Bir çehre üzerine dökülmüş,
Dalgalanan siyah saçlar,
Salkım söğüt dalları üzerine
Amber tozları saçar.
Ak gerdanının altında kemerleşen o kıvrım,
Güneş ışınlarından süzülmüş gibi
Renkten renge girmekte.
Perçemleri İbrahim’e,
Yanakları onun atıldığı ateşe dönmüş.
Yanaklarının ateşi
O perçemlere dokundukça
Bir demet gül olmuş.
Kirpiklerinin hançeri
Güleç yüzlü nergise dönmüş.
Yanakları üstüne serpilen ter damlaları,
Gül ve nergis goncalarına benzemiş.
O damlacıklar;
Bazen hurilerin boynuna asılmış madalya,
Bazen de nurdan tuğra çekilmiş,
Seher ışığı gibi görünür.
Gülün dudaklarından,
Abıhayat sızmakta.
Gül; yasemin gibi,
Kokusunu göğsünde,
Yemenisini gökteki ay gibi omzunda taşır.
Dudaklar şeker saçmaya başlayınca,
Gül şekerden taraf çıkar.
Her bakışı cihana hayat verir.
Her kirpiği bir canın dudağını uçuklatır.
Allah dostlarının himmeti sayesinde,
Gönüller şaşkınlar gibi
Işıktan perişan düşmüştür.
Yüz yıllık ömür içinde
Ele geçmeyen bu saadet,
Bir an,
Ve bir nefeste elde edilmiştir.
Kayıt Tarihi : 30.6.2006 17:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.