Zaman öyle bir hızlı kaybolup gidiyor ki
Boşluğa akıp giden çılgın bir nehir gibi...
Ömür, takılıp gider de zamanın peşinde,
Büyük bir sihirbazdan, zalim bir sihir gibi.
Geçen her gün avutup, ömrü kısaltan hile,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yüreğine sağlık nice şiirlere kutlarım
Ömür Zaman İçinde derken, yine bu güzel şiirinizde koca dediğimiz bir ömrü özetlemişsiniz Üstadım.
Destur alarak, Çılgın bir nehir gibi boşluğa akıp giden zaman'a naçizane şiirimden bir kaç damla da ben katmak istiyorum.
Kiminin parası
Kiminin duası
Önce genç
Sonra orta
Şimdi de
Yaşlı kuşak arası
Parayla değil ya sırayla
Nasıl olsa
Bir gün okunacak minarelerden
Hepimizin salası
Çalıştık, didindik
Yedik, içtik
Sevdik, sevildik
Bir ömrü böyle tükettik
Sevildik mi?
Yo…
O dedi
O’nlar dedi
Ben, demedim
Diyemedim... Ö.Osman AVCI
Saygımla.
Yüreğinizden dökülen incilerdi, dizelerdeki güzellik.
TEBRİKLER.
ömrümüz geçerken zaman içinde bizler yaşanan en ufak anın mutluluğunu duyarız hüzünler ise hep yara bırakır düştüğü yere ve ömür biterken hep hüzünler hatırlanır....
Kadere iman eden, hayatındaki her şeyi, hayatı boyunca karşılaştığı ve karşılaşacağı her olayı Allah'ın kaderinde yarattığını bilen bir insan hayatı boyunca bunun rahatlığını, güvenini ve iç huzurunu yaşar, Ünal hocam.. ama kaderimde bu varmış dememek için de tevekkülü elden bırakmamak gerek.. saygılar hocama...
Sayın Ünal Bey,
Yüreğine,emeğine.kalemine sağlık.
Güzel şiirdi........beğeniyle okudum.
Kutlarım sevgili dostumu.
Başarılarınızın devamını diliyorum.
Sevgi ve saygılar sunuyorum dost kaleme......
Ömür gelip geçiyor geride kalanlara bir tatlı tebessüm ve hayırla anılabilmek bırakabilirsek ne mutlu bizlere gönülden kutlarım kaleminize sağlık Mesut Özbek
Çok güzel bir benzetiş… Zaman çılgın bir nehir. Ömrümüz de ondan alıp içtiğimiz bir yudum su…
Bense, o çılgın nehirde, bir saman çöpü gibi
oradan oraya savruluyoruz diye düşündüm hep... Bir dala tutunduk
sandığımız. Tutunduğumuz dalların çoktan
kırıldığını geç farkettiğimiz... Ve ömür denen
zaman diliminin başımızı taştan taşa vurmasına,
kırmasına, incitmesine karşı bir şey yapamadığımız…
Bizim sandığımız hiç bir şeyin bizim olmadığını
bile bile sahiplenmeye çalıştığımız.
Koskoca kâinatta bir zerreyiz biz.
Belki de bir hayâliz... Bir rüyayız
Bir zaman sonra kimsenin hatırlamayacağı...
Belki de o sonsuz zaman içinde bir an'ız.
Bazen küçük bir kahkaha, bazen düşen bir damla yaşız,
kim bilir?
Karşımızdan aldığımız ışıkla bazen parıldayan, bazen
hüzün dolu sönmüş bir kömür parçasıyız, kim bilir?
Sayın Beşkese'nin şiiri çok derin düşündürdü...
Şiiri, kapalı bir kapıyı araladı. İçeri bir anlık gözatma bunları düşündürdü.
Tam puanla kutlar, saygılar sunarım.
kutlarım bu anlamlı akıcı ve duygu yüklü şiiri. tam puan +antoloji
Duygu yüklü iirinizi
begeni ilr okudum
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta