Garip gönül, bir sevdanın pençesine dûçar olmuş,
Azâdı yok bir sevdanın her derdinde nâçar olmuş...
Yemyeşil bir nigâhından, cemreler düşmüş gönlüme,
Çiçeklenmiş gönül bağım, kış ortası bahâr olmuş....
Sevda, önce gönle giren küçücük bir kıvılcımken
Alev alev yangın olmuş, gönül mülkü hep hâr olmuş...
Yüce Tanrım, özenerek işlemiş de cemâlini,
Göze zümrüt, dudağa lâl, Tanrıdan bergüzâr olmuş...
Güzelliklerle bezenmiş bir sevgi bulutuymuş o,
Yağdırdıkça, bütün âlem, ser-be-ser lâlezâr olmuş.
İki çapkın gamzesiyle gül pembesi yanakları
Kızıl saçtan çerçeveyle, rengârenk bir nigâr olmuş.
Mazhar olup o dilberin mültefit bir hitâbına
Mest olmuş da garip gönül, şaşırmış, bîkarar olmuş.
İşveli bir handesiyle bend eyleyince zülfüne,
Can, cânâna kurban olmuş, gönüllü bir şikâr olmuş.
Böyle başlamış muhabbet, gerçi, sonra o dilber de
Değer vermiş bu sevgiye ve sevda âşikâr olmuş...
Gonca lebin bûsesince âteşînmiş her nigâhı,
Lûtfeylemiş, bu sevdada, âşığa yadigâr olmuş...
Öylesine mutlu etmiş âşığını ol mihribân,
Ömrün onsuz geçen demi, seven gönle zarâr olmuş.
O güzeller güzelinin sevgi yüklüymüş yüreği
Muhabbetine doyulmaz, sevda dolu bir yâr olmuş.
Kara sevda devri bitmiş, şimdi âşığın dünyası
Her çiçeği sevda kokan, öyle hoş bir diyâr olmuş.
Sonra bir gün gülmez olmuş o sevgiyle gülen yüzü;
Kasvet çökmüş gül cemâle, kem gözlerden nazâr olmuş.
Âlemlere revnâk veren, sevgi saçan o mâhpeyker
Akıl ermez, âman vermez bir illetten bîzâr olmuş.
Soluvermiş bütün renkler, hüzün kaplamış âlemi,
Ömre ömür katan sevda, seven gönle mezâr olmuş...
Sevgi bile yetmemiş ki, kurtarmaya bu illetten
Bu sevdadan geri kalan, tükenmez âh-ü-zâr olmuş....
İşte, o günlerden beri, âşıkların dünyasında
Cam kırılmış, mey dökülmüş, sevdalar târ-u-mâr olmuş...
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.
Hatırlamayanlar için:
nigâh : bakış
hâr : (burada) ateş
cemâl : sima, yüz
bergüzar: hediye
ser-be-ser: baştanbaşa
nigâr : resim, sa
mültefit : öven, iltifat eden
hande : gülüş
bend eylemek: bağlamak
şikâr : av
leb : duda
mihriban: iyi huylu, uysal, güzel
dem : (burada) zaman
revnak : parlaklık
mehveş : güzel
bîzar : bıkmak, şikayetçi olmak
âh-ü-zar: ağlayıp, inlemek
cam : kadeh
târumar : darmadağın
Kayıt Tarihi : 30.9.2011 01:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: uzungemici / cevat çeştepe (Bay, 61) Kime: old Tarih: 30.09.2011 14:31 (GMT +2.00) Kutluyorum sayın Ünal Beşkese.... ________________________________
Hem o ilk ilham, o birikim, kalbe düşen o ilk ateş tartışmasız, emsalsiz güzellikte ustanın kalemine sanıyorum hiç zorlanmadan su gibi akıp gelen dizeleri.
Her zaman gıbta ederek okuduğum takip ettiğim,üstadın bu birikimi, nezaketli nezih bir yaşamın belirtileri şiirlerde kendini gösteriyor.
Siz çok yaşayın ve hep yazın sayın Beşkese.
Gönül dolusu selam ve teşekkürlerimle esen kalın iyi pazarlar...
Garip gönül, bir sevdanın pençesine dûçar olmuş,
Azâdı yok bir sevdanın her derdinde nâçar olmuş...
Yemyeşil bir nigâhından, cemreler düşmüş gönlüme,
Çiçeklenmiş gönül bağım, kış ortası bahâr olmuş....
Sevda, önce gönle giren küçücük bir kıvılcımken
Alev alev yangın olmuş, gönül mülkü hep hâr olmuş...
Yüce Tanrım, özenerek işlemiş de cemâlini,
Göze zümrüt, dudağa lâl, Tanrıdan bergüzâr olmuş...
Güzelliklerle bezenmiş bir sevgi bulutuymuş o,
Yağdırdıkça, bütün âlem, ser-be-ser lâlezâr olmuş.
İki çapkın gamzesiyle gül pembesi yanakları
Kızıl saçtan çerçeveyle, rengârenk bir nigâr olmuş.
Mazhar olup o dilberin mültefit bir hitâbına
Mest olmuş da garip gönül, şaşırmış, bîkarar olmuş.
İşveli bir handesiyle bend eyleyince zülfüne,
Can, cânâna kurban olmuş, gönüllü bir şikâr olmuş.
Böyle başlamış muhabbet, gerçi, sonra o dilber de
Değer vermiş bu sevgiye ve sevda âşikâr olmuş...
Gonca lebin bûsesince âteşînmiş her nigâhı,
Lûtfeylemiş, bu sevdada, âşığa yadigâr olmuş...
Öylesine mutlu etmiş âşığını ol mihribân,
Ömrün onsuz geçen demi, seven gönle zarâr olmuş.
O güzeller güzelinin sevgi yüklüymüş yüreği
Muhabbetine doyulmaz, sevda dolu bir yâr olmuş.
Kara sevda devri bitmiş, şimdi âşığın dünyası
Her çiçeği sevda kokan, öyle hoş bir diyâr olmuş.
Sonra bir gün gülmez olmuş o sevgiyle gülen yüzü;
Kasvet çökmüş gül cemâle, kem gözlerden nazâr olmuş.
Âlemlere revnâk veren, sevgi saçan o mâhpeyker
Akıl ermez, âman vermez bir illetten bîzâr olmuş.
Soluvermiş bütün renkler, hüzün kaplamış âlemi,
Ömre ömür katan sevda, seven gönle mezâr olmuş...
Sevgi bile yetmemiş ki, kurtarmaya bu illetten
Bu sevdadan geri kalan, tükenmez âh-ü-zâr olmuş....
İşte, o günlerden beri, âşıkların dünyasında
Cam kırılmış, mey dökülmüş, sevdalar târ-u-mâr olmuş...'
Ünal Beşkese
Öylesine mükemmel bir dille ve anlatımla yazılmış ki, okumaya doyulmuyor efendim. En az serbest şiir kadar sevdiğim bu şiirlere, unutulmayacak kadar, kitaplara girecek kadar güzel bir şâheser eklemişsiniz.
Yazan yüreği saygılarımla kutlar, kaleminizi öperim efendim..
Allah sizi ve ailenizi nazarlardan korusun.
Tam puan.
Klasik Divan Şiirimizin 'Gazel' formunda kaleme alınan bu harika şiiri sınırsız hazlarla okudum.Sayın BEŞKESE olgun lirizmler devşiriyor şiir adına.
Hayranlıkla okudum.Bu yazınsalı 'fasit dairenin ' dışına taşmayı başarmış özel ve özgün bir uğraş olarak değerlendirdiğimi söylemeden edemeyeceğim.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (11)