlü şekilde taciz etmeye başlamışlar kızcağızı.
Zavallı kız, korkudan evden çıkamaz olmuş.
Fakat bu da çözüm getirmemiş duruma, bir gece bu üç ahlaksız kapıya dayanıp, kızı zorla dağa kaldırmak istemişler.
Kızın ağabeyleri ve babası, onlarla boğuşup adamları kaçırmış ama, ağabeylerden biri, aldığı bir bıçak darbesi sonucu vefat etmiş
Anne, iki göz, iki çeşme, baba perişan...Ertesi gün, kızın elinden tutup, oranın en büyük devlet adamının önüne çıkmış babası, durumu anlatmış.
Büyük adam kükremiş, 'bu koca devletin jandarması var, askeri, polisi var, biz vatandaşımızı üç eşkıyaya yedirmeyiz. Siz evinize dönün ve rahat uyuyun, biz,sizin güvenliğiniz için varız' demiş.
Bunun üzerine, baba kız, evlerine dönmüşler.
Dönmüşler ama,sessizlik sadece üç- beş gün sürmüş,
Sonra, bir gece yine basmışlar evi o üç eşkıya, ille kızı almadan gitmeyiz diye... Yine boğuşma, kavga dövüş, kızı vermemişler ama, öbür ağabey de sizlere ömür...
Zavallı ana iki oğlunu kaybetmenin üzüntüsüyle durmadan ağlar, kız perişan, baba da öyle...
Ertesi gün, yine gitmişler büyük adama.
Büyük adam yine kükremiş, ' bu devletin kolluk kuvvetleri var, adliyesi, mahkemeleri var, biz vatandaşımızı üç beş baldırı çıplağa teslim etmeyiz..
Devletinize güvenin, annelerin göz yaşı, bizim yüreğimizi yakar, annenizin göz yaşını dindirmek de, kızımızın namusunu korumak da boynumuzun borcudur,ağabeylerinizin kanını da yerde bırakmayız' filan deyip göndermiş baba kızı...
Yine bir kaç gün sessizlik,sonra aynı olay...
Ailenin geri kalanı kahramanca savunmuşlar ve kız yine teslim olmamış zorbalara ama,, bu kez baba boğuşurken, bunca acıya dayanamayan anne de heyecan ve korkudan geçirdiği kalp krizi sonucu ölmüşler.
Ertesi gün kız hışımla gitmiş büyük adama, babasının ve annesinin de öldüğünü anlatarak, göz yaşları içinde, bu nasıl devlet, şimdi ben ne yapacağım şimdi diye yakınacak olmuş.
İşte o zaman büyük adam, muzaffer bir kumandan edasıyla,
'bak, annenin göz yaşını dindirdik kızım, sen de ver, kurtul' demiş...
Bu hikâye, durup dururken, nereden geldi aklıma, bilmem....
Ünal Beşkese
Ünal BeşkeseKayıt Tarihi : 20.7.2013 14:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: halilşakir (Bay, 65) Kime: old Tarih: 20.07.2013 18:27 (GMT +2:00) sanki bu filim hala vizyonda gibi...ve ben her gün bir kısmını seyrediyorum sanki...duyarlı yüreğinizi kutluyor saygılar sunuyorum...HŞT _______________________________________________ Kimden: Necdet Arslan (Bay, 59) Kime: old Tarih: 20.07.2013 14:45 (GMT +2:00) Üstadım, Öykü,yazınsalın içindei,Nakledici / anlatıcı durumundasınız.. Sayfaya yazarım. Ancak,masalsı dil kurgusundan kurtarmalsınız bence... Saygı ve selamlar.. _________________________________
![Ünal Beşkese](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/07/20/zzzzzzzt-buyuk-adam-hikaye-degil.jpg)
Yüreğinize sağlık....
uyanır da, silkelenir.
Allah düşmana fırsat vermesin.
Kutlarım efendim. Saygılarımla... Tam puan.
TÜM YORUMLAR (12)