Genellikle saçların dökülmüşlüğü
“maden olan dağda ot bitmez”
diye yorumlanır.
Oysa; bazıları, dağ olmasına dağ da,
zemheri soğuğu yemiş dağ.
Dışı da, içi de üşümüş.
Yaprakların dökülmesi üşütmüşlüğün sonucu.
Artık onu yeşertmeye çalışmak
taşa tohum ekmek kadar
boşuna bir emektir.
Bir yerde söylediklerini
dinleyecek kulak kalmadıysa,
hiç boşuna nefes tüketmeye gerek yok,
bulunduğun yeri değiştirmek gerekir.
Beyinler üşümüş olunca
yeşilliklerin farkına varmak bile artık imkânsızlaşır.
O kuru ve koca gövdesine bakıp hayıflanmakta,
zamansız ve mekansız çıkışlarla
etrafındakileri mahcup etmekten
çekinmemektedir.
Kıyamet günü Allah’ın
kullarından en kötülerini
iki yüzlü olanları oluşturur.
Onlar bir tarafta ayrı öbür tarafta ayrı söyler.
Bir tarafa ayrı,
öbür tarafa ayrı yüzleriyle giderler.
Devlet malını babasından miras kalmış,
öz malı gibi görmek zihniyetiyle
tasarrufta bulunmak
nasıl bir ahlâk anlayışıdır,
anlayamam.
Adamın birinin yol kenarında
iyi bir tarlası vardır.
Bir çiftte iyi öküzü.
Tarlasını sürmektedir.
Yoldan geçen birisi selam verir. Sorar:
”Bu tarla senin mi?
” Çiftçinin cevabı çok enteresan,
bir o kadar da düşündürücü.
“Hayır, sadece sırası benim.”
“Ant olsun ki ilk yarattığımız gibi yapayalnız,
teker teker huzurumuza geleceksiniz.”
Enam 6/ 94
Kendi kazancını bırak,
babasının o kıt varlığını bile
dirhem dirhem kullanmaktan korkanlar,
devlet malına gelince çok cömert oluyorlar.
onu bağışlamak suretiyle,
o kuru kafalarının idrak
edememesinden olmalı ki kendilerine
itibar edinmeye çalışıyorlar
veya öyle sanıyorlar.
Oysa bilmiyorlar ki;
“el elin eşeğini türkü çağırarak arar”.
Ve fırsat bulunca da yapacağını yapar.
Her insan kendi yaptığından
sorumlu olduğu gibi,
sorunlarını da, sıkıntılarını da
kendisi çözmek durumundadır.
Çünkü, insan genellikle
başkasına sürmek istediği çamura bulanır.
Yoksulun biri İskender’e;
Az bir şey olsun ihsan etmez misin? Der.
Az şey bana layık değildir.
O halde çok ihsan ediniz.
O da sana layık değildir.
Cevabını alır.
Şurası unutulmamalıdır ki;
“eğreti ata binen tez iner.”
Elde bulunan yetkiye veya
yetki saydıklarına güvenerek,
isteklerini kolayca gerçekleştireceğini sanmak
veya yapmak en azından
bizim de içinde bulunduğumuz
toplumu rahatsız eder.
Dünyada iki yüzlü olanların,
kıyamet günü ateşten
iki dilleri olur.
İki yüzlü Allah katında emin kimse olamaz
Dünya Süleyman’a bile kalmamış.
Ki O dünyanın en güçlü ve kudretli kişisiydi.
Bazılarının altından oturağını çekiniz,
ayakta durmaya bile mecalinin
olmadığını göreceksiniz.
Yapabileceği oracıkta kıç üstüne oturmaktır.
Bu haliyle bile kendini kral sanmak
acınacak bir durumdur.
Unutmayalım ki,
bu dünyada her şey bir baş eğme karşılığıdır.
Ve yine unutmayalım ki;
diline sahip olmayanlar
kendi sonlarını kendileri hazırlamış olurlar.
Her şeye rağmen,
kendi yerini sağlam görmekten başka,
hısım ve akrabaya
kıyak yapanları varlığına üzüldük.
Ahde vefanın
bu kadar ucuzladığını bilmiyorduk.
Yazık.
Dostlar: “Et kokarsa tuzlanır,
ya tuz kokarsa,” demiş atalar.
Artık devir tuzun koktuğu devirdir.
Bazı haddini bilmezlerin yüzünden.
Unutmayalım ki:
Ağanın atı sattığı adamın elinde ölür.
Kayıt Tarihi : 21.9.2005 00:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ellerinden öpüyorum babacım iyiki varsın.....
kızın
Yoksulun biri İskender’e;
Az bir şey olsun ihsan etmez misin? Der.
Az şey bana layık değildir.
O halde çok ihsan ediniz.
O da sana layık değildir. Cevabını alır.
Dostlar: “Et kokarsa tuz dökerler, ya tuz kokarsa,” demiş atalar. Artık devir tuzun koktuğu devirdir, bazı haddini bilmezlerin yüzünden. Unutmayalım ki: Ağanın atı sattığı adamın elinde ölür.
USTAM GEÇEN GÜN BİR DOSTUM SOHBET ESNASINDA GÖZLERİ YAŞLI ŞU SÖZÜ SÖYLEDİ.ALTINA İMZA ATIYORUM.BİLMEM SİZ ATARMISINIZ.YA RABBİ ARTIK GÜNAHIN SEVABIN BİRBİRİNE KARIŞTIĞI ŞU YALAN DÜNYA DA PEŞİNEN GÜNAHKAR BİLE OLSA MERTÇE BİR YAŞAMI TERCİH EDİYOR VE SENİ HİÇ BİR MENFEATE SATMAYACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUZ.İKİ YÜZLÜ HARİS VE MENFATLE YAŞANACAK BİR YAŞAMI DA ŞEREFSİZLERE BIRAKIYORUZ. Yazınızda bu kokuyu aldım.saygı ve muhabbetlerimle .Ellerinden öperim.
melek ayaz
Yüreğinin kırgınlıklarını biliyorum ama öyleyiz işte toplum olarak o hale geldik, getirdiler...
Düşünmeyen, düşünemeyen, okumayan, a-sosyal bir gençlik olmamız için ellerinden geleni yaptılar...
Ben ne desem ki 'Balık baştan kokar desem' üzerine alınacak birileri olur mu? Sanmam...
Teşekkürler tebrikler.
Selam ve saygıyla...
şiirleriniz gibi keyifle okunuyor.
Tebrikliyorum, sevgi, saygımla...
TÜM YORUMLAR (7)