Gel, naz etme, gel güzelim, gez gönlümün bahçesinde,
Salın, seher yelleriyle sallanan güller gibi;
Gönül senin, bahçe senin, sana âşık can senin.
Gün ışığı tutuşurken saçlarında, kıpkızıl
Şebnemlerle ıslansın, gül yaprağı dudaklar,
Sevdam senin, hasret senin, feryad-ı figân senin...
İçten bir tebessümle bakışın bana yeter
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık