Bir duvar dibine çökmüş bir çocuk,
Çıplak ayaklarını kanatmış taşlar.
Gözleri iki siyah kocaman boncuk,
Akmadan kurumuş üstünde yaşlar.
Elinde bir küçük ekmek parçası,
Tek büyük serveti o kuru ekmek,
Bütün gün onun tüm nafakası,
O ekmek, can demek, yaşamak demek...
Rüzgâra tutulmuş bir yaprak gibi
Titriyor, belli ki, hem çok üşüyor,
Avcunda sımsıkı, lokmanın dibi,
Bazen küçük başı, yana düşüyor.
Ve tam karşısında bir garip köpek
Dikmiş gözlerini, dostça bakıyor,
Onun da özlemi bir lokma ekmek,
Baktıkça ağzının suyu akıyor...
O mahzun bakışa çocuk yüreği
Dayanamadı ve sonra vaz geçti,
Uzatıp o küçük lokma ekmeği,
Biri doyacaktı; köpeği seçti.
Sallandı şükranla hemen kuyruğu,
Bir lokmada yuttu ekmeği köpek,
Hem sevgi, hem şükür Tanrı buyruğu
Şimdi gerekiyordu teşekkür etmek...
Üstüne atılıp küçük çocuğun
Kırk yıllık dost gibi sarıldı birden,
Kalp atışlarından sevgiyi duydu,
Başını soktuğu o sıcak yerden.
Çocuk da sarıldı ona sevgiyle,
İlk kez biri ona sarılıyordu
Ürperdi yüreği, bilmedi, niye?
Sevginin hazzına varılıyordu...
Ertesi sabah yoldan geçenler soğuk taşlar üzerinde yatan bir küçük çocuk cesedi gördüler...Minicik yüzündeki o kocaman gözlerinde, mutlu bir ifade kalmıştı çocuğun.
Ve çocuğun baş ucunda bir sokak köpeği, sanki onu yeniden canlandırmak ümidiyle, hiç durmadan yalıyordu onun cansız ellerini, yüzünü, çıplak ayaklarının...
Hergün, önünden geçerken, onun iri siyah gözlerinde âdeta yalvaran, çaresiz bakışları gömezden gelerek yürüyüp geçiveren insanlar, şimdi birer merhamet âbidesi kesilmişler, üzüntüyle seyrediyorlardı bu hüzün tablosunu...
Bu sırada, kalabalıktan heyecanlı bir ses yükseldi Bu aç köpek, cesedi yemeye çalışıyor diye...Ve aynı anda bir tekme patladı zavallı hayvanın karnında,
Köpek 4-5 metre öteye düştü, bir iki hırıltı çıktı boğazından, can bile çekişmedi, adeta bu pis dünyada yaşamaya değmez dercesine ve o da oracıkta can verdi..
Şimdi taşların üzerinde cansız bir çocuk ve ölü bir köpek vardı.
Hiç kimse fark etmedi ama, ikisinin de gözlerinde, bir huzur ifadesi kalmıştı sanki..
Çünki, ikisi de, ölmeden az önce, yaşamlarında ilk kez, sevmenin ve sevilmenin mutluluğunu tatmışlardı...
Kayıt Tarihi : 20.2.2011 12:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ünal Beşkese](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/20/zyg-cocuk-ve-kopek.jpg)
Saygımla
Dostluk ne güzel anlatılmış... Çok güzeldi saygıdeğer Ünal Bey. Gönülden kutlarım bu güzel kalemi ve duygulu yüreği...
sevgili hocam şiiri okurken içim sızadı ve sonunda sevgine kadar yüceki köpekle çocuk bir sevgi yumağı oldular biriirlerine sarıldılar idyecektim ki hikayesini okuduğumda üzüntüm binkez arttı çünkü köpeğin çocuğu yiyeceğini haykıran kişi orada buluna halkı galayena getirerek merhamet nefrete dönüştürebiliyor sonuç hazin manzara insnlar da köpekler kadar insa f kalmadı ise vah bu insnalığa insnlara ders verdcek hazin bir şiirsel hikaye okudum duyarlı yüreğinize güçlü kaleminze selam ve saygılarımla hayranım kutluyorum
İnsan öyküleri içinde yardımcı aktörler vardır ve onların türlü halleri bizi bir şekilde ilgilendirir.Bu bir hayvan dahi olsa!
Şiiri okuduktan hemen sonra öykülemeye yöneldim ve gerçek kesitler karşısında hem merakımın giderildiğini gördüm hem de dehşete kapıldım.
Bu çelişki içinde 'köpek' sözcüğünün peşine takılarak Mihail Afansyeviç BULGAKOV'un daha geçenlerde okuma olanağı bulduğum KÖPEK KALBİ'ne ulaştım.
Ayrık konular olmasına karşin 'köpek' sözcüğünün nelere vurgu yapma gücünde olduğunu kanıksadım saltça.
Kitabın kapağındaki köpekle bu şiirdeki köpeğin biribirine benzediğini söylemeden edemezdim.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
kutlarım
namık cem
TÜM YORUMLAR (37)