Bir ahşap konak gibiyim ben,
Eskimiş, yer yer harap olmuşum,
Yine de, kibirsiz, fakat mağrurdur duruşum.
Kiremitler dökülmüş, saçlarım gibi,
Gözlerime benzemiş
Rengi solmuş yağlı boya kaplamalarım.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Belki de hiç ilintilenecek gibi deği.Ama bana göre bir noktadan bakıldığında bir benzerlik ilgisi kurmak olası.
Oktay AKBAL'ın Aşksız İnsanlar adlı öykü kitabında sanırım ' Eski Konak' adlı bir öykü vardı...Taa o öyküye değin gittim...
İnsan da yaşlanıyor.İnsan da konaklar gibi tanınamaz duruma gelebiliyorlar.
Anılan öyküde,eski konaağa köşe başından bakmaktaydı tüm çocukluğu o cumbalı yerde geçen 'O Çocuk' !
Böyle işte Üstadım.
Ne yazılabilir ki şimdi bu şiire?
Hüzünlendim.Gerçi buralarda İstanbul'la özdeşleşen o konaklar yok ve hiç olmadı da...
Kutluyorum Efendim.
Saygımla.
Cumbalı bir konak ve görmüş geçirmiş bir beden, ruh nasılda iç içe geçmiş bir hayat .. her ikisi de neler görmüş neler geçirmişler hayatlarında.. ikisi de duruşlarıyla çok şey anlatıyorlar .. bu güzel portreler ve anlatım için yürekten teşekkürler..
Hayatta eskimeyen, hep aynı haliyle kalan ne var ki efendim?
Çok görkemli bir ev de olsa, çok, çok güzel bir kadın da olsa, son derece süslü bir kapakla basılmış bir kitap da olsa, eğer içinde rûhu yoksa ne değeri vardır ki onların?
Unutulmaz anılar değil midir o eski konakları özleten... İnsan, böyle yerleri gördüğü zaman, o eski günlerindeki anılara, sevinçlere, acılara bile ortak olası geliyor.
Bir insanın saçının, gözünün, güzelliğinin değeri, beyninin, rûhunun güzelliği yanında solda sıfırdır bence...
O kadar güzel bir anlatım ki, gönülden kutlarım efendim.
Tam puanım ve saygılarımla...
Her şey gönlünüzce olsun.
Bir de aksini düşünün; Konak tüm görkemiyle ayakta.Fakat sakinleri terketmiş konağı, odalar, salonlar buz gibi. Koridorlarında hayaletler dolaşıyor.Neye yarardı ki öylesi bir görüntü. Hani arabalar vardır ya çok eski model. Kaporta sağlam. Motor rektefe ister.İstemem ne bende, ne dostlarımda öyle bir görüntü. Zamana dayanamaz elbet ahşap konaklar. Yıpranacak, normaldir.
'İçimde bunca yılın yaşanmış güzelliklerinden izler var da,
Dışım göçmüş, korumasız kalıp yağmurda, karda,
Tükense de soluklarım, yıkılıncaya kadar
Eski bir ahşap konak gibiyim ben, hep Üsküdarda.... '
Aslolan o izlerdir.O sıcacık odalar, ağırlanan konukların anılarıdır.Nasıl da doyumsuz güzellikte bir sunum. Hiç bitmesin istedim.Bu güzel kalem hep yazsın.Yazmak size çok yakışıyor sn. Hocam. Saygım, sevgimle...
Üsküdar İskelesinden yürüyüp karşısında defalarca seyrettik Kız Kulesini... O muhteşem güzelliğe hiç doyamadım...
Zevkler ve renkler tartışılmazmış ama... Aynı hisleri paylaşanlar hep varmış demek ki...
Şiiri şiir gibi yazan değerli dostu kutlarım...
Beğeni ile okuduğum yürek dizelerinizi tebrik eder, esenlikler dilerim.
eski konaklarda eski anılar
kutlarım
namık cem
Ünal Bey Allah sağlıklı uzun ömür versin gönülden kutlarım kaleminize sağlık Mesut Özbek
O eski konak , bu müthiş anlatımla...canlandı, ete kemiğe büründü, bir şair portresi olup geldi bu şiirle gözlerimizin önüne...
Kaleminize sağlık sayın Ünal Beşkese........
Size komşu olmak mutluluğunu ,bu konağın önünden defalarca geçmiş biri olarak şanslı olduğumu hissediyorum profil resminize baktıkça ..bu sabah bu şiir gene ruhumu aldı ....İhsaniye'ye götürdü ..zaman çok şey götürüyor hocam ama siz daima varolacaksınız...sevgimle saygımla
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta