Yirmi yaşında kadın, yeni açmış bir gonca,
Ya bir gül fidanında, ya kırda bitmiş yonca.
Aşk, romantik bir duygu, belki eğlence onca,
Hiç yarış kazanmamış ‘meydın’ bir tay gibidir.
Otuz yaşında kadın, aşktan bir dünya kuran,
‘Vazodaki çiçekler’ tablosu gibi duran,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.