İhtiras-mensuriye-

Zülfikar Yapar Kaleli
862

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

İhtiras-mensuriye-


Gönül direnmekten vazgeçmişti ki;
Seher vakti, şafak neferi
Pencereden girdi.
Güneşin kirpiklerine vuran ateşi
Gönlünün sarayını su baskınına uğrattı.
Bulutlar çiselemeye başladı,
Gönül yaylasını su bastı.

Güneşin cezbeye tutulmuş hali,
Dimağlardan uykusuzluk
Mahmurluğunu götürdü.

Aylar birbirinden ışık almakta.
Zaman zaman gönüller gönüllere,
Tenler tenlere,
Canlar canlara armağan taşımakta.
Şu bezenmiş hücreden yokluğun
Yükünü ölüm diyarına atmışlar.
Burada ancak varlık hüküm sürmekte.

Safa güvercini,
Aşk mektubunu kanatlarına bağlamış,
Çoban Yıldızı’nın direncini kırmış,
Daha yükseklere uçmuş.

Seher horozunun ateşli feryatları,
Muhabbet kuşlarının yüreğine su serper.
Sabah vakti ağır uykuda olan
Kuşlar ise ayın elini,
Göklerin ayağını bağlamışlar.
Sevda köşkünün aşk kapısına dayanmışlar.

Aşk kapısının mandalı yabancılara kapalı.
Oraya ancak şifreyi bilenler girebilir.

Sevgililerin zülfü divane
Âşıkların boyun halkasıdır.
O halkanın kıvrımlarına düşen kalp,
Yüzük halkasından daha dar yere düşmüştür.

İlham perileri bir akın etmeye görsün,
Aşığın kalbi cin çarpmışa döner.

Gönül kapısına dikilen yasemin
Fidanlarının dikenleri
Gönül meyvesidir.
Bu meyve sevgilinin
Yanaklarında biten beyaz lale.
Can ise, onların fidan boylarının
Teze suyudur.

O güzelin kızıl dudaklarıyla,
Badem gözlerinin rengi yananda
Gül ve menekşe cansız ve renksiz kalır.
Her nefeste o gamze ve benleriyle
Cihanı “Kisra’nın Sarayı”na döndürür.

Göz, o eşsiz güzelliği görme
Bahtiyarlığına erdiği için
Gönül dilencisini kutlamaya koşar.

Gamzesinin dili kaynanadilinden daha keskin,
Zülüflerinin kıvrımları yılandan daha bükümlüdür.
Gözlerinin cilvesi
Henüz oklarını atmadan
Aşığın işini bitirir.

Zülfikar Yapar Kaleli
Kayıt Tarihi : 21.6.2006 21:52:00
Zülfikar Yapar Kaleli