Âhu gözlüm, vurulmuşum gözlerinin karasına,
Siyah zülfün ziynet olmuş iki kaşın arasına.
Ürküp kaçma ceylân gibi, hele bir dur, bir gülümse,
Derman olsun, şifa olsun, şu gönlümün yarasına...
Canlar yakar, allı güllü şalvarıyla gezinerek,
Ak avcunu, kuzu gibi, kınalarla bezenerek
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,