Yüreğimi, avcuna severek verdim, kendim,
Gönül mülküm senindir, Sultânısın efendim.
Bir tatlı bakışına bin canım feda olsun,
Herşeyimsin, canımsın, cânânımsın efendim...
Bir hasret yangınında koyup beni arkanda,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzel şiirinize isterim ki can verilsin bestelensin şarkı tadında olmuş tebrik ederim yüreğinize sağlık
kutlarım
saygıyla
namık cem
Yüreğimi, avcuna severek verdim, kendim,
Gönül mülküm senindir, Sultânısın efendim.
Bir tatlı bakışına bin canım feda olsun,
Herşeyimsin, canımsın, cânânımsın efendim...
Bir hasret yangınında koyup beni arkanda,
Döndürürsün bendeni, o sevdânın çarkında.
Beni yakıp kül eden şiirinde, şarkında,
Sen, şeydâ bülbülünün figânısın efendim...
Efsunlu meyler tattım, dudağın peymânemdi,
Aşkınla sarhoş oldum, gül sînen meyhanemdi,
Kul oldum, kölen oldum, gözlerin bahanemdi;
Sen şu garip gönlümün nihânısın efendim...
Ünal Beşkese
İŞTE BU !...
sonsuz sevgi ve saygılar sunarım
vesselam...
Efsunlu meyler tattım, dudağın peymânemdi,
Aşkınla sarhoş oldum, gül sînen meyhanemdi,
Kul oldum, kölen oldum, gözlerin bahanemdi;
Sen şu garip gönlümün nihânısın efendim....
harika bir şiir, yüreğinize sağlık efendim...
Tebrikler üstadım!
Maharetli kaleminizden pek akıcı, nadide bir muhabbetname okudum.
4. tam puanımla birlikte gönülden kutluyor, her şeyin gönlünüzce tecellisini diliyorum.
100+heybem.
Selam ve dua ile.
Güzel bir Türk Sanat Müziği'ni, usta bir ses söyledi, dizeler bitene kadar..Öğle yavaş okudum ki, tılsım bozulmasın diye.Ne diyeyim, çok sevdiğim, iki değerli insan. Siz çok yaşayın.
Gönülden kutlarım kaleminize sağlık
Mesut Özbek
Usta kalemden güzel bir şiir okudum tebrikler muhterem dost
BU HARİKULÂDE ŞİİRİ OKUDUĞUM ZAMAN, AH, KEŞKE HACI ARİF SAĞ OLSAYDI DA,
'VÜCUT İKLİMİNİN SULTANISIN SEN,
EFENDİM, DERDİMİN DERDİMİN DERMANISIN SEN...'
ADLI ÖLÜMSÜZ BESTESİ GİBİ, BU GÜFTEYİ DE BESTELESEYDİ DİYE HAYIFLANDIM.
ÖYLESİNE GÜZEL Kİ, BU ŞİİRLERİN BİR GÜN BESTELENEREK ÖLÜMSÜZLEŞECEĞİNİ ADIM GİBİ BİLİYORUM. ELBET BU GÜZEL DUYGULARIN BİR ÖDÜLÜ OLMALI...
SEVGİ VE SAYGILARIMLA KUTLUYORUM EFENDİM.
TAM PUAN.
Her zamanki gibi muzikalitesi olan yalnız göze değil kulağa da hitab eden şiiriniz güzelin ötesinde 10 yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta