GURBET MEKTUBU
Her seher, bir güvercin uçar yüreğimden,
Denizleri, dağları aşar,
Gelir, aralık pencerenin kenarına konar.
Kızıl saçların dağılmıştır yastığa,
Belki bir omzun da açılmıştır uyurken,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Her seher, yine bir güvercin uçar yüreğimden,
Bir önceki günü unutup
Hep aynı güvercin, hep aynı gurbet, hep aynı mektup...
Güçlü kaleminizi kutlarım, tebrikler....İyi bayramlar...
kutlarım
saygıyla
namık cem
Ünal Beşkese şiirlerini okumak bir ayrıcalaık. Okuyanı bulunduğu yerden alıp başka iklimlere götürür.
Her seher, yine bir güvercin uçar yüreğimden,
Bir önceki günü unutup
Hep aynı güvercin, hep aynı gurbet, hep aynı mektup...
Hep aynı mektup olsa da okumak bir başka güzel.. Kutlarım gönülden...Saygı, sevgiyle...
Bu şiirdeki duyguları,bu şiirdeki titiz işçiliği,bu şiirdeki biçemi,bu şiirdeki kaliteyi hangi şairin hangi şiiriyle özdeşleştirebilirim,diye düşünmekteyim.
Hayır,böyle bir karşılaştırma yapma düşüncesini kabullenemiyorum.
Çünkü Sayın BEŞKESE Türk şiirinde başkaları üzerinden ölçüye tabi tutulacak bir Kalem olmadığını kanıtlayan biri olduğuna şiirleri belge değerindedir.
Okumayanlar,çok şeyleri kaçırdıklarını düşünmekteyim.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Gönülden kutlarım kaleminize sağlık
Mesut Özbek
Dönüp dönüp okudum, her okuduğumda, daha bir tad aldım. Ellerimi açtım semaya YARAP ışık ver, ustamın gözlerine.
Eller o kadar doluki, gönül öğle kocamanki..
Tam puanımı, lütfen kabul buyrun efendim.Saygılarımla.
güzelim mektubunuzu beğeniyle okudum
dost yüreğinize sağlık...
saygılar...
OKURKEN YAŞANAN HASRETLİĞİN ATEŞİNİ ALDIĞIM ÇOK HOŞ BİR ŞİİR OLMUŞ. VAREDEN YÜREĞİYLE SAYGIN KALEMİYLEL SAYGIDEĞER AĞABEYİMİ TÜM İÇTENLİĞİMLE KUTLUYORUM. SAYGILAR +10 TAM PUAN
'Sonra yavaş yavaş, akşamın menekşe rengi iner suya...
Ve gurbet akşamlarının hiç bitmeyen hüznü siner suya..'
ADI ÜSTÜNDE EFENDİM... GURBET... NE ŞİİRLER, NE ŞARKILAR SÖYLENMİŞ GURBET ÜSTÜNE. BU ENFES ŞİİR DE BUNLARDAN BİRİ.
HASRET DALGA DALGA VURUYOR SANKİ... GİTTİKÇE BÜYÜYOR, HÜZÜN DENİZİNDEKİ DAİRELER...
YÜREKTEN KUTLUYOR, SAYGILAR SUNUYORUM.
TAM PUAN.
HÂLENUR KOR
Ünal Hocam, bu ne güzel bir hasret Mektubu sevgiliye.. Bu kadar özel vede güzel bir mektup daha olamaz sanırım.. Dileğim yüreğinizdeki hasretin vuslatı olmasıdır ve sizin bu güzel hasret duygularını nakşettiren o güzel ve engin yüreğinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.....Hürmetler sevgili Hocam
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta